Kanserin çaresi Türkiye'de yetişen pelemir otu
Kansere "pelemir otu" çare olacak
Türk bilim insanları, pelemir bitkisinin sadece Türkiye'de yetişen iki türünde, kanser tedavisinde kullanılan saponin türü bileşiklere rastlandığını açıkladı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi'ndeki bilim insanları, pelemir bitkisindeki bileşiklerin ilaçlardan daha aktif olduğunu belirtti.
Pelemir Otu (Cephalaria duzceensis)
Düzce Elmacık Dağları’na özgü olan bu bitki taksonu, lokal endemik bir türdür. Çok yıllık, 1m.kadar boylan bilen, rizomlu gövdeye sahip, baş şeklinde beyaz-kremsi gösterişli çiçeklere sahiptir.
Yaşam alanı, Elmacık Dağları’ndaki Aksu ve Emeksiz derelerinin oluşturmuş olduğu vadinin güneye bakan, sarıçam (Pinus sylvestris) ormanlarındaki vadi yamaçlarındaki akıntılı serpantin kayaçlarından oluşan habitat alanlarında yaşamaktadır. Türkiye için nesli tehlike altındadır.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Organik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyla Kırmızıgül, yaklaşık 30 yıldır bitkiler üzerindeki çalışmalarını anlattı. Çalışmalardan en önemlisini, halk arasında "pelemir otu" adıyla bilinen "Cephalariae" bitkisinin oluşturduğunu söyledi.
Pelemir otu sadece Türkiye'de, özellikle Akdeniz Bölgesi'nde görülüyor. Bitkinin 23 türü üzerinde araştırma yaptıklarını ifade eden Kırmızıgül, bitkinin içeriğini belirlediklerine dikkat çekti. Kimyasal anlamda her bileşiğin biyolojik aktivitesini test ettiklerini belirten Prof. Dr. Kırmızıgül, şunları söyledi:
"Son yıllarda heyecan verici laboratuvar sonuçlarıyla karşılaştık. Pelemirin sadece Türkiye'de yetişen 2 türündeki bileşiğin akciğer kanser hücresine ve bazı kanser türlerine karşı kullanılan ilaçtan daha aktif olduğunu gördük. Hedefimiz insanlığa hizmet adına güzel sonuçlar alabilmek."
Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya ise, pelemirin Akdeniz'in yanı sıra Orta ve Doğu Anadolu'da da yabani olarak yetiştiğini ve halk tarafından una katılarak ekmeklerde kullanıldığını söyledi.
Sarıkahya, "Laboratuvar ortamında yaptığımız çalışmalarda, pelemirin içindeki saf maddelerin bileşik aktivitelerini öğrenmek ve yeni bileşikler bulmak için yoğunlaşıyoruz" dedi.
Pelemirin yapısını aydınlattıklarını dile getiren Sarıkahya, o yapının içinde kanser hastalığının tedavisinde kullanılan saponin türü bileşiklere rastladıklarını anlattı.
Ege Üniversitesi Biyomühendislik Fakültesi ile yapılan ortak çalışmalarla bu bileşiklerin kanser hücreleri üzerindeki etkisi araştırılıyor. Çalışma sonuçları, uluslararası bilimsel bir dergide yayımlanarak dünya literatürüne kazandırıldı.
Pelemirin içindeki saponin türü bileşiklerin sadece akciğer değil, diğer kanser türlerinde de etkili olduğunu anlatan Sarıkahya, şunları söyledi:
"Pelemirdeki bir tür saponin bileşiğinin özellikle A549 akciğer kanser hücresinde, şu anda ticari olarak kullanılan ilaçtan iki kat daha aktif olduğunu, yan etkisinin de ona göre daha az olduğunu gördük. Sadece akciğer değil, prostat, meme kanser hücrelerinde de iki kat daha aktif sonuçlar elde ediliyor. Bundan sonraki aşama oldukça uzun ama asıl hedefimiz yüzde yüz yerli ilaç üretilmesi. Tamamen Türkiye'de yetişen, tamamen Türk bilim insanlarının literatüre kazandırdığı bir bitkiden bu ilacı elde edebilmek."
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, üniversitenin klinik olarak kanser hastalığının tedavisinde önemli merkezlerden biri olduğunu vurguladı.
Budak, "Klinik başarıların yanında kanser hastalığına çare bulunması noktasında da bilim insanlarımız önemli çalışmalar yürütüyor. Literatüre kazandırılan yeni biyolojik aktif doğal ürünlerin hayata geçirilmesiyle, ülkemiz kaynakları değerlendirilerek dışa bağımlılığı azaltacağız ve tamamen yerli, doğal kaynaklı ve ucuz kemoterapi ilaçlarının hazırlanmasına da büyük katkı sunacağız" dedi.
Kaynak: AA
Güncellenme Tarihi : 1.5.2018 11:49