Yaşam
  • 12.12.2007 16:56

KIZILAY'IN VERDİĞİ KANDAN AIDS'E YAKALANIP ÖLEN KADIN CENAZESİNDE BİLE VEFA GÖRMEDİ

Şanlıurfa'da 11 yıl önce verilen hastalıklı kan sonucunda AIDS'e yakalanan ve dün gece ölen Siverekli Müzeyyen Işıkgöz, toprağa verildi. Kaldırıldığı Siverek Devlet Hastanesi'nde hayata gözlerini kapatan Işıkgöz'ün cenazesi morgda yıkandı. Daha sonra cenaze Ulu Camii'ne getirildi. Burada öğle namazından sonra cenaze namazı kılındı. Yapılan duanın ardından Güzelsu Mezarlığı'nda defnedilen Işıkgöz'ün cenazesine herhangi bir resmi yetkili katılmazken, yakınları talihsiz kadını son yolculuğunda yalnız bırakmadı.

Eşinin cenaze töreninde oldukça üzgün olduğu gözlenen Sedat Işıkgöz, 11 yıl boyunca büyük acılar çektiklerini söyledi. Kızılay'ın verdiği hastalıklı kan yüzünden çocuğunu ve karısını kaybettiğini hatırlatan Sedat Işıkgöz, Kızılay'ın hayatlarını çekilmez hale getirdiğini aktardı. Karısının virüsü kaptıktan sonra çok zor günler yaşadıklarını dile getiren Işıkgöz, tedavi sürecinde de herhangi bir yetkilinin kendilerine yardımcı olmadığını kaydetti. Sedat Işıkgöz, yaşadıklarını, "11 yıl boyunca dünyada çekmediğim acı kalmadı" ifadesiyle özetledi.

Bilindiği gibi 1996 yılında sezaryenle doğum sırasında, Kızılay Kan Merkezi'nden alınan kandan AIDS'e yakalanan Müzeyyen Işıkgöz ve bebeği Rukiye Işıkgöz, Türkiye'de bir sağlık skandalına yol açmıştı. AIDS pençesine düşen Işıkgöz, ailesi Avukatları Seyhmus İnal, aracılığıyla Sağlık Bakanlığı ile Kızılay aleyhine bir dava açmıştı. Açılan davada, Işıkgöz ailesine, 95 bin 771 YTL maddi, 10 bin YTL manevi tazminat ödenmişti. Geçtiğimiz günlerde ölüm döşeğinde olan AIDS'li Müzeyyen Işıkgöz, rahatsızlığının artması üzerine, Ankara Numune Hastanesi'ne götürülmüştü. Burada intaniye servisinde tedavi altına alınan Işıkgöz, hastalıktan dolayı 20 kiloya kadar düşmüştü.

Kızılay'ın verdiği kan sonucunda Müzeyyen Işıkgöz'ün kızı Rukiye, AIDS'e yakalanmış ve 2000 yılında hayatını kaybetmişti.

Kızılay: Doktorumuz can kurtarma adına böyle bir riski almıştır

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kızılay Kan Merkezi'nden 11 yıl önce aldığı kandan HIV virüsü kapan Müzeyyen Işıkgöz'ün ölümünden son derece üzüntü duyduğunu belirterek, ''Türk Kızılayı'nın olayda bir kabahati olmadığı gibi, doktorumuz da can kurtarmak adına böyle bir risk altına kendini atmış'' dedi.

Küçükali, Mamak Belediye Başkanlığının Türk Kızılayı ile ortaklaşa düzenlediği ''Kan Bağışı Kampanyası''nda Müzeyyen Işıkgöz'ün ölümüne ilişkin soruları yanıtladı.

Tekini Küçükali, 11 yıl önce doğum yapan bir bayana kan almak üzere Sağlık Bakanlığından bir doktorun, Kızılay Kan Merkezi'ne gelerek, ''acil kan talebi''nde bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bizim arkadaşlarımızda kan bağışından yeni gelmişler. Kan yeni toplanmış, merkeze yeni gelmiş. Kanların henüz, tahlil ve tasnif işlemi yapılmamış. Doktor da acil kan talep ediyor. Ortaya koyduğu gerekçede haklı olarak şu: 'Bu hasta ölüyor hiçbir tahlili yapmadan kanı verin. Her türlü sorumluluğu ben kabul ediyorum' diyor. İmzayı atıyor ve kanı alıyor. Bu üzücü olay meydana geliyor. Ben burada bu işin arkasına saklanarak, 'efendim bu iş falancadan oldu' demiyorum. Yakınlarına başsağlığı, kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum.''

O dönemde teknolojinin zayıf olduğunu bildiren Küçükali, ''Ama bugün milyonda bir ihtimal bile olsa, kuluçkaya yatmış dönemdeki bir mikrobu dahi tespit etmek, teknolojinin imkanları dahilindedir. İnşallah böyle üzücü şeyler 11 yıl önce olduğu gibi ülkemizde olmayacak diye düşünüyorum. Keşke olmasaydı, ama bizim elimizde olan bir şey değil'' dedi.

Küçükali, Türk Kızılayı'nın olayda bir kabahati olmadığı gibi, doktorun da can kurtarmak adına böyle bir risk altına kendini attığını söyledi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:14

İLGİLİ HABERLER