Bilim
  • 23.9.2010 00:20

JÜPİTER DÜNYAYA YAKLAŞTI ASTROLOGLAR UYARDI!..

ANKARA - Doç. Dr. Gürol, Dünya'dan yaklaşık 318 kat daha büyük kütleye ve 11,2 kat daha büyük çapa sahip Jüpiter gezegeninin, Güneş Sisteminin en büyük kütleli gezegeni olma unvanına sahip olduğunu belirtti.
1609 yılında Galile'nin teleskopla gerçekleştirdiği ilk gözlemlerden elde edilen bulguların günümüz gökbilim çalışmalarının temelini oluşturduğunu anlatan Gürol, Galile uyduları olarak adlandırılan Io, Europa, Ganymede ve Callisto ile birlikte Jüpiter gezegeninde toplam 63 tane uydu bulunduğunu söyledi.
Güneş etrafında yaklaşık 12 yılda bir turunu tamamlayan Jüpiter'in, yörüngesi üzerinde hareket ederken zaman zaman Dünya'ya yaklaştığını ve uzaklaştığını kaydeden Gürol, Jüpiter'in Dünya'ya ne kadar yaklaşabileceğinin ise yörünge parametrelerine bağlı olduğunu belirtti.
Jüpiter gezegeninin Güneş'ten uzaklığa göre beşinci gezegen olduğunu anımsatan Gürol, şu bilgileri verdi:
''Jüpiter gezegeni, bu günlerde karşı konumda bulunmaktadır. Yani Güneş-Dünya-Jüpiter neredeyse aynı doğrultuda bulunmaktadır. O nedenle Güneş battıktan hemen sonra Jüpiter gezegeni doğu ufkunda çok parlak bir şekilde görülebilmektedir. Parlaklığının, daha önceki yıllara göre daha fazla olmasının sebebi ise bu tarihlerde Dünya'ya çok daha yakın bir konumda bulunması, dolayısıyla daha büyük açısal çapa sahip olmasından kaynaklanır. Gökyüzüne bakmayı sevenlerin akşam saatlerinde, Güneş'in batması ile batı ufkuna bakmaları durumunda yine çok parlak bir cisim olan Venüs gezegenini görmeleri mümkündür. Fakat kısa bir süre sonra bu cisim batacağından, gökyüzünün en parlak cismi, ilerleyen saatlerde Jüpiter gezegeni olacaktır.
Jüpiter gezegeninin karşılaşma konumuna gelmesi aslında her 13 ayda bir gerçekleşmektedir. Bu günlerdeki farklılık ise Dünya ile Jüpiter'in yörünge üzerindeki konumları ile bağlantılıdır. 20 Eylül 2010 tarihinde Jüpiter ile Dünya arasındaki uzaklık 3.9539 Astronomi Birimi yani 591.108.050 kilometre uzaklıkta bulunuyordu. 3-4 ay süreyle daha Dünya'ya olan yakınlığını koruyacak olan Jüpiter, zamanla Dünya'dan uzaklaşacağından gökyüzündeki parlaklığını zamanla kaybedecek.''
Yaklaşık 600 milyon kilometre uzaklıkta bulunan Jüpiter'in aynı zamanda en büyük gezegen olması nedeniyle Dünya'dan çok parlak görülebilen bir cisim durumunda olduğunu anlatan Gürol, ''Bir önceki karşılaşma konumuna göre Jüpiter, 75 milyon kilometre daha yakın konumda bulunmaktadır. Her geçen gün ise Jüpiter ile Dünya arasındaki uzaklık artacağından parlaklığı zamanla azalacak. 2022 yılına kadar Jüpiter ile Dünya arasında bu derecede bir yakınlaşma olmayacağı için bu günlerde en yakın ve en parlak şekilde görülebilecek. Küçük bir teleskop veya dürbün kullanarak Jüpiter gezegenini ve hatta dört büyük uydusunu görebilmek mümkündür. Daha büyük teleskoplar kullanılması durumunda ise Jüpiter gezegeninin üzerinde bulunan Büyük Kırmızı Leke'yi görebilmek mümkündür'' diye konuştu.

ASTROLOGLAR NE DEDİ?

Jüpiter 12 yılda bir Dünya'nın yakınından geçiyor. Bu seferki geçişi özel kılan, Uranüs'ün de Dünya'ya en yakın mesafeden geçiyor olması. Gezegen geçişlerinden en çok erkekler etkilenecek.

