Kazakistan’dan topraklarına göz diken Rusya’ya uyarı! Türkiye’ye üs verebiliriz!
Türkiye’ye üs verebiliriz! Kazakistan’dan topraklarına göz diken Rusya’ya uyarı
Rusya’da son zamanlarda popüler olan Rus topraklarının geri kazanılması tartışmaları çerçevesinde Rus siyasetçilerin sık sık Kazakistan’ın toprak bütünlüğüne yönelik saldırgan tutumları, iki ülke arasındaki ilişkileri germeye devam ediyor.
Kazakistan Eğitim ve Bilim Bakanlığı Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Baş Araştırmacısı tarihçi Prof. Dr. Asilbek İzbairov ise tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. İzbairov, Rusya’nın ülkesinin topraklarına göz dikmeye devam etmesi durumunda Kazakistan’ın Türkiye’ye askeri üs kurması için izin vereceğini söyledi.
Rus toplumunda son zamanlarda çok popüler hale gelen ‘Rus topraklarının geri kazanılması’ anlayışı tüm kesimlerde yaygınlık kazanırken bu akım Rus siyasetçilerin komşu ülkelere olan bakış açılarına da yansıyor. Rusya meclisi Devlet Duması Milletvekili Vyaçeslav Nikonov, Rus devlet televizyonuna çıkarak Kazakistan hakkında “Kazakistan toprakları Rusya ve Sovyetler Birliği'nden büyük bir armağandır” şeklinde saldırgan ifadeler kullandı. Başka bir milletvekili Yevgeny Fedorov da Nikonov'u destekleyerek, Kazakistan'ın topraklarını Rusya'ya vermesi gerektiğini söyledi. Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı Tarih ve Etnoloji Enstitüsü Baş Araştırmacısı tarihçi Prof. Dr. Asilbek İzbairov Yeni Akit aracılığıyla, “Rusya’nın bu tür saldırıları artırması durumunda Kazakistan, Türkiye’nin ülkede üs kurmasına izin verebilir” diyerek Ruslara göndermede bulundu.
Ucuz konu, ucuz popülerlik sağlıyor
İzbairov, ‘Rusya neden Kazakistan'ın bağımsızlığına saygı göstermek istemiyor? Nereden çıktı bu toprak tartışmaları’ sorumuzu şöyle cevapladı: “Kazakistan’ın kuzey bölgelerinin Rusya'ya verilmesinin gerekliliğiyle ilgili ilk saldırılar, 1990 yılında Alexander Soljenitsin'in ‘Rusya'yı nasıl donatabiliriz?’ makalesiyle başladı. Sonra bu kapı, bu ucuz şovdan yararlanmaya karar veren diğer politikacılara yol açtı, ancak bir nedenle Rus toplumunda çok popüler olan ‘Rus topraklarının geri kazanılması’ teması yaygınlık kazandı. Bu ucuz retorik, hükümete yakın diğer politikacılar, özellikle de Rusya Liberal Demokrat Partisi lideri Jirinovsky tarafından benimsendi. Kazakistan'ın ‘kuzey bölgeleri’ ile ilgili anlaşmazlıklar konusuna ek olarak, Jirinovsky defalarca Ukrayna, Beyaz Rusya, Moldova ve diğer ülkelerin tam işgali için de konuştu. Gördüğümüz gibi, bu ucuz bir konu, zaman zaman öne çıkıyor ve bu konudaki birçok politikacı basitçe puan kazanıyor ve ucuz popülerliği tekrar ediyor. Kanal 1'deki ‘Büyük Oyun’ programında ‘Kazakistan toprakları Rusya ve Sovyetler Birliği'nden büyük bir armağandır’ diyen Rusya Devlet Duması milletvekilleri Vyaçeslav Nikonov da bu konunun tuzu biberi oldu. İkincisi, korkarım bu ucuz konu Kremlin'deki insanlara belli bir cazibe katıyor. Ve bazı sözde Rusya'daki iktidarın stratejileri ve ideolojileri, kitlelerin dikkatini başka soyut hedeflere çevirmek için ülkedeki ekonomik ve siyasi kriz koşullarında böyle konuların gündem olmasını gerektirebilir.”
Toprak ve akrabalık kazaklar için kutsaldır
İzbairov, “Rusya, Kazakistan'ın Türkiye ve Türk dünyası ile yakınlaşmasından mı rahatsız?” sorumuzu ise şöyle cevapladı; “Olabilir, ancak bu konuda Rus yetkililer şunu anlamalı: Öncelikle Türk dünyası bize kan bağıyla bağlıdır ve bizler her zaman akraba halklarımızla dostane ilişkiler içinde olacağız; ikinci olarak, Kazakistan bugün Rusya için neredeyse tek en yakın stratejik müttefik ve ortak. Ve bu tür sürekli saldırılar karşısında, Kazak toplumu ve Kazakistan'daki hükümet çevrelerinde, Rusya ile ilişkilerin kesilmesinin kızgınlığı ve destekçileri artacaktır doğal olarak. Ve bu tür senaryoların geliştirilmesi nihayetinde Kazakistan'ın zamanla ülkedeki stratejik ortağını değiştirebileceği gerçeğine yol açabilir. Bu ucuz temalar geri tepebilir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir zamanlar ‘Seliger’ adlı gençlik forumunda konuşurken ‘Kazakların hiçbir zaman devlet olmadıkları’yla ilgili açıklamada bulundu. Kazakistan da bu açıklamalara cevaben, tarihi sürekliliği göstermek amacıyla Kazak Hanlığı'nın kuruluşunun 550. Yıldönümü ve Altınordu'nun kuruluşunun 750. Yıldönümü vesilesiyle büyük çaplı bir etkinlik düzenlendi. Kazakistan topraklarında devletler varolmuştur.
Dönemin Kazakistan Cumhurbaşkanı N. Nazarbayev ise Khabar TV kanalına verdiği röportajda ‘Astana hiçbir zaman Kazakistan'ın bağımsızlığına tehdit oluşturan kuruluşların bir parçası olmayacak’ ve ‘Kazakistan'ın Avrasya Ekonomik Birliği üyeliğini reddetme hakkı vardır’ sözlerini de söyledi. Bunu da unutmamalılar. Üçüncüsü, Kazakistan'ın müttefikleri vardı ve hâlâ da var. Eğer gerek varsa, Kazakistan'ın yanında olmaya hazırlar. Bunlar hem Kazaklarla akrabalık bağı olan halklar hem de Kazaklara imanla yakın olan halklardır. Dördüncüsü, Kazakistan'daki son olayların da gösterdiği gibi, Kazaklar açlık dahil her şeye dayanmaya hazırlar, ancak ‘toprak’ ve ‘akrabalık’ kavramları onlar için kutsaldır ve bu da Kazak halkını derinden sarsabilir. Beşincisi, Rusya'nın Kazakistan'da askeri üsleri var ve bu saldırıların artması karşısında Kazakistan, Türkiye gibi diğer ülkelerin askeri tesislerini de ülkesinde konuşlandırabilir. Ve bu modern koşullarda ve Türkiye ile aile ilişkilerinin güçlendirilmesi açısından oldukça gerçekçidir ve gerçekleştirilebilir. Birleşik bir Türk askeri ordusunun oluşturulması konusundaki görüşün bugün gündem olması da boşuna değil.”
Nikonov’un sözlerine Kazakistan’da büyük tepki
“Nikonov'un Kazakistan’la ilgili açıklamaları halkın büyük tepkisine neden oldu ve birçok Kazak, Nikonov’u lânetledi. Bu tepkiler sosyal medyada da açıkça görülüyordu” diyen Asilbek İzbairov, şöyle devam etti: “Kazakistan Rusya Federasyonu Maslahatgüzarı Alexander Komarov, Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'na davet edildi ve Dışişleri Bakanlığı durumla ilgili kendisine devletin notasını takdim etti. İşin kötü yanı şu, Rus resmi makamları, milletvekillerinin bu tür açıklamalarına izin vererek karşılıklı dostluk ilişkilerinin çökmesine neden oluyor. Kanımca bu ifade geniş bir bağlamda, yani Çin, Rusya, ABD üçgeniyle ve Kazakistan'ın bu süreçteki jeopolitik rolü ile bağlantılı olarak değerlendirilmelidir. Bugün, Amerika Birleşik Devletleri'nde Joe Biden liderliğindeki Demokratların iktidara geldiği zaman, Nikonov'un vermiş olduğu bu açıklama Rus siyasetçilerin bir kez daha Kazakistan'a ‘bölgede kimin güçlü olduğunu’ hatırlatma hamlesi. Bizi taraflardan birini seçmeye itme girişimi. Bu çok saygısızca bir davranış ve tatsız bir durum. Moskova ile Washington arasındaki kötüleşen ilişkiler bağlamında Rusya, beklendiği gibi, Ukrayna'daki Transdinyester hattı boyunca, Kırım hattı boyunca özellikle tartışmalı olduğu iddia edilen bölgelerin çevresine baskı uygulamaya çalışacaktır. Kafkasya’yı da bu listeye ekleyebiliriz. Ve tüm bunlar doğal olarak Nikonov gibi milletvekillerinin benzer açıklamaları olarak Rusya'nın tutumuna yansıyacaktır. Ancak yine de böyle bir oyuna başlayanlar için tam tersi bir tepki de oluşabilir. Bunu kimse unutmamalıdır.”
YENİ AKİT