Asayiş
  • 28.1.2010 00:00

İŞTE ASKERE MÜEBBET İSTENEN POYRAZKÖY İDDİANAMESİ!.

Anayasa Mahkemesi'nin askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal edilmesinin ardından kabul edilip edilmeyeceği belirsiz olan Poyrazköy İddianamesi, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkemenin tensip metninde, sanıklara atılı eylemlerin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun dışında kaldığı belirtildi. 

İŞTE İDDİANAMENİN TAM METNİ

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca 21 ve 28 Nisan 2009 tarihleri arasında Poyrazköy Keçilik mevkisinde yapılan kazılarda bulunan mühimmatla ilgili 5'i tutuklu 17 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin incelemesini tamamladı.

Mahkeme, yaklaşık 300 sayfa ve soruşturma delillerinin içerisinde bulunduğu 24 ek klasörden oluşan iddianameyi kabul etti.

Poyrazköy Keçilik mevkisinde 21 Nisan 2009 tarihinde başlatılan kazılara 28 Nisan 2009'a kadar devam edilmiş, kazılarda 15'i dolu 21 lav silahı, 14 el bombası, 24 el bombası fünyesi, 450 gram C3 patlayıcı madde, 7 adet hakem bombası, 3 adet gösteri bombası, 5 bubi tuzağı, 2 kullanılmış bubi tuzağı, 23 işaret fişeği, 45 sis bombası, 15 aydınlatma fişeği, 30 metre uzunluğunda infilaklı fitil (korteks), 38 metre uzunluğunda saniyeli fitil, 3 bin 17 adet çeşitli çapta fişek ve 1 adet siyah renkli kamuflaj kremi tüpü ele geçirilmişti.

Davanın ilk duruşması, 9 Nisan 2010 tarihinde yapılacak.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, “sanık” olarak Tayfun Duman, Ergin Geldikaya, Levent Bektaş, Mustafa Turhan Ecevit, Ercan Kireçtepe, Eren Günay, Erme Onat, İbrahim Koray Özyurt, Şafak Yürekli, Muharrem Nuri Alacalı, Levent Görgeç, Mert Yanık, Dora Sungunay, Halil Cura, Sadettin Doğan, Ferudun Arslan ve Ali Türkşen yer alıyor.

İddianamede, “bir adet ateşli silah ve mutad sayıda mermi bulundurma”, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma”, “sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın almak, kabul etmek veya bulundurmak”, işlenen suçlar olarak sıralandı.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın görüleceği duruşma tarihini de 9 Nisan 2010 olarak belirledi.

KAFES EYLEM PLANI İDDİANAMEDE

Kabul edilen Poyrazköy iddianamesinde Kafes Eylem Planı da yer alıyor.

İddianamede yer alan bilgiye göre Kafes Eylem Planı, Davos krizinden sonra hazırlandı.

İddianamede yer altında hala silah olduğu iddiası da yer alıyor.

İMANLI İMANSIZ BÖLGELERİN HARİTASI

İddianamede Levent Bektaş'ta ele geçirilen DVD'deki imanlı imansız iller haritası olduğu belirtiliyor. İddianamenin 39. sayfasında Emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş'ta ele geçirilen DVD'deki harita.png isimli dosyada illerin sınıflandırıldığı belirtiliyor.

Türkiye siyasi haritasındaki illerin dört renge boyanarak numaralandırıldığı belirtilen iddianamede, resim formatındaki harita anlatılıyor. Buna göre haritanın lejandına göre yeşil renkle boyanan iller, imanlı iller. Kırmızı renge boyananlar, imanlı olmayan iller. Mor renkli iller, topluluk olan, sarı renkliler ise topluluk olmayan iller anlamına geliyor.

SUNNİ BÖLGEDEKİ ALIŞVERİŞ MERKEZİNE BOMBA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık İbrahim Şahin'in İstanbul'daki adresinden Ankara ilinde bir alışveriş merkezine yönelik eylem planları ele geçirildiği kaydedildi. El konulan eylem planında, halkın giyim kuşamı, ekonomik durumu ve olaylara tepkilerinin ne olacağı hakkında bilgilere yer verildiği, ayrıca alışveriş merkezinin de krokilerinin ve fotoğraflarının bulunduğuna dikkat çekildi.

Eylem için özellikle kökeni “Sünni” olarak belirtilen bir yerdeki alışveriş merkezinin seçildiği ifade edilen iddianamede, şöyle denildi:
“Bu alışveriş merkezine planlanan eylemin amacının İbrahim Şahin'de ele geçirilen suikast planlarında isimleri geçen Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ve Genel Sekreteri Kazım Genç'e yönelik suikastlardan sonra yapılarak ülkede toplumun farklı kesimlerinin birbirlerine karşı kışkırtılarak ve birbirlerinden öç alma duygusuyla hareket ettiği izlenimi verilerek Alevi-Sünni çatışması çıkartmak olduğu, böylece 1980 öncesinde Çorum ve Kahramanmaraş'ta yaşanan olayların benzerinin bir kez daha gerçekleşmesinin hedeflendiği, bu amaçlarını da yine İbrahim Şahin'den ele geçirilen Kazım Genç'e yönelik suikast planında 'Alevileri kışkırtarak Alevi-Sünni kavgası çıkarmak' şeklinde beyan ederek bu durumu açıkça ortaya koydukları görülmüştür.”

Başbakan Erdoğan'A SUİKAST PLANI

İddianamede, sanıklar arasında bulunan Mustafa Dönmez'in, Ankara'daki askeri lojmanlardaki evinde yapılan aramada bulunan bir ajandanın 46'ncı sayfasında değişik konularla ilgili el yazması notların olduğu, ajandanın kapağındaki cep kısmında ise 2 adet A4 kağıdına çıktı alındığı, aynı bölgeyi gösterdiği anlaşılan uzak ve yakın mesafeli şekilde çekilmiş uydu fotoğraflarının olduğunun belirlendiği ifade edildi.
Uydu fotoğraflarından “Resim 7” olarak belirtilen fotoğrafın üzerinde bir binanın çevresinin kırmızı kalemle çizildiği, işaretlenen binadan çizgi şeklinde ok çıkartıldığı, kırmızı kalemle çizilen binadan çıkartılan ok işaretinin üzerine “220m” ibaresinin yazıldığı vurgulanan iddianamede, okun sonunun yeşil alanda bittiği, yine aynı resimde “Kuşadası Sk, Gölbaşı Sk ve yürüyüş yolu” şeklinde yol ve sokak adlarının yazılı olduğunun saptandığı kaydedildi.
“Resim 2” olarak belirtilen fotoğrafta ise bir önceki uydu fotoğrafında işaretlenen binanın çevresinin kırmızı kalemle çizildiği, Vadi Sokak üzerinde bir noktanın işaretlenerek yürüyüş yolu üzerine kesik çizgi şeklinde yön oklarının çizildiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Resim T'de çevresi kırmızı kalemle çizilen binaya, 220 m olarak belirtilen yerin gösterildiği, yerin bitimine ve bu bitim yeri olarak gösterilen yerden, üzerinde ismi belirtilmeyen yola kadar kesik çizgili okların devam ettiği, kırmızı kesik çizgilerin ismi belirtilmeyen yol üzerinde son bulduğu görülmüştür. Yine 'Resim 2'de cadde ve sokak isimlerinin ayrıntılı bir şekilde yazıldığı, (20.Sk, 24.Sk, 23.Sk, 22.Sk, Yürüyüş yolu, Vadi Sk, Gölbaşı Sk, Kuş adası Sk, Ş.Mehmet) şeklinde yol ve sokak isimlerinin yazılı olduğu görülmüştür. Söz konusu uydu fotoğraflarında belirtilen adreslerle ilgili yapılan çalışmalarda 'Resim 1' ve 'Resim 2'de kırmızı kalemle etrafı çizilen binada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın evinin bulunduğu anlaşılmıştır.”

KROKİNİN MÜHİMMAT DEPOSUNU GÖSTERDİĞİ İDDİASI

Sanık Mustafa Dönmez'in kaldığı lojmanda bulunan ajandaya el yazısı ile yazılmış ve çizilmiş, üzerinde harf ve rakamların yazıldığı bir kroki ele geçirildiğine dikkatin çekildiği iddianamede, yapılan çalışma ile krokinin Ankara Sincan Yenikent Beldesi Bağevleri Zir Vadisi Mezarlığı yanındaki metruk evin bahçesini gösterdiği ifade edildi.
Krokide belirtilen “12A” noktasında 12 Ocak 2009 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Yenikent Jandarma Karakol Komutanlığı, Jandarma Olay Yeri İnceleme Birimi görevlilerince yapılan kazı çalışmaları sonucunda, 12 adet tüfek bombası, 10 adet el bombası gövdesi, 10 adet el bombasına ait ateşleme mekanizması, 18 adet 32 parça dilim el bombası gövdesi, 12 adet bubi tuzaklı bomba, 12 Adet bubi tuzaklı bomba ateşleme mekanizması, 6 adet gösteri bombası, 9 adet göz yaşartıcı bomba, 800 adet G3 mermisi, 2 adet aydınlatma fişeği ve 1 adet renkli sis kutusu ele geçirildiği belirtildi.

İddianamede, bu ajanda ile ilgili olarak Kriminal Polis Laboratuarı Daire Başkanlığının 22 Ocak 2009 tarihindeki raporuyla el yazılarının sanık Mustafa Dönmez'e ait olduğu tespit edildiği vurgulandı.

SAPANCA'DAKİ ARAMADA ELE GEÇEN SİLAHLAR

Sanığın Ankara'daki Şehit Üsteğmen Hasan Kışlası Lojmanları'ndaki evinde yapılan aramada 3 tabanca, 2 adet Kaleşnikof marka piyade tüfeği, 3 adet Kaleşnikof tüfek şarjörü, 173 adet değişik çap ve markalarda fişek, 1 adet gece görüş dürbünü ele geçirildiği ifade edilen iddianamede, sanığın Sakarya'nın Sapanca ilçesinde evinde yapılan aramada bulunan silah ve mühimmat ise şöyle sıralandı:
“20 adet el bombası maşası, 20 adet tapalı el bombası gövdesi, 2 adet savunma tipi el bombası, 1 adet seyyar dipçikli otomatik tüfek ve bu tüfeğe ait kütüklük içerisinde 2 adet 31' lik boş şarjör, 8 adet boş Kalesnikof şarjörü, 4 adet tabancan şarjörü, 3 adet tabanca, 1 adet 6 fişek kapasiteli toplu tabanca ve fişek yatağında 2 adet patlamış boş kovan, 1 adet metal eğitim tabancası, 1 adet marka ve seri numarası olmayan 16 kalibre çift kırma av tüfeği, 1 adet tek kırma av tüfeği, 1 adet iki ucunda ağaç ve ortasında zincir bulunan mınçıka tabir edilen alet, 1 adet muştalı sustalı çakı, 1 adet askeri kasatura, 1 adet metal silah aparatı, 9 adet büyüklü küçüklü kama tabir edilen bıçak, 1 adet açma kapama mandalı bulunan sustalı bıçak, 6 adet üzerlerinde ip ve kırmızı mühür bulunan çakı bıçağı, 1 adet ağaç kabzalı namlu kısmı uzun ve iki yanı oluklu silah ucuna takılma özelliği bulunan nikelaj kaplı bıçak,1003 adet 9 mm çaplı MKE yapımı fişek, 497 adet MKE yapımı 7.65 mm çapında fişek, 480 adet 9 mm çaplı yabancı menşeli fişek, 136 adet 7.62 mm çaplı MKE yapımı G-3 fişek, 135 adet 7.62 mm çaplı yabancı menşeli G-3 fişek, 3713 adet 7.62 mm çaplı yabancı menşeli kalaşnikof fişeği, 56 adet 7.62 mm çaplı yabancı menşeli fişek, 10 adet 9.65 mm çaplı MKE yapımı fişek, 3 adet yabancı menşeli M-16 fişeği, 3 adet yabancı menşeli 42 kalibre fişek, 1 adet Nagant ibareli fişek, 2 adet 1 adedinin üzerinde iğne darbesi bulunan Geco marka 7.65 mm çaplı fişek, 8 adet dolu av fişeği, 30 adet 16 mm lik av fişeği, 29 adet 16 kalibre av fişeği, 2 adet uçak savar mermi çekirdeği, 1 adet G-3 alev gizleyeni, 1 adet 7.65 mm çaplı boş kovan, 113 adet bir çoğu MKE yapımı 9 mm çaplı boş kovan.”

Dönmez'in Sakarya'daki evinde ayrıca çok sayıda askeri malzeme ve keskin nişancı dürbünü gibi mühimmatların da bulunduğu ifade edilen iddianamede, silah, mühimmat ve diğer askeri malzemelerin ele geçen suikast planlarını ve yasa dışı pek çok eylemi gerçekleştirmeye elverişli sayı ve nitelikte olduğu belirtildi.

TELEFON NUMARALARI VERİLMEMİŞ

Ergenekon iddianamelerinde en çok eleştirilen konulardan biri, suçla ilgisi olmayan bilgilerin de yeralmasıydı. Bunlar arasında da sanıkların cep telefonlarında, bilgisayarlarında, fihristlerinde kayıtlı bakkaldan, kasaba kadar herkesi telefon numarasının, adresinin de iddianameye girme tepki çekmişti.

Poyrazköy İddianamesi'ni hazırlayan savcılar bu kez dikkatli davranarak, fihristleri iddianameye sokmamakla kalmamışlar, sanıkların dahi telefon numaralarını açık halde yazmamışlar. İddianamede geçen telefon numaraları, alan kodu ve ilk üç rakamının ardından nokta nokta olarak belirtiliyor.

EYLEMLER ASKERİ CEZA KANUNU DIŞINDA

“Ergenekon” soruşturması kapsamında Poyrazköy'deki kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin 5'i tutuklu 17 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin kabul edildiği İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin tensip metninde, sanıklara atılı eylemlerin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun dışında kaldığı belirtildi.

Tensip metninde, “Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organı ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, “Patlatıcı madde bulundurmak”, “6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet” suçlarından şüpheli Levent Bektaş ve arkadaşları hakkında CMK'nın 250. maddesinde yetkili Cumhuriyet Savcılığınca 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamenin incelendiği kaydedildi.

Sanıklara atılı eylemlerin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun dışında kaldığı gibi Askeri Ceza Kanunu'nun 54. maddesinin atıfta bulunduğu Türk Ceza Kanunu'nun hükümlerinin de dışında kaldığı ifade edilen tensip metninde, dolayısıyla atılı eylemlerin sırf askeri suç ve askeri suç benzeri suçlar kapsamında değerlendirilmeyeceği bildirildi.
Tensip metninde, atılı eylemlerin nitelikleri gereği askeri mahal dışında gerçekleşip sonuç doğuracağı kaydedilerek, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun'un 9. maddesi kapsamında değerlendirilmeyeceği, yine niteliği gereği görev kapsamında da değerlendirilmeyeceği belirtildi.

Atılı eylemlerin her halükarda 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca “terör suçu” sayıldığı anlatılan metinde, 3713 sayılı kanunun 9. maddesindeki hüküm dikkate alındığında CMK'nın 251/1 maddesi gereğince CMK 250/1 maddesinde sayılan suçlara bakmakla görevlendirilmiş İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin görev ve yetkisinde olduğu bildirildi.

Tutuklu 5 sanığın tahliye taleplerinin reddine karar verildiği anlatılan tensip metninde, şöyle denildi:
“Silivri'de devam eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki 2 davada özellikle mahkememizdeki davanın iddianamesinde yazılı olan 'Ergenekon' tabir edilen silahlı terör örgütü ile ilgili olarak bu örgütün varlığı, yapısı, varsa eylemleri konusunda bilgiler içeren ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyaların da bu örgütle ilgili gelen Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı ile başka kurumlardan gelen bu husustaki yazıların tasdikli birer suretinin istenmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına yazı yazılmasına karar verildi.”

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:48

İLGİLİ HABERLER