Kevser Havzı ve cennetin önünde akan iki ırmak
KEVSER HAVUZU VE NEHRİ
Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimiz şöyle buyurdu;
- Havz için kıyamet gününde bana bir takım cemaatler gelir. Bunları üzerime çokça salavat getirdikleri için tanırım.
Havza iman vaciptir. Çünkü Kuran-ı Kerim’de Havz üzerine Ayet-i Kerime vardır. (Kevser Suresi birinci Ayetinde mealen, “ Biz sana Kevser’i ihsan eyledik”)
Burada bahis edilen Kevser, Resûlullah’ın havzıdır.
Kâdi İyaz’ın ‘Rahmetullahi aleyh) meşhur kitabı Şifa-i Şerif’de Kevser ile alakalı şöyle dedi:
-Haz-u Kevser mahşer yerindedir. Resûlullah ümmetiyle birlikte sıratı geçmeden önce onlarla beraber bu havzın suyundan içecektir.
Rasûlullah (sallallahü Aleyhi ve Sellem) mahşerdeki Kevser Havzı için şöyle buyurmuştur:
-Benim havuzumun çevresinde gökteki yıldızlar sayısınca ibrikler vardır.
Benim havuzum, Aden'den, Belka Ammanı'na ulaşacak kadar büyüktür. Suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Kadehleri, gökteki yıldızların sayısı kadardır. Her kim ondan bir yudum içerse bir daha ebediyyen susamaz.
Havuza ilk gelecek insanlar; muhâcirlerin fakirlerinden olup başları, saçları dağınık, elbiseleri kirli, konfor içinde yaşayan kadınlarla evlenemeyen, kendilerine kapıların ve imkânların açılmadığı kimselerdir.
Başlangıçta anlatılan Hadis’i şerifte murad olan manada budur.
Peygamber Efendimiz Hadis-i şerifinde mahşerde kendisine gelenleri dünyada tanımadığı fakat o kimselerin kendisine çokça salavat okudukları için Ahirette tanıdığını beyan buyurdu.
İhtimal o dur ki; görevli Salavat melekleri ümmetinden salavat okuyanları berzah âleminde Peygamber Efendimize bildirdikleri için; onların ruhları Resûlullah Efendimiz ile ülfet eder ve o kimseleri bu sebeple tanır.
Peygamber Efendimizin Vefâtından beş gün önce hastalığı biraz hafifledi ve mescide teşrif edip, minbere çıkarak Eshâb-ı kirâma şöyle seslendi;
- Ey Eshâbım, hiçbir peygamber ümmeti içinde ebedî olarak yaşamadı. Biliniz ki, ben de Rabbime kavuşacağım. Muhakkak ki siz de Rabbinize kavuşacaksınız.
Dünyada hiç kimse kalmaz. Her şey Allah’ın irâdesine bağlıdır. Allah’ın takdir buyurduğu zaman ne öne alınır, ne de o zamandan kaçılır.
Sizinle buluşacağımız yer, Kevser Havzının başıdır.
Her kim benimle Kevser Havzı kenârında buluşmak isterse elini ve dilini korusun, günahlardan sakınsın.
Alimler Kevser lafzı için 24 ayrı mana vermişlerdir ki; bunlardan birisi de Kevser Irmağıdır.
Havz dışında meşhur olanları aşağıdaki altı maddedir.
1- Cennette bir ırmak veya bir havuzdur ki suyu baldan tatlı, sütten beyaz ve kardan soğuktur.
2- Kur’an-ı Azim’dir ki, dünyevî ve uhrevî hayırları toplayan bir kitaptır.
3- Resul-i Ekrem’in “sallallahü aleyhi ve sellem” haiz olduğu peygamberlik şerefidir.
4- Gökte ve yerde Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” için çok zikir ve senadır.
5- Resûlullah’ın nesli ve ona tâbi olanlardır.
6- Resûlullah’ın Eshab-ı kiramı ve ümmetinin âlimleridir.
Kevser Irmağı ise iki yerdedir.
Birincisi Cennetin girişinde, ikincisi ise cennetin içerisindedir.
Enes bin Mâlik (Radıyallahü anh.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e Kevser hakkında soruldu da şöyle buyurdu:
“O, Cennet’te bir nehirdir; İki kıyısı altındandır. Nehrin yatağı inci ve yakuttandır. Toprağı miskten daha hoştur suyu baldan daha tatlı ve kardan daha beyazdır.” Allah’ın bana Cennet’te vereceği bir ırmaktır.
O nehirde bir takım kuşlar vardır ki boyunları deve boynuna benzer.”
Hazret-i Ömer: Bunlar besili ve bakımlı deve kuşlardır dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu;
- Onu yemesi görüntüsünden daha hoştur.”
Bir de cennetin girişinde bir Kevser Irmağı vardır.
Resulallah bu ırmağı hem sohbetlerinde hem de Miraç’ta ayrıntılarıyla şöyle anlattı;
CENNETİN DÖRT IRMAĞI
O ağacın (Sidre-i Münteha) altında dört ırmak akıyordu. İkisi zahir, ikisi batın idi.
Cebrail’e bu ırmakları sorunca şöyle cevap verdi;
- O batın olan ırmaklar cennete gider.
Zahir ırmaklar ise dünyaya gider ki; birisinin adı Fırat, diğerinin adı Nil Nehridir.
Bir ırmak daha gördüm..
Etrafında yakuttan, inciden ve zebercetten haymeler (Çadırlar) kurmuşlardı.
Irmağın kenarında yeşil kuşlar gördüm. Boyunları deve boynuna benziyordu.
Cebrail şöyle dedi;
- Bu gördüğün Irmak Kevser Irmağıdır. Hak teala bunu sana nasib etti.
Resûlullah şöyle devam etti;
- Bu ırmak; yakuttan ve zümrütten çakıl taşları üzerinde akıyordu.
Suyu sütten bile beyazdı.
Ondan bir bardak (tas) alıp içtim. Baldan da tatlı idi.
Kokusu ise miskten daha latif idi..
O ağacın (Sidre-i Münteha) altında ayrı bir çeşme daha akıyordu.
Cebrail bu çeşmeyi şöyle anlattı;
Bunun adına, “Selsebil” derler.
Selsebil’den iki ırmak peydah olur.
Onlardan birisinin adına Kevser, diğerine de Rahmet adını verirler.
Bu ikisi de cennetin kapısının önüne akar.
Cennete girmeye layık olan insanlar, içeriye girmeden önce birinden içmek diğerinden yıkanmak zorundadır.
Kapıya gelen insanlar Kevser’den içtikleri zaman; kalbe dair afet, fenalık, kötü huy ve düşük âdetlerin cümlesi yok olup, kalp pâk olur.
Arkasından Rahmet Irmağına girip; burada yıkanıp, gusül ederler.
Erkekler yıkandığı zaman; Âdem’in cüssesinde olurlar. Boyları altmış zira, enleri yedi arşın olur.
Erler, dünyadaki suretinde ve 33’er yaşında olur.
(NOT: Zira parmak uçlarından dirseğe kadar olan kısma denk düşen uzunluk biriminin adıdır. Fizyolojiye göre bu mesafe 75 cm ile 90 cm arasında değişmektedir)
Bu hesaba göre erkeklerin boyları;45 ile 54 metre arasında değişecektir.
Bir Arşın ise; parmak ucundan omuza kadar uzunluğu ifade eder. Bu mesafe de ortalama 75,8 cm. dir.
Bu ölçülere göre; erkeklerin enleri cennette: 5 metre 30 santim civarında olacaktır)
Hanımlar Rahmet Irmağına girip yıkandığında; 18 yaşında bakire kız olurlar. Anne ile kızı aynı yaşta olur.
Buradan sonra cennete alınırlar.
Onlar için bir daha kocakarı (Yaşları aynı kalır) olmak veya ihtiyarlamak yoktur.
İşte o suların başı yani kaynağı buradaki Selsebil çeşmesidir.
Rabbim hepimize; mahşerde Resûlullah’ın elinden bir tas Kevser Havzının suyunu içmeyi, Cennet-i Ala’nın önündeki Kevser Irmağından bir bardak içmeyi ve Rahman Irmağında yıkanmayı ve dahi Cennet-i Ala’daki Kevser Irmağına ulaşmayı ihsan etsin.
(AMİN)
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