İŞTE ECEVİT'İN HASTANEYE KALDIRILMASINDAN BUGÜNE DEK YAŞANAN SÜREÇ!..
ANKARA - Geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) tedavi altına alınan eski Başbakan Bülent Ecevit'in yaşam mücadelesi 172 gün sürdü.
Danıştay'a düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine katıldıktan sonra rahatsızlanarak 18 Mayıs'ta GATA'ya kaldırılan Ecevit, yapılan ameliyatın ardından Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanlığı Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altında tutuldu.
Hastaneden yapılan ilk açıklamalarda, Ecevit'in hipertansiyon atağı sonucunda konuşma bozukluğu ve sağ kol, bacakta güçsüzlük şikayetiyle hastanenin acil servisine getirildiği ve solunum cihazına bağlandığı beynin sol tarafında saptanan kanama sonucu Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri tarafından ameliyata alındığı kaydedilmişti.
Tedavi altında bulunduğu süre içinde DSP'lilerin yalnız bırakmadığı Ecevit için, 28 Mayıs'ta 82. yaş günü dolayısıyla hastane önünde doğum günü kutlaması düzenlenmişti. Doğum günü kutlaması için çeşitli illerden otobüslerle Ankara'ya gelen partililer, ellerinde DSP bayraklarıyla GATA önünde toplanmış ve üzerinde, ''el ele büyüteceğiz sevgini, şifa dileklerimizle'' yazılı pastayı Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer birlikte kesmişti. Kutlama sırasında, biri KKTC'den getirilen 82 beyaz güvercin gökyüzüne bırakılmıştı.
Rahşan Ecevit, pastanın kesilmesinin ardından, "Bugün yüzümüz gülüyor. Düne göre daha iyi. Düşündüğümüzden çok daha çabuk iyi olacak gibi. Doktorlar 'milim milim de olsa iyiye gidiyor' dediler" diye konuşmuştu.
GATA'dan 30 Haziran tarihinde yapılan açıklamada da, Ecevit'in kalp, dolaşım ve böbrek fonksiyonları ile infeksiyon açısından parametrelerinin normal olduğu, beynindeki kanama ile ödemin ileri derecede azaldığı belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca, Ecevit'in, göz kırpma ve sol kolda hareketler gibi bazı hareketlerde bulunduğu, beyin fonksiyonlarında kısmi düzelmelerin görüldüğü ancak tanıma, bilinçlilik gibi fonksiyonlarında geri dönmenin tespit edilemediği bildirilmişti.
GATA'dan 18 Ekim tarihinde yapılan açıklamada ise, Ecevit'e yapılan son radyolojik kontrolde, beyinde yeni bir değişiklik olmadığı, zaman zaman akciğer enfeksiyonu meydana geldiğinden bununla ilgili tedaviler uygulandığı bildirilmişti.
Ecevit'in spontan solunumu olmasına karşın, zaman zaman yapay solunum cihazıyla solunum desteğinin sürdürüldüğü kaydedilen açıklamada, özellikle akciğer enfeksiyonu olduğu dönemlerde dolaşım sistemi desteğine de ihtiyaç duyulduğu, koma durumunun devam ettiği ve hayati tehlikesinin sürdüğü ifade edilmişti.
Bülent Ecevit için GATA önünde açılan ve sayısı yaklaşık 100'e ulaşan defterlere, çeşitli kesimlerden genci, yaşlısı pek çok kişi duygularını aktararak, ''Ecevit'in bir an önce sağlığına kavuşması'' dileğinde bulunmuşlardı.
Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde Başbakanlık önünde tankerle protesto eylemi yapan Kazım Gemalmaz da hastane önünde bekleyen partilileri ziyaret ederek, yaptığından pişmanlık duyduğunu söylemişti. Ecevit'in sağlığına kavuşması için gerekirse ve yararlı olacaksa organlarını bağışlamaya hazır olduğunu ifade eden Gemalmaz, hastane önünde Ecevit için açılan deftere de, "Sayın Ecevit, sizlere geçmiş olsun dileklerimi bildirirken siyasi hayatınızda size karşı muhalif olmanın acısını yaşıyorum. Sizden özür diliyorum" diye yazmıştı.
Ecevit'i daha önce çardakta bekleyen partililer için, havaların serinlemesiyle birlikte DSP Genel Merkezince GATA önünde baraka oluşturulmuş; masa, sandalye, su sebili, küçük tüp, çaydanlık gibi eşyaların bulunduğu barakada partililer, vardiyalar halinde beklemeye devam etmişti.