JAPONLARIN YALOVA'DA YAPTIRDIĞI HASTANE TALAN EDİLDİ!
17 Ağustos depreminden sonra travma yaşayan depremzedelerin tedavisi için Japonların 4.5 milyon dolar verip yaptırdığı hastane harabe durumda, bir tek hasta tedavi edilmedi. Sonunda Kızılay’a devredildi. Şimdi okula çevrilmesi planlanıyor
Japonya’nın 17 Ağustos 1999 depreminden sonra 4.5 milyon dolar vererek yaptırdığı Yalova’daki Psikolojik Ruh Sağlığı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi bir tek kişi kullanmadan harabeye döndü. Japon Kızılhaç’ı tarafından deprem sonrasında, bölge insanlarının yaşadıkları travmanın etkisini atması için özel olarak yaptırdığı hastane yıllarca Sağlık Bakanlığı tarafından kullanıma açılmadı. Ardından 2007 yılında Kızılay’a devredildi. Ancak Kızılay’da Yalova’nın en turistik yerlerinden birinde olan hastaneye çivi çakmadı. Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, “Bize devredildiğinden beri bu binayı kurtarmaya çalışıyoruz. Ama buradan hastane olmaz. Japonya’yla yazıştık, ‘İstediğiniz gibi kullanın ama eserimiz orada olsun’ dediler” diye konuştu. Hastanenin protokolünü Japonlarla birlikte imzalayan eski Bakan Yaşar Okuyan, “Bu olay Japonya’da olsa sorumlusu harakiri yapardı” yorumu yaptı.
2003 yılında bitti ama
17 Ağustos depreminin ardından Japon Kızılhaç yetkilileri deprem bölgesine gelerek incelemelerde bulundular. Depreme en alışık toplumlardan biri olan Japonlar bölgeyi gezdikten sonra, “Özellikle kadın ve çocuklarda bu depremin etkisi yıllar sürecek travmalar neden oluyor. Japonya olarak buraya Ruh Sağlığı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi yaptırmak istiyoruz” dediler.
Bu önerinin hemen ardından Japon Kızılhaç’ı 75 yataklı, toplam 275 hasta kapasiteli hastane için 4.5 milyon Dolar’lık hibe bağış yaptı. Tüm deprem bölgesininin kullanımı için yapılacak hastane için Türkiye, Yalova’nın en turistik yerlerinden biri olan Termal ilçesini önerdi. İlçenin ulaşım ve konaklama kolaylığı olması nedeniyle adres gösterilmesi Japonya tarafından da kabul gördü. Hemen ardından da temel atılarak hastane 2003 yılında tamamlandı. Ancak olaylar bundan sonra karıştı.
“Yalova Ruh Sağlığı Tedavi ve Rehabilitasyon Afete Hazırlık Eğitim Merkezi” adını alan hastanenin bitmesi koalisyon hükümetinin son dönemine rastladı. Hükümetin değişmesinin ardından da uzun bir bekleyiş dönemine girildi. Hastane içindeki tüm cihazlar dahil herşey tamam olmasına karşın senelerce hizmete giremedi. Yalovalılar durumu sık sık Sağlık Bakanlığı’na şikayet ederken en sonunda 2007 yılında Bakanlık ilginç bir karar aldı. Yapılan bir protokolle hastane içindeki kullanılır durumdaki malzemeler Kızılay’a 20 yıllığına devredildi. Ancak aradan üç sene geçmesine karşın Kızılay da burayı hastane olarak kullanıma açmadı.
Kızılhaç uyardı
Hastanenin yapılmasında katkısı olan dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, devrin ardından hastanenin Kızılay tarafından otel yapılabilmesi için ihale hazırlığına girişildiğini söyledi. Okuyan, bu girişimin Japon Kızılhaç’ı tarafından “Amacı dışında kullanmanız mümkün değil” gerekçesiyle engellendiğini ifade etti. Okuyan bunun ardından Kızılay’ın binayı unuttuğunu söyledi. Okuyan, “Şimdi bina çürümeye terk edildiği için üniversiteye devri gündeme getirildi. Binanın Sağlık Meslek Yüksek Okulu olarak kullanımı gündemde. Ancak bu da uluslararası hukuka aykırı. Japon Kızılhaç’ı bunu da kabul edemez. Bu iki ülke arasında hem güvensizlik yaratır hem de diplomatik krizi neden olur” yorumu yaptı. Okuyan binanın camlarının kırıldığını, talan edildiğini belirterek, Yalova Üniversitesi’nin binayı incelettirdiğini ve şimdiden 2 milyon TL’lik zarar tespiti yaptırdığını ifade etti. Okuyan, “Böyle bir şey Japonya’da olsa, neden olanlar harakiri yapar” diye ekledi.
‘Kurtarmaya çalışıyoruz’
Kızılay Başkanı Tekin Küçükali ise, “Neden ve nasıl oraya yapmışlar arka planını bilmiyorum. Bu hastane yapıldıktan sonra Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Kızılay arasında ortak protokol düzenlendi. Sağlık sektöründe yani hastanelerde otoritenin Sağlık Bakanlığı olmasından sonra tüm üniteleriyle buraya geçti. Yani bir süre bu iş Çalışma ve Sağlık Bakanlığı arasında kaldı. İşin başında köyün merasını Orman Bakanlığı’na devrederek burayı yapmışlar“ dedi.
‘Yapımı iğreti’ savunması yapan Küçükali, “Sonunda burası hastane olarak kullanıma açılamayınca bize devrettiler. Ancak zaten yolu yok, ulaşımı çok zor bir yer. Aldığımızda içinde tek bir karyola yoktu, çatı kopmuş, bina neredeyse çürümüştü. Çok yatırım gerektiğini gördük” dedi. Küçükali, “Japonlara da gidip, ‘Burası iki arada bir derede kaldı’ diyemedik. Bunun üzerine bina çürümesin diye ihaleye çıkma kararı aldık. Otel yapmayı düşündük ama eski Bakan Yaşar Okuyan bizi de inciten ifadeler kullandı. Bunun üzerine ihaleyi de iptal ettik” diye konuştu.
Hastane yağmalandı
Yıllardır boş duran ve çürümeye bırakılan binayla ilgili Japon Kızılhaç’ına nasıl bir açıklama yapıldığına ilişkin soruyu ise Küçükali şöyle yanıtladı: “Binanın bu durumu bizden kaynaklanan bir kabahat değil. İnsanlar girmiş ne var ne yoksa, camları, bakır kabloları söküp satmışlar. Oranın hastane olma şansı hiç ama hiç yok. Yer itibariyle de mümkün değil. Doktoru hemşireyi nerede istihdam edeceksiniz? Şu anda ne olacağını ben de bilmiyorum. En iyi şekilde değerlendirmek için elimizden geleni yapacağız. Artık çoktan yapılmış olan bir şey için ‘Yanlış yaptınız’ demek de bize yakışmaz. Japon Kızılhaç’ına ise durumu anlattık. Kendileri de bize, ‘Her türlü tasarruf hakkına sahipsiniz’ dediler. Tek şartları yaptıkları eserin hayatta kalması.”
Deniz Güçer / VATAN
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 06:22