Genel Kurul, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceğine işaret etti.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bir sürücü alkollü iken kaza yaptıktan sonra hasarın bedelinin ödenmesi istemiyle kasko şirketine başvurdu. Şirket istemi reddedince dava açtı.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, sürücünün 8'de 2 oranında kusurlu olmasına karşın 1.31 promil alkollü olduğu gerekçesiyle, bilirkişinin raporu doğrultusunda hasarın tazmini istemini reddetti.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Ancak, mahkeme ilk kararında direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na geldi.
Genel Kurul'un kararında, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen sürücülerin kandaki alkol miktarının 0.50 promilin üstünde olması halinde araç kullanamayacaklarını öngördüğü anımsatıldı.
Yönetmeliğin, yasada yer alan hükmü dikkate almadan yasak getirdiği belirtilen kararda, ''0.50 promil üstünde alınan alkol miktarına araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır'' denildi.
Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı şekilde genel şart olarak kabulünün de mümkün olmadığı vurgulanan kararda, şöyle denildi:
''O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkol alması, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının kanıt yükü sigortacıya düşmektedir.''
''ALKOLLÜ OLMAYAN DA KAZAYI YAPARDI''
Dava konusu olayda uzman bilirkişi raporuna göre, sürücünün 1.31 promil alkollü olmasına karşın kazadaki kusuru oranın 8'de 2 olarak belirlendiğine işaret edilen kararda, kazanın geri manevra yapan diğer sürücüden kaynaklandığı kaydedildi.
Davacının ise etkin fren yapmadığı için kusurlu bulunduğu belirtilen kararda, şöyle devam edildi:
''Alkollü olmayan bir sürücü de kaza anında etkin fren tedbirine başvurmayıp, söz konusu kazaya neden olabilirdi. Kaldı ki, davacı olayda 2/8 oranında kusurlu olup, asli kusurlu diğer sürücüdür. Kaza, salt davanın alkollü olmasının etkisiyle meydana gelmemiştir. Olayda bu etmenden çok yola çıkarken gerekli güvenlik tedbirlerini almayan ve özensiz davranan asli kusurlu diğer sürücünün davranışı rol oynamıştır.'' Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını oybirliği ile bozdu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12