![](https://img.habervitrini.com/Haber/_AnaManset/53a45dc4-352e-4153-9346-e383aee2f1de.jpg)
İsveç NATO'ya girdi huzuru kaçtı
4 Şubat’ta İsveç’in Örebro şehrinde bir okul basan 35 yaşındaki ırkçı Rickard Andersson, Suriyeli ve Boşnak 10 kişiyi katletti.
Mayıs 2022’de NATO’ya katılmak için başvuran İsveç, Mart 2024’te örgüte tam üye oldu. Ülkenin NATO süreciyle birlikte hızlıca “dinler ve milletler” çatışmasının Avrupa’daki merkezi konumuna evrilmesi dikkat çekiyor. Kur’an yakan Salwan Momika’nın evinde öldürülmesinden hemen sonra okul basan bir ırkçı, Suriyeli ve Boşnak 10 kişiyi katletti.
“Medeniyetin ve birlikte yaşamın örnek ülkesi” olarak sunulan İsveç, geçtiğimiz haftalarda yaşanan olaylar dikkate alındığında, medeniyetler çatışmasının merkezi haline geldi.
Helsinki Yurttaşlar Komitesi, Uluslararası Helsinki Komitesi gibi insan hakları alanında markalar yaratmış ülke, Mart 2024’te NATO’ya kabulünün ardından ‘dinler’ ve ‘milletler’ çatışmasının Avrupa’daki merkezi konumuna evrildi.
5 gün önce 4 Şubat Salı günü Stockholm’ün 200 kilometre batısında yer alan tarihi Örebro şehrinde İsveç tarihinin en büyük katliamı yaşandı. Katliamın boyutları ve vahameti siyasiler tarafından zamanında anlaşıldı. Lakin, merkezi Avrupa medyasında boyutları dikkate alındığında ya yer bulamadı ya da kafa karıştırıcı bilgilerle servis edilerek karartıldı.
![](https://img.piri.net/mnresize/463/-/piri/upload/3/2025/2/9/3efa524b-rp38q6o4298llcbaykwi19.jpeg)
Rickard Andersson
KAMPÜS BASKINI
Risbergska Eğitim Kampüsü'nü basan 35 yaşında bir İsveçli, 10 kişiyi makineli tüfekle öldürdü. Silahlı saldırıda aralarında polis memurlarının da bulunduğu en az 6 kişi de yaralandı. Şehir polisi öğlen saatlerinde gelen bir ihbarla alarma geçti, bölge kordon altına alındı. Saldırı toplam on dakika sürdü. Rickard Andersson isimli saldırgan katliamı gerçekleştirdikten sonra intihar etti. Polis, saldırgan Andersson’un evinde yaptığı aramada çok miktarda kullanılmamış mühimmatın yanı sıra üç silah ve dört av tüfeği ruhsatı buldu. Öldürülenlerin tamamının Suriyeli ve Bosnalı olduğu yapılan özel araştırmalar neticesinde günler sonra anlaşıldı. Ölenlerin uyruk ve kimliklerinin gizlenmesinde ‘şahsi verilerin’ saklı tutulması ilkesi bahane edildi. Bugün bile okulda kimlerin öldürüldüğü tam olarak açıklanmadı.
Oysa katledilenler arasında 10 yaşında Suriyeli Hristiyan bir çocuk bile vardı. Saldırganın kendisi de bu okulda öğrenci olarak eğitim görmüştü. Öldürdüğü kurbanları milliyetlerini biliyordu ve katliam için bilinçli bir hazırlık yapmıştı.
MOMIKA’YA INFAZ
Bu olaydan bir hafta önceydi. İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakma eylemleriyle tanınan Irak asıllı Salwan Momika, 29 Ocak 2025 tarihinde Södertälje kentindeki evinde, TikTok üzerinden canlı yayın yapıyordu.
Can güvenliği tehlikedeydi. Sürekli ölüm tehditleri alıyordu. Birkaç yüz kilometre yakınlıktaki Norveç’e iltica etmek istiyordu, başvurusu kabul edilmedi. Norveç’teki ırkçı İslam karşıtı örgütler kendisine sahip çıktılar. Buna rağmen Norveç’e yerleşme talebi sonuçsuz kaldı. Zira daha önce bu ülkede ‘Breivik Katliamı’ yaşanmıştı. Norveç makamları ülkelerinin ikinci bir İsveç’e dönüşmesini istemiyordu.
TikTok yayını esnasında evini tespit eden beş kişi balkondan evine girdi ve kendisini canlı yayın esnasında silahla infaz etti. Olayla ilgili olarak İsveç polisi, beş şüpheliyi gözaltına aldı.
Momika, 2023 yılında Stockholm Camii ve İsveç Parlamentosu gibi yerlerde Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri gerçekleştirmiş ve bu nedenle nefret suçu işlediği gerekçesiyle yargı önündeydi. Mahkemenin, Momika hakkında 31 Ocak 2025 tarihinde karar açıklaması bekleniyordu. Olmadı.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, saldırının yabancı güçlerle bağlantılı olabileceğini belirterek, güvenlik birimlerinin olayın uluslararası bağlantılarının yakından incelediğini ifade etti.
PALME’NIN ÖLDÜRÜLMESI
İsveç’teki şiddet olayları tarihine bir göz attığımızda ilk akla gelen olay Başbakan Olof Palme’nin 28 Şubat 1986’da Stockholm’de bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi. Palme, eşi Lisbeth ile birlikte bir sinemadan çıkarken, bir kişi tarafından pusuya düşürülüp sırtından vurularak öldürüldü. Cinayet, İsveç tarihinde hala çözülememiş en büyük cinayetlerden biri olarak kaldı. Saldırgan kaçtı ve bir daha da bulunamadı. Palme’nin ölümü, ülkede büyük bir şok etkisi yarattı. Cinayetle ilgili çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı, ancak suçlu hâlâ belirlenemedi. Suikast ile ilgili yıllarca PKK suçlandı. Palme’nin PKK’yı ülkeden çıkartmak istediği, bu nedenle öldürüldüğü iddia edildi. Bu iddialar bugüne kadar cevapsız kaldı.
İsveç’te benzeri bir okul saldırısı 22 Eylül 2015’te Trollhättan kasabasında gerçekleşti. Saldırgan, okuldaki öğrencileri hedef alarak bıçakla saldırdı ve üç kişiyi öldürdü. Saldırı sonrası saldırgan polis tarafından vurularak öldürüldü.
GIZLI SERVIS SAVAŞLARI
İsveç terör saldırılarından çok sık etkilenmemiş olsa da terör kapsamında 2017 yılında beş kişinin ölümüyle sonuçlanan Stockholm kamyon saldırısı önemli bir dönüm noktası olmuştur. Baltık Denizi'nde çok özel stratejik bir konuma sahip İsveç’in Rusya ve batılı gizli servislerin mücadele alanına dönüştüğü iddiaları her geçen gün artıyor. Kur'an yakma olaylarının ve aşırı sağ terörün ardında toplumu kışkırtmak isteyen Rusya’nın olduğu iddia ediliyor.
Bu iddialara karşın İsveç her geçen gün NATO’nun Kuzey Kanadı'nın savunmasında ‘Kanat Ülke’ olarak ağırlık merkezi olan bir konum arz ediyor. Zira, Baltık Denizi'nde sabotajların ve karşılık olarak güç gösterilerinin ardı arkası kesilmiyor.
Bu sabotajlar enerji ve bankacılık alanlarını etkilerken, Litvanya, Letonya ve Estonya’nın Rus elektrik sisteminden ayrıldığı haberleri ile eş zamanlı gündeme düşüyor.
2023 yılından bugüne İsveç, çetelerin neden olduğu bir şiddet dalgası yaşıyor. Sadece Eylül 2023’te on iki kişi silahlı saldırılarda ve bombalı patlamalarda öldürüldü. İsveç hükümeti, çete suçlarıyla mücadelede polisi desteklemek üzere orduyu bile görevlendirmeyi tartışıyor.
![](https://img.piri.net/mnresize/558/-/piri/upload/3/2025/2/9/0734d9d2-942n095c70etgl6dcmfwn.jpeg)
İki çocuk babası 48 yaşındaki Suriyeli mülteci Bassam Al Sheleh de saldırıda katledilenler arasındaydı.
GÜVENLIK SORUMLUSUNUN ISTIFASI
Bir dizi cinayete tepki olarak İsveç hükümeti silah yasalarını sertleştirmeyi planlıyor. Amaç silaha erişimi zorlaştırmak ve böylece topluma galeyana getiren olayların sayısını azaltmak.
Toplumda güvenlik kaygıları artarken Ulusal Güvenlik Danışmanının istifası da bu kaygıları arttırdı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Hendrik Laderholm bir otelde gizli belgelerini ve notlarını unuttu. Bu notlar kamuoyuna yansıdı. Kendi belgelerinin güvenliğini bile sağlayamayan bu görevli, gezilerini iş gezisi olarak faturalandırmakla da suçlandı. Başbakan Ulf Kristersson, uzun yıllara dayanan dostluklarına rağmen Laderholm'a görevden el çektirdi.
TERÖR ALARM SEVIYESI YÜKSELTILDI
Kur'an yakma olayları ve “yurt dışından gelen” tehditlerin ardından İsveç terör alarm seviyesini en yüksek ikinci seviyeye yükseltti. İsveç istihbarat servisi Säpo buna gerekçe olarak güvenlik durumunun kötüleşmesini ve saldırı riskinin artmasını gösterdi.
Başbakan Ulf Kristersson halka her zamanki gibi hayatlarına devam etmeleri çağrısında bulunsa da “açık toplum yapısının” tüm tehditlere karşı savunulması gerektiğini vurguladı.
Saldırının kurbanlarının tamamının yabancı ve birbirinden farklı ülkelerden gelmesi, bu katliamın Avrupa’da derin bir iz bırakacağını ortaya koymakta.
İSVEÇ KRALI’NIN TAZIYESI
Belçika'nın başkenti Brüksel’de bulunan AB Komisyonu önündeki bayraklar, İsveç’teki silahlı saldırıda hayatını kaybedenler için yarıya indirildi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendirerek, “Bu tür şiddet ve terörün toplumlarımızda, hele hele okullarda yeri yoktur” ifadesini kullandı.
Örebro’daki Risbergska Yetişkin Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen silahlı saldırı sonrasında, İsveç Kralı Carl XVI. Gustaf, eşi Kraliçe Silvia ve Başbakan Ulf Kristersson, olay yerini ziyaret ederek çiçek bıraktı ve kurbanların ailelerine taziyede bulundu. Kral ve Kraliçe'nin yanı sıra, Başbakan Kristersson da anma törenine katılarak kurbanların ailelerine desteklerini ifade etti.
Avrupa’da karanlık bir sosyal manzaranın oluşmasında Elon Musk’ın başını çektiği özde ve sözde aşırı sağ ve Neo-Nazilere omuz veren bir sosyal medya desteğinin etkisi her geçen gün artıyor. Aşırı sağa ve ırkçılığa omuz veren algoritmalar toplumu yabancılara karşı kışkırtırken, İsveç okul saldırısı gibi katliamlarda öldürülenlerin gerçekte yabancılar olduğu gerçeğini de karartmayı başarıyor.
Bundan 30 yıl önce Solingen katliamından sonra Avrupa’da artık ırkçı katliamları gizlenmesinin mümkün olmadığını düşünmüştük. Bugün geldiğimiz durum bu katliamlar gizlenebildiği gibi dijital medya aracılığı ile rahatlıkla çarpıtılabiliyor.
BREIVIK OLAYI NEDIR?
Norveç’te 22 Temmuz 2011 tarihinde Anders Behring Breivik adlı aşırı sağcı bir terör eylemi gerçekleştirdi. Breivik, ilk olarak Oslo'nun merkezine yakın bir mevkide patlayıcılar yerleştirerek bir bombalı saldırı gerçekleştirdi. Bu patlama, sekiz kişinin ölümüne neden oldu. Ardından, Breivik, Utoya Adası’nda düzenlenen bir gençlik kampına saldırarak 69 kişiyi öldürdü, çoğu kurbanlar yabancı gençlerdi. Norveç’in en kanlı terör saldırısı olarak kaydedildi. Breivik, saldırıyı gerçekleştirme amacını, Norveç’teki çok kültürlülüğü ve özellikle göçmen politikasını eleştirerek ifade etti. Saldırının ardından Breivik tutuklandı ve Norveç yargısı tarafından psikolojik değerlendirmeye alındı. Norveç mahkemesi, Breivik’in suçlu olduğuna ve 21 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi, ancak bu ceza daha sonra uzatılabiliyor.
Güncellenme Tarihi : 9.2.2025 10:11