Gündem
  • 21.6.2025 01:01

İsrail saldırıları İran'ın nükleer programına ne kadar zarar verdi?

İran uranyumu yüzde 60'a kadar bölünebilir saflıkta zenginleştiriyor. Bu oran kolaylıkla daha da zenginleştirilerek silah yapımında kullanılabilecek yaklaşık yüzde 90'a çıkarılabilir.

İsrail, İran'a geniş kapsamlı askeri saldırılar düzenleyerek en önemli nükleer tesislerinden bazılarını vurdu.

Aşağıda, BM nükleer gözlemcisinin 31 Mayıs tarihli son üç aylık raporunda yer alan veriler ışığında, İran'ın nükleer programına verilen zarar hakkında bilinenlerin bir özeti yer almakta.

Genel Bakış

İran uranyumu yüzde 60'a kadar bölünebilir saflıkta zenginleştiriyor. Bu oran kolaylıkla daha da zenginleştirilerek silah yapımında kullanılabilecek yaklaşık yüzde 90'a çıkarılabilir.

İran'ın zenginleştirme tesisleri de dahil olmak üzere nükleer tesislerini denetleyen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı bunun “ciddi endişe” kaynağı olduğunu çünkü başka hiçbir ülkenin nükleer silah üretmeden bu seviyeye kadar uranyum zenginleştirmediğini söylüyor. Batılı güçler bu kadar yüksek düzeyde zenginleştirmenin hiçbir sivil gerekçesi olmadığını ifade ediyor.

İran nükleer silah arayışını reddediyor. Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf olarak zenginleştirme de dahil olmak üzere barışçıl amaçlarla nükleer teknolojiye sahip olma hakkına işaret ediyor.

NPT'ye taraf olmayan İsrail, Orta Doğu'da nükleer silahlara sahip olduğuna inanılan tek ülke. İsrail bunu ne doğrulamakta ne de reddetmekte.

Programın kalbi: Uranyum zenginleştirme

İsrail 13 Haziran'da saldırılarına başladığında İran'ın faaliyette olan üç uranyum zenginleştirme tesisi vardı:

Natanz'daki Yakıt Zenginleştirme Tesisi (FEP) (güç kaynağı yok edildi)

FEP, uranyum zenginleştiren makineler olan 50.000 santrifüjü barındırmak üzere tasarlanmış geniş bir yeraltı tesisidir.

Askeri uzmanlar arasında, yerin birkaç kat altında olması nedeniyle İsrail hava saldırılarının FEP'i yok edip edemeyeceği konusunda uzun süredir spekülasyonlar yapılıyordu.

Son sayıma göre burada yaklaşık 17.000 santrifüj bulunuyordu ve bunların yaklaşık 13.500'ü çalışarak uranyumu yüzde 5'e kadar rafine ediyordu.

UAEK Başkanı Rafael Grossi Cuma günü BM Güvenlik Konseyi'ne Natanz'daki elektrik altyapısının İsrail tarafından tahrip edildiğini, özellikle de bir elektrik alt istasyonunun, ana elektrik güç kaynağı binasının, acil durum güç kaynağının ve yedek jeneratörlerin tahrip edildiğini söyledi.

Grossi Pazartesi günü BBC'ye verdiği demeçte “Bu ani dış güç kaybıyla birlikte santrifüjler büyük olasılıkla tamamen yok edilmediyse bile ciddi şekilde hasar gördü” dedi.

UAEK Salı günü yaptığı açıklamada “Natanz'daki yeraltı zenginleştirme salonları üzerinde doğrudan etkiler” olduğuna dair göstergeler olduğunu söyledi.

UAEK saldırılardan bu yana denetim yapmadı ve hasarı değerlendirmek için uydu görüntülerini kullanıyor.

Natanz'daki Pilot Yakıt Zenginleştirme Tesisi (KFEP) (tahrip edilmiş)

KFEP, İran'ın üç zenginleştirme tesisi arasında en küçük ve en korunaksız hedef olanıdır. Uzun süre bir araştırma ve geliştirme merkezi olan bu tesiste diğer tesislere göre daha az sayıda santrifüj kullanılmış ve bunlar genellikle kaskad olarak bilinen daha küçük makine kümeleri halinde birbirine bağlanmıştır.

Bununla birlikte, her biri 164'e kadar gelişmiş santrifüjden oluşan ve uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiren birbirine bağlı iki tam boyutlu kademeye sahipti. Bunun dışında, KFEP'te sadece yüzde 2'ye kadar zenginleştirme yapan 201 kadar santrifüj çalışıyordu.

Grossi, İsrail saldırısında PFEP'in tahrip edildiğini söyledi.

Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi (görünürde çok az hasar var ya da hiç yok)

Grossi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın bir dağın derinliklerine gömülü en derin zenginleştirme tesisinin çok az zarar gördüğünü ya da hiç zarar görmediğini yineledi.

Fordo'da sadece 2.000 kadar santrifüj çalışıyor olsa da, İran'ın yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyumunun büyük çoğunluğunu, KFKEP ile aşağı yukarı aynı sayıda santrifüj kullanarak üretiyor, çünkü KFKEP'teki yüzde 5'e kıyasla bu kademelere yüzde 20'ye kadar rafine edilmiş uranyum besliyor.

Dolayısıyla Fordo son çeyrekte yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş 166.6 kg uranyum üretti. UAEA'nın ölçütüne göre bu miktar, daha da zenginleştirilmesi halinde prensipte dört nükleer bombadan biraz daha azına yetecekken, PFEP'in 19,2 kg'lık miktarı yarım bombadan daha azına yetiyor.

Diğer tesisler

UAEK, İsrail saldırılarının İsfahan'daki nükleer komplekste Uranyum Dönüştürme Tesisi (UCF) ve uranyum üzerinde çalışılan tesisler de dahil olmak üzere dört binaya zarar verdiğini açıkladı.

Başka kullanım alanları olsa da uranyum teknolojisinde uzmanlaşmak nükleer silah çekirdeği yapımında önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Eğer İran nükleer silah yapmaya kalkışırsa, silah sınıfı uranyumu alıp uranyum metaline dönüştürmesi gerekecektir.

Uranyum dönüştürme, “sarı kek” uranyumun zenginleştirilebilmesi için santrifüjlerin hammaddesi olan uranyum heksaflorüre dönüştürülmesi işlemidir. UCF'nin kullanım dışı kalması halinde, İran dışarıdan uranyum hekzaflorid kaynağı bulamazsa zenginleştirecek uranyumu kalmayacaktır.

UAEK Salı günü yaptığı açıklamada Karaj ve Tahran'daki iki santrifüj üretim tesisinin vurulduğunu belirtti. Bu tesisler daha önce UAEA'nın gözetimi altındaydı. Yetkililer, UAEA'nın İran'ın kaç santrifüj atölyesine sahip olduğunu bilmediğini söylüyor.

Nükleer bilim adamları

Körfez'deki iki kaynağın Pazar günü yaptığı açıklamaya göre, Cuma gününden bu yana İsrail saldırılarında, bombalı araç saldırıları da dahil olmak üzere en az 14 İranlı nükleer bilim adamı öldürüldü.

İsrail ordusu Cumartesi günü bu kişilerden dokuzunun ismini vererek “nükleer silah üretimine doğru ilerlemede merkezi bir rol oynadıklarını” ve “öldürülmelerinin İran rejiminin kitle imha silahları edinme kabiliyetine önemli bir darbe teşkil ettiğini” söyledi. Ancak bu iddia henüz doğrulanamadı.

Batılı güçler sık sık İran'ın nükleer ilerlemelerinin kendisine “geri dönüşü olmayan bir bilgi kazanımı” sağladığını söyleyerek, uzmanları ya da tesisleri kaybetmenin ilerlemeyi yavaşlatabileceğini, ancak ilerlemelerin kalıcı olduğunu öne sürüyorlar.

Uranyum stoku

İran farklı düzeylerde zenginleştirilmiş büyük bir uranyum stokuna sahip.

UAEK ölçümlerine göre 17 Mayıs itibariyle İran'ın dokuz nükleer silah yapmaya yetecek kadar, yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu tahmin ediliyor.

Daha düşük zenginleştirme seviyelerinde, daha fazla çaba gerektirecek olsa da, daha fazla bomba yapmaya yetecek kadar uranyuma sahip: İki tane daha yapmak için yüzde 20'ye kadar zenginleştirilmiş uranyum ve 11 tane daha yapmak için yüzde 5'e kadar zenginleştirilmiş uranyum.

Yetkililer, İran'ın en yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stokunun büyük bir kısmının UAEK mührü altında İsfahan'da yeraltında depolandığını söyledi. UAEK nerede depolandığını bildirmiyor.

Grossi BBC'ye verdiği mülakatta İsfahan'ın yeraltı alanlarının “etkilenmiş gibi görünmediğini” söyledi, ancak UAEK Pazartesi günü yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinin doğrudan isabet olduğunu gösterdiğini söyleyerek Natanz'daki yeraltı tesisi için benzer bir değerlendirmeyi geri çekti.

Açık sorular

İran nasıl karşılık verecek?

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi Cumartesi günü devlet televizyonuna verdiği demeçte İran'ın UAEA'ya bildirilmeyecek nükleer materyal ve ekipmanları korumak için önlemler alacağını ve artık UAEA ile eskisi gibi işbirliği yapmayacağını söyledi.

Milletvekilleri ayrıca İran'ın, 2003 yılında çekildiğini açıklayan ve nükleer silah denemelerine devam eden Kuzey Kore'nin izinden giderek NPT'den çekilmesine yol açabilecek bir yasa tasarısı hazırlıyor.

UAEK, İran'ın beyan ettiği zenginleştirme tesisleri dışında kaç santrifüjü olduğunu bilmiyor. UAEK ile işbirliğini daha da azaltması, bu kaynağın bir kısmını kullanarak gizli bir zenginleştirme tesisi kuracağı ya da kurduğu yönündeki spekülasyonları arttırabilir.

Yetkililer, mevcut santrifüj kademelerinin de bir hafta içinde farklı bir saflık seviyesine zenginleştirmek üzere yeniden yapılandırılabileceğini söyledi.

Uranyum stokunun durumu nedir?

Eğer İran artık dönüşüm yapamazsa, mevcut uranyum hekzaflorid ve zenginleştirilmiş uranyum stoku daha da önemli hale gelecektir.

Daha fazla saldırı olacak mı?

Cuma günü saldırıların başlamasından kısa bir süre sonra ABD Başkanı Donald Trump, İran'ı “hiçbir şey kalmayacak şekilde” nükleer programına yeni kısıtlamalar getirmek üzere ABD ile bir anlaşma yapmaya çağırdı. Bunun üzerine 15 Haziran'da yapılması planlanan görüşmeler iptal edildi.

Kaynak: Mepa News

Güncellenme Tarihi : 21.6.2025 01:04

İLGİLİ HABERLER