21 Eylül- 29 Ekim 2010 tarihleri arasındaki etkin gezegen dizilimlerinin Güneş aktivitelerini çok daha fazla etkileyeceğini dile getiren Astroloji Okulu'ndan Astrolog Öner Döşer "Son yüzyılda güneş aktiviteleri ve jeo - manyetik aktivitelere sebep olan gezegen hareketleri, sadece doğal felaketlere değil, savaşlar, terör olayları, salgın hastalıklar arasında önemli istatistiksel bağlantılar kurulmaya başlandı" dedi.

SALGIN HASTALIKLAR GÖRÜLEBİLİR

Gezegen hizalanmalarından kaynaklı jeomanyetik fırtınalardan tüm canlıların biyokimyasının etkilendiğini dile getiren Döşer, "İnsanlar arası üzüntüler ve uluslar arası sorunlar birbiriyle bağlantılıdır. Gezegenler hizalanır, güneş patlamaları, manyetik fırtınalar olur ve insanlar tepki gösterir. Dolayısıyla 21 Eylül- 29 Ekim 2010 tarihleri arasında, terör ve şiddete yönelik eylemler artabilir. Uluslar içerisinde ve uluslar arası gerginlikler yaşanabilir. İnsan eliyle yapılan çevreye zararların olumsuz sonuçlarıyla karşılaşılabilir. Doğal felaketlerde artış olabilir. Daha önce doğal felaketlerden etkilenmiş bölgelerde salgın hastalıklar görülebilir" diye konuştu. Döşer, bu tarihler arasında en dikkat çeken önemli günleri ise şöyle sıraladı: "21, 22, 23, 24, 30 Eylül; 1, 6, 10, 11, 12, 13, 27, 28, 29 Ekim."

SİNİRLERİNİZE HAKİM OLUN UYARISI

Bazı araştırmacıların etkin güneş rüzgarları neticesinde oluşan jeomanyetik fırtınaların insanların beyin dalgalarını ve hormon seviyelerini etkilediğini söylediğine dikkat çeken Döşer, "Bazı erkekler bu etkilere agresif tepkiler verirken, ilginç bir şekilde bazı erkeklerde de tam tersine üretken bir yaratıcılık ortaya çıkabiliyor. Astrolojide Güneş'in erkek, Ay'ın kadın figürlerini temsil ettiği biliniyor" ifadesini kullandı.

ADIMLARINIZI DİKKATLİ ATIN

Jüpiter-Uranüs ikilisinin Türkiye Astrolojik haritasının Ay derecesini etkilediğini belirten Döşer, "Ay'ın da bu kavuşumu tetikleyecek olması, 23 Eylül civarındaki günlerde ülkemizde iç gerginlikler ve tatsızlıklar yaşanması, şiddet ve terörün artması riski çok fazla gözüküyor. Çok dikkatli adımlar atılması ve sağduyulu olunması gereken zamanlardayız"

PASİFİK'TE FIRTINALAR KOPACAK

Eylül ayının özellikle Pasifik'te, fırtınaların ve büyük çaplı kasırgaların etkin olduğunu dile getiren Döşer, "Jeomanyetik fırtınalar dolunay zamanlarından daha etkindir. 23 Eylül'de hem güneş dünya ekvatorundan geçiyor. Hem dolunay var, hem de gezegenler birbirleriyle gergin pozisyondalar" şeklinde konuştu.

NE YAPMALI?

Meditasyon ve duaların güneş aktivitesini belli bir oranda azalttığını aktaran aktaran Döşer, "Önümüzdeki bu yakın süreçte, özellikle de Güneş-Dünya-Jüpiter-Uranüs diziliminin ve Merkür'ün bunlarla doksan derecelik açısının etkin olacağı ve Koç burcundaki dolunayın da bunu tetikleyeceği 21, 22, 23, 24 Eylül civarındaki günlerde çok fazla elektrik yüklenebiliriz. Bu elektrik yükünü en yapıcı biçimde boşaltmamız gerekiyor" ifadesini kullandı. Döşer, şöyle devam etti: "Aşırı kızgınlık, öfke gibi duygular anında salgıladığımız kortizol ile travma ve strese yol açan diğer adrenalin türlerini daha fazla salgılayabiliriz. Böyle gergin zamanlarda hormonal sistemin dengelenmesi ve sakinleşmesi için daha fazla aşka, sevgi alışverişine yakın olmakta fayda vardır. 'Savaş yapmayın, aşk yapın' bu dönem için belki de en iyi slogandır" (Bugün)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 03:23

İLGİLİ HABERLER