
Kirk cinayeti sonrası bomba ifşa: Trump’ın aracı dinlenmiş!
Charlie Kirk suikastının ardından ABD siyasetini sarsan yeni bir iddia gündeme bomba gibi düştü. Ülkenin en tartışmalı döneminde ortaya atılan iddiaya göre, Başkan Donald Trump’ın aracında gizli dinleme cihazı bulundu. Kirk’ün keskin nişancı kurşunuyla öldürülmesiyle birlikte casusluk şüpheleri daha da derinleşirken, Washington kulisleri “Trump bile dinlenmiş olabilir mi?” sorusuyla çalkalanıyor.
ABD basınında yer alan iddialara göre, ülkedeki muhafazakâr hareketin yükselen genç isimlerinden Charlie Kirk, İsrail yanlısı lobiyle yollarını ayırmasının ardından suikasta uğradı.
Utah Valley Üniversitesi’nde konuşma yaptığı sırada bir keskin nişancı tarafından vurularak öldürülen Kirk’ün, ölümünden önce Netanyahu’ya yakın çevrelerle yaşadığı gerilim dikkat çekti. Suikasta ilişkin ortaya atılan yeni iddialar, Amerikan kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
"SİYONİST FİNANSMANI" REDDETTİ, HEDEF HALİNE GELDİ
The Grayzone’a konuşan yakın bir arkadaşı, Charlie Kirk’ün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Turning Point USA (TPUSA) için önerdiği büyük bir finansman teklifini bu yılın başında reddettiğini söyledi. Kaynağa göre, bu karar Kirk’ü doğrudan hedef haline getirdi. "Netanyahu onu susturmaya çalıştı" ifadesi, iddiaların merkezinde yer alıyor.
BEYAZ SARAY'DAKİ CASUSLUK ŞÜPHESİ YENİDEN GÜNDEMDE
Kirk’ün suikasta uğraması, 2019’da Politico tarafından ortaya çıkarılan İsrail’in ABD’deki casusluk faaliyetlerini yeniden gündeme taşıdı. Habere göre, Beyaz Saray çevresinde cep telefonu dinleme cihazları yerleştirilmişti.
FBI’ın teknik analizleri, bu cihazların İsrail’e ait olduğunu ortaya koymuştu.
“StingRay” adı verilen bu cihazlarla, Başkan Trump ve en yakın ekibinin konuşmalarının dinlenmeye çalışıldığı öne sürüldü.
FBI ve diğer kurumların teknik analizlerinde, cihazların kökeninin İsrailli ajanlara dayandığı sonucuna varıldı.
Ancak Trump yönetimi, İsrail’i ne kınadı ne de yaptırım uyguladı. Trump, “İsraillilerin bizi casusluk yaptığını sanmıyorum” demişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu da iddiaları reddederek, “ABD’de casusluk faaliyetimiz yok, nokta” açıklamasını yapmıştı.
TRUMP VE NETANYAHU ARASINDA KALAN MUHALİF SES
Kirk’ün, Netanyahu’nun Trump yönetimine müdahalelerinden rahatsızlık duyduğu da iddia edildi. Özellikle İran'a yönelik askeri müdahale planlarına karşı çıkması, Trump ile arasında gerginliğe neden olmuştu.
TPUSA İÇİNDEKİ İSRAİL KRİZİ DERİNLEŞTİ
Charlie Kirk’ün kurucusu olduğu TPUSA, yıllarca İsrail yanlısı bağışçılardan destek görürken, Gazze savaşından sonra bu tutum değişmeye başladı. Kirk’ün hem İsrail’in söylemlerini sorguladığı hem de Mossad-Epstein bağlantısına dair kamuoyu oluşturduğu belirtildi.
"CHARLİE ARTIK BİZİMLE DEĞİL"
Temmuz ayında düzenlenen TPUSA Zirvesi’nde Tucker Carlson, Megyn Kelly ve Dave Smith gibi isimlerin Gazze saldırılarını kınaması sonrası Kirk, Netanyahu’ya yakın bazı bağışçılardan tehdit mesajları aldığını açıklamıştı. ABD basınına göre, "Birdenbire 'Charlie artık bizimle değil' dediler.
Kirk’ün yakın çevresinden gelen ifadelere göre, genç lider üzerindeki baskılar giderek artmıştı. Candace Owens, "Sadece fikir değiştirdiği için her şeyini kaybetmesini istediler" diyerek durumu özetledi. Kirk’ün yakın arkadaşı ise "Charlie onlardan korkuyordu" dedi.
KİRK SUİKASTI: CASUSLUK İDDİALARININ SEMBOLÜ HALİNE GELDİ
Charlie Kirk’ün öldürülmesi, İsrail’in ABD’deki etkisini sorgulayan nadir muhafazakâr seslerden birinin susturulması olarak yorumlandı. Sosyal medya kullanıcıları, "Kirk’ün İsrail karşıtı açıklamaları ölümünde etkili oldu mu?" sorusunu gündeme taşıdı. Politico'nun geçmişteki ifşaları, bu iddialara yeni bir bağlam kazandırdı.
Güncellenme Tarihi : 14.9.2025 09:44