KKTC'NİN SÜLÜN OSMAN'ININ AKLA ZİYAN HİKAYELERİ!..
KKTC'de yaşayan ve Tavuri lakabıyla nam salan dolandırıcı Mustafa Serttaş'ı tanıyan herkesin onunla ilgli mutlaka bir macerası var. Hatta öyle ki ünlü dolandırıcı Tavuri hakkında söylentiler artık efsaneleşmiş. Tavuri'nin avukatı Aziz Menteş'le sabah saatlerinde ofisinde görüşüyoruz. Aziz Menteş, bir çırpıda özetliyor: "20 yıl önce yanıma gelerek, 'Ağabey artık bir zanaat sahibi olmak istiyorum. Bana 20 lira ver' dedi. Ben de 'Sen yine bir numara çevireceksin' diyerek parayı vermek istemedim. Beni ikna etti. Kendisine parayı verdim ve gitti. İki ay sonra yanıma geldi. 'Menteş Ağabey, Türkiye'deydim. Çok güzel işler yaptım. Kendime kartvizit pastırdım. Artık benim de bir mesleğim var' dedi. Sevindim. Kartvizitini istedim. Kartta sol üstte bir kuru kafa, sağ altta ise tabanca resmi vardı. Ortada ise 'Her türlü temizlik yapılır' yazısı... Bu yazıyı görünce, 'Oğlum sen mafya mısın' diye sordum. 'Hayır ağabey, kart bastırdım. Bir sorunun olursa beni bu numaramdan ara' diyerek ofisten ayrıldı."
HABERCİYİ DE ALDATTI
Duruşmayı takip için gittiğimiz mahkemenin kapısında karşılaştığımız KKTC'li gazeteciler, bizi çok sıcak karşıladı. Bombayı ise Star Kıbrıs Gazetesi muhabiri İbrahim Özdamlı patlatıyor: "Ben önceden polistim. Emekli oldum. Görev yaptığım dönemlerde bu Tavuri'yi çok yakalayıp mahkemeye getirdim. Şimdi ise gazeteci olarak takip ediyorum. Merkez Cezaevi'nde tutukluyken bakanlıktan özel izin alarak kendisiyle röportaj yaptım. Cezaevinde yaptığım görüşmede bana bomba etkisi yapacak bir çok olay anlattı. Tavuri'nin anlattıklarını manşetten verdik. Haberler büyük etki yaptı. Ancak daha sonra olaylarda adı geçen kişiler, kurumlar ve yaşayanlar gazeteyi faks, telefon yağmuruna tuttu. Çünkü anlattıklarının hepsi yalandı. Bizi bile kandırdı." Arsen Lüpen'in Robin Hood'un cömertliği, Sherlock Holmes'un tümdengelim yeteneği ile donanmış Tavuri, kötü şöhreti yüzünden kendini her seferinde "Değiştim artık" diyerek tövbe eder. Ağustos ayında bir dolandırıcılık suçundan yargılanan ve hakkında tutuklama kararı verilen Tavuri, o defa da çıkışta karısına sarılarak, "Karıcığım söz veriyorum. Bir daha dolandırıcılık yapmayacağım, kimseyi kandırmayacağım" diyerek vedalaştı. Fakat bu söz ancak iki ay tutulabildi!.. Tavuli, 2 ay sonra, tekrar hem de üç ayrı suçtan hâkim karşısına çıktı.
MAHKÛMLARI BİLE DOLANDIRDI
KKTC'de Kaza Mahkemesi Başkanı olan amcasının oğlu İlker Serttaş, Tavuri yüzünden soyadını "Sertbay" olarak değiştirdi. Rum tarafında bilinçli olarak suç işlediğini belirten Tavuri, bana dönüp, "Kardeşim ben KKTC'nin tanıtımı için yapıyorum bunları. Rumlar gelip burada mahkemelere çıkamıyor. Gelirlerse Rum tarafında 'hain' ilan edilirler. Ayrıca Rum kesiminin gazeteleri konuyu fazla gündeme getirmiyor" diyor. Polis kayıtlarında yüzlerce sabıkası bulunan Tavuri işlediği bir suçtan dolayı girdiği cezaevinden mahkûm arkadaşlarını bile dolandırmış. İsmini vermek istemeyen ve Tavuri'yle birlikte Merkezi Cezaevi'nde yatan bir mahkûm anlatıyor: "Cezaevinde mahkûmlar arasında bir fon oluşturuldu. Tavuri'de fona katılan mahkûmlardan birisiydi. Birgün cezaevi komutanını, 'Komutanım benim hesabımda yüklü miktarda para var. Toplanan bu paraları birleştirip büyük faizler alabiliriz' diyerek ikna ediyor. Komutana gerçekten bir bankadan ismine açılmış bir hesap numarası veriyor. O hesaba önemli miktarda para yatırıyor. Sonra komutan ikna olup bizden aylarca topladığı paraları bu hesaba yatırıyor. Daha sonra Tavuri kardeşine vekalet vererek, bankadaki hesabını boşalttırıyor. Olay ortaya çıktığı zaman Tavuri tahliye olmuştu. Komutan, bu işlemden dolayı, ceza aldı."
TÜRKİYE'DE battaniye üreten firmaların telefonunu bulan Tavuri, bir dizi görüşme yapar. Kendini kibar bir işadamı olarak tanıtır... Büyük bir iş yapacaktır ancak öncesinde küçük bir ricası vardır: Şirketlerden numune ister... Firmalar da çok özel desenli battaniye örneklerini kargoya verir... Bir TIR dolusu battaniye kısa sürede KKTC'ye ulaşır. Battaniyelerin sahibi olan Tavuri, bunların yarısını KKTC'deki Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlar, yarısını ise askeriyeye vermek ister. Gerekli izinleri aldıktan sonra çok şık giyinir ve törenle battaniyeleri askerlere teslim eder. Fotoğraflar çekilir, kameralar gelip çekim yapar. Tavuri, bu görüntülerle Adana'ya, Diyarbakır'a giderek karpuz ihalelerine girer. İhaleyle aldığı karpuzları da İskenderun Limanı'ndan KKTC'ye göndertir, Kamyon kamyon karpuzlar, hem KKTC'de hem de Rum kesiminde alıcısıyla buluşur.
Eşine verdiği sözü, ancak 2 ay tutabildi
Tavuri olarak bilinen Mustafa Serttaş, karısı Dürdane'ye (sağda) verdiği, "Karıcığım bir daha suç işlemeyeceğim" sözünü ancak 2 ay tutabildi... Tavuri, 2 ay sonra, tekrar hem de üç ayrı suçtan hâkim karşısına çıