İsrail Savunma Kuvvetleri'nin istihbarat birimi : 9900

IDF'nin En Eşsiz İstihbarat Ekiplerinden Biri: Birim 9900'deki 

IDF, çok yönlü bir kurumdur ve son derece gizli ve uzmanlaşmış çeşitli birimler ve ekipler içerir. Bunlardan biri, Intelligence Corps'un Unit 9900'ündeki bir ekiptir: benzersiz "Roim Rachok" (RR) Programı'nda görev yapan askerler - İbranice'de ufukların çok ötesinde anlamına gelir. Askerler, IDF'nin en değerli askerlerinden bazılarıdır ve her biri otizm spektrumundadır.
Üyelerin hepsi otizm spektrumundadır ve uydu görüntülerini ve haritalarını analiz etme, yorumlama ve anlama konusunda inanılmaz bir yeteneğe sahiptirler. Çalışmaları, İsrail nüfusunu korumada büyük ölçüde yardımcı olur ve birimin kendisi IDF'deki diğerlerinden farklıdır. Dünya Otizm Farkındalık Günü'nde olağanüstü çalışmalarını kutluyoruz ve üniformanın arkasındaki insanları ve onları ülkemizi savunan en tipik, ancak sıra dışı askerlerden biri yapan şeyi daha iyi anlamaya çalışıyoruz.

RR Programı'nda yapılan iş büyük ölçüde Unit 9900'ün diğer şubeleriyle iş birliği içindedir. İsrail'in coğrafi manzarasını anlamak ve sınırlarını savunmak için uydu görüntüleri ve haritalar kullanırlar. Askerlerin hepsi 9900'e kabul edilmek için titiz ve oldukça seçici bir süreçten geçerler ve RR Programı da farklı değildir. Askerlerin hepsinin inanılmaz bir sorumluluğu vardır ve İsrail'in sınırlarını koruyan paha biçilmez istihbarat toplamak için olağanüstü becerilerini kullanırlar.

RR Programı kapsamında hizmet veren elit, gizli asker grubu, IDF'deki hiçbir gruba benzemiyor, ancak bunun tek nedeni hepsinin otizm spektrumunda olması değil. Bu askerlerin hepsi gönüllü. IDF'de askerlik hizmetinden muaf tutulabilirlerdi, ancak akranları gibi katkıda bulunmakta ısrar ettiler. Ülkelerine hizmet etmek ve yaşadıkları toplumun aktif bir parçası olmak için derin bir motivasyon ve arzuyla donatılmışlar. RR Programı'ndaki en son 11 asker grubuna, kendilerinden öncekiler gibi, bir yıl hizmet etme veya uzatma seçeneği verildi ve bu 11 kişiden 9'u hizmetlerini uzatmaya karar verdi.

Casusluk, İsrail'in Hizbullah'a karşı savaşında oyunu değiştirdi 

İsrail Savunma Kuvvetleri'nin 9900 Birimi, terabaytlarca görsel veriyi tarayarak, Hizbullah faaliyetlerini veya altyapısını gösterebilecek ince değişiklikleri tespit etmek için algoritmalar kullanıyor.

9900 Numaralı Birim, uydulardan ve uçaklardan coğrafi veriler de dahil olmak üzere görsel istihbarat toplamaktan ve bu istihbaratı haritalamaktan ve savaş alanındaki birlikler ile karar vericiler için yorumlamaktan sorumludur.IDF'nin askeriyeyi daha etkin kılmak için hazırladığı Momentum adlı çok yıllık planın bir parçası olarak geliştirilen ve gelecekteki savaş alanlarına uyarlanan Birim 9900'ün yeni kabiliyetleri, daha önce çeşitli cephelerde çokça duyurulan operasyonlarda kullanılmıştı.Önceki savaşlarda birlikler düşmanı tek bir net konumda görselleştirebiliyorken, günümüzün düşmanları merkezsizleşmiş ve görselleştirilmesi çok daha zor. Bir daha kaybolmadan önce tespit edildikten hemen sonra IDF'nin onlara saldırması için meydan okuyan zamana duyarlı hedefler haline geldiler.IDF'nin bu zorlukla başa çıkmak için başvurduğu yollardan biri , birliğin geliştirdiği 3 boyutlu haritalama yeteneklerine dayalı olarak sahadaki birliklere doğru istihbarat sağlayan istihbarat odaklı savaştır.Yüzde 58'i kadınlardan oluşan 9900. Birlik birliklerinin hazırladığı 3 boyutlu haritalar, hem sahadaki birliklerin hem de savaş pilotlarının savaş alanına girmeden önce düşman topraklarının tam resmini görebilmelerini sağlıyor.IDF'nin istihbarat müdürlüğüne bağlı 9900. Birim, insansız hava araçlarının sonsuz potansiyelini ve artan eğilimini de içselleştirdi. İki hafta önce birimde yeni bir drone birimi açıldı ve çok rotorlu drone'lar ve diğer gelişmiş teknolojiler kullanarak yüksek çözünürlüklerde yüksek hassasiyetli istihbarat toplamaktan sorumlu.Tüm İHA'lar ve bunlara entegre edilen sensörler sivil şirketlerden olup IDF'nin ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır. Her türlü hava koşulunda, gece gündüz uçarak düşman hakkında istihbarat ve yüksek çözünürlüklü görüntüler toplayabilirler.

Financial Times'ın haberine göre İsrail, Hizbullah ile devam eden çatışmasında büyük bir zafer kazandığını ve grubun lideri Hasan Nasrallah'ın başarılı bir şekilde öldürüldüğünü duyurdu. Bu gelişme, İsrail'in istihbarat yeteneklerindeki çarpıcı gelişmeye atfedilen, on yıllardır süren bir mücadelede önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor.

İsrail ordusunun Nasrallah'ı güney Beyrut'taki bir yeraltı sığınağına kadar takip ettiği ve onun ölümünü garantilemek için 80'e kadar bomba attığı bildirildi. Bir İsrailli F-15i pilotu, operasyonun hassasiyetini ve kararlılığını vurgulayarak, "Herkese, her yere ulaşacağız," diye övündü.

Bu başarı, 2006'da Hizbullah ile yapılan savaşta üç başarısız saldırı da dahil olmak üzere Nasrallah'ı ortadan kaldırmaya yönelik önceki başarısız girişimlerin ardından geldi. Son operasyonun başarısı, 2006 çatışmasının yaklaşımlarındaki önemli zayıflıkları ortaya çıkarmasının ardından başlatılan İsrail'in istihbarat toplama çabalarının önemli ölçüde yeniden yönlendirilmesine atfediliyor.

Eski bir üst düzey istihbarat görevlisi olan Miri Eisin, İsrail'in stratejisindeki değişimi şöyle açıklıyor: "Bu anlamda, tam olarak ne aradığınızı tanımlamanız gerekiyor. En büyük zorluk bu ve eğer iyi yapılırsa, tüm karmaşıklığıyla bakmanıza, bütün resme bakmanıza olanak tanır."

İsrail istihbaratı, Hizbullah'ı "mağaradaki Usame bin Ladin gibi" bir terörist grup olarak değil, yaklaşık on yıldır bir "terör ordusu" olarak adlandırıyordu, diye ekledi Eisin. Bu kavramsal değişim, İsrail'i Hizbullah'ı Suriye ordusunu incelediği kadar yakından incelemeye zorladı ve Hizbullah'ın operasyonlarını, liderlik yapısını ve zayıf noktalarını ayrıntılı olarak açıklayan yoğun bir "istihbarat resmi" oluşturulmasına yol açtı.

Suriye'deki savaş İsrail'e Hizbullah hakkında zengin bir veri sağladı. Grup 2012'de Beşşar Esad rejimini desteklemek için konuşlandırıldığında, sızmalara karşı daha savunmasız hale geldi. Washington'daki Orta Doğu Enstitüsü'nde program direktörü olan Randa Slim, "Suriye, Hizbullah'ın genişlemesinin başlangıcıydı. Bu, iç kontrol mekanizmalarını zayıflattı ve büyük bir düzeyde sızma için kapıyı açtı." dedi.

Carnegie Orta Doğu Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Yezid Sayigh, Hizbullah'ın Suriye'deki müdahalesinin örgütü nasıl etkilediğini şöyle anlattı: "Son derece disiplinli ve saf olmaktan, [Esad'ı savunurken] olması gerekenden çok daha fazla insanı içeri alan birine dönüştüler. Rehavete ve kibre, üyelerinde bir değişim eşlik etti. Gevşekleşmeye başladılar."

İsrail istihbarat teşkilatları bu fırsatı değerlendirerek casus uydular, gelişmiş insansız hava araçları ve siber saldırı yetenekleri gibi teknolojik ilerlemeleri kullandı. IDF'nin 9900 Birimi, terabaytlarca görsel veriyi tarayarak Hizbullah faaliyetlerini veya altyapısını gösterebilecek ince değişiklikleri tespit etmek için algoritmalar kullanıyor.

İsrail istihbarat çabalarının sabrı ve ısrarı işe yaramış gibi görünüyor. Geçtiğimiz 10 ay boyunca İsrail ve Hizbullah sınır ötesi alışverişlerde bulundu ve İsrail operasyonlarını kademeli olarak genişletti. Bu kasıtlı yaklaşım Hizbullah'ı çatışmanın sınırları konusunda yanlış bir güvenlik duygusuna sürüklemiş olabilir.

Ancak, Nasrallah'ın ölümünün bildirilmesiyle doruğa ulaşan son tırmanış, İsrail'in stratejisinde önemli bir değişim olduğunu gösteriyor. BM Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Benjamin Netanyahu, Hizbullah ile ateşkes fikrini reddetti ve İsrail'in saldırılarına devam edeceğine yemin etti.

Hizbullah'a gelen bu büyük darbeye rağmen uzmanlar, çatışmanın henüz bitmediği konusunda uyarıyor. Eisin, "Hizbullah son 10 günde ortadan kaybolmadı. Onlara zarar verdik ve onları aşağıladık ve onlar kaos ve yas aşamasındalar. Ancak hala çok tehdit edici birçok yetenekleri var." dedi.

Nasrallah'ın mirası karmaşıktır. Destekçileri onu İsrail ve ABD'ye karşı dik durmasıyla hatırlarken, düşmanları onu İran'ın jeopolitik gündemini ilerleten bir terör örgütünün lideri olarak görüyor. Lübnan'da, Nasrallah yönetimindeki Hizbullah sıklıkla bir devlet içinde devlet olarak anılırdı ve birçok Hristiyan ve Sünni topluluk onu devlet kurumlarını aşındırmak ve İran'ın çıkarlarına öncelik vermekle suçlardı.

31 Ağustos 1960'ta yoksul bir Beyrut semtinde doğan Nasrallah, bölgede güçlü bir figür haline geldi. Ölümü Hizbullah için bir dönemin sonunu işaret ediyor ve potansiyel olarak İsrail, Hamas ve Hizbullah arasındaki devam eden çatışmanın dinamiklerini yeniden şekillendiriyor.