Ekonomi
  • 17.2.2012 14:15

İşte cep telefonu çılgınlığının boyutları!

Türkiye’nin dış ticareti içerisinde, geçen yıl 1 milyar 744 milyon dolar büyüklüğe erişen ve "israf boyutuna" geldiği değerlendirmesi yapılan cep telefonu ithalatının, dış ticaret açığı ve cari açık üzerindeki olumsuz etkisinin, oluşturulacak ikinci el piyasası ile önlenmesi önerisi getirildi.

Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dursun, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın "Geçen yıl Türkiye’ye 14,3 milyon cep telefonu geldi ve bunlara 1 milyar 744 milyon dolar ödendi. Ben bunu söylerken insanlara ’gidip telefon almayın’ demiyorum, zaten diyemem. Ama sesli düşünüyorum; Biz 11 ayda bir kez cep telefonu değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz?" sözleriyle gündeme gelen "bu israfın önlenmesi mümkün mü?" sorusuna yanıt verdi.

Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cep telefonu teknolojisinin, çağdaş yaşam içerisinde öneminin tartışmasız olduğunu belirtti.

Gelinen noktada, cep telefonunun artık sadece konuşmak için değil, bunun ötesinde mobil iletişim, mobil internet aracı haline geldiğine işaret eden Dursun, "3G teknolojisinin daha da gelişmesiyle araçlarımızı kumanda eder hale geleceğiz, birçok ihtiyacımızı telefon üzerinden anında karşılıyor olacağız" dedi.

Dursun, mobil teknolojinin vazgeçilemeyecek nitelikte olduğunu ve dışa bağımlı olunması nedeniyle önemli bir maliyetinin de bulunduğunu ifade ederek, "Biz bu faydayı daha düşük bir maliyetle ülkemize nasıl sağlarız, bunun arayışında olmalıyız" dedi.

"Modifiye edip satabiliriz"

Bu maliyeti aşağıya çekmek için bazı önlemler alınabileceğini belirten Dursun, bunlardan ilkinin yerli üretim, ikincisinin bilinçli tüketim anlayışı, üçüncüsünün ise 2. el cep telefonu piyasası yaratılması olduğunu dile getirdi.

Bu tedbirler içerisinde en önemli olanın, ikinci el cihaz ticareti olduğunu ifade eden Dursun, "Kullandığımız eski cep telefonları çekmecelerimizde duruyor ya da ihtiyacı olan birilerine veriyoruz. Yani cep telefonumuzu değiştiriyoruz, fakat eski telefonlarımızı kullanılabilir haldeyken atık haline getiriyoruz" dedi.

Dursun, bunun için öncelikle ikinci el cihaz ticaretinin kayıtlı hale getirilmesi, bu sektörde iştigal eden perakendecilerin bu işe özendirilmesi ve bunun da bir iş haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

Bu noktada öncelikle ikinci el cep telefonu ticaretinde KDV oranlarının yüzde 18’den yüzde 1’e çekilmesi gerektiğini savunan Dursun, şu görüşleri dile getirdi: "Avrupa’da bu düzen kurulu. Avrupalılar, İngilizler, İspanyollar ülkemize geliyor, burada kiloyla hurda fiyatına topluyor bu cihazları. Bunları modifiye edip gelişmekte olan ülkelere satıyorlar. Onlar yapabiliyorsa biz niye yapamayalım? Yapamamamızın sebebi bununla ilgili yeterli düzenlemelerin olmaması.

Bu, tamamen kendi özel bir alan ve özel düzenlemelere ihtiyacımız var.

Afrika’daki bazı ülkelerle temasta bulunduk. Cihaz talepleri var. Ama içeride bunu sunabilecek sistemi kurmalıyız öncelikle. Üstelik ihracatta yeni pazarlar bulmuşken, o pazarlara modifiye ettiğimiz cep telefonlarını ihraç edebiliriz ve böylece ithalata giden maliyetin bir kısmını ihracat yoluyla geri almış oluruz. Yani Sayın Bakanımızın dikkat çektiği bu israfı aşağıya çekmenin yolları var. Sayın Bakanımıza da arz ettik bu konuyu zaten, ciddi hassasiyetleri var."

"Bilinçli tüketici oluşturulmalı"

Dursun, cep telefonu israfının önlenmesi için alınması gereken bir diğer önlemin ise tüketicileri bilinçlendirmek olduğunu ifade etti.

Türkiye’de kullanıcıların kullanım ihtiyaçlarının çok ötesinde modellere yönelmesinin de cep telefonu cihazı için harcanan parayı artırdığına işaret eden Dursun, "Cihaz alırken yararlanabileceğimiz özelliklerinden ziyade, hobi gibi; olabilecek en iyi, en pahalı cihaz olmasına bakıyoruz. Aldıktan sonra hiç kullanmayacağımız özelliklere sahip cihazlara bedel ödüyoruz. Bu konuda bir bilinç yaratmak lazım. Çünkü bu da maliyeti aşağıya çekmenin yollarından biri olacaktır" diye konuştu.

Murat Dursun, yerli cep telefonu üretimi konusunda ise marka yaratılabilmesi için teşvik sağlanması ve bunun somut hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Mobil iletişim teknolojisinin çok stratejik bir sektör olduğuna dikkati çeken Dursun, "Bu noktada bölgesel teşvikler ya da üretici firmalara sağlanan teşviklerden ziyade daha spesifik teşviklerin belirlenmesi gerekiyor. Çünkü bu sektör çok stratejik bir sektör" görüşünü ifade etti.

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 20:05

İLGİLİ HABERLER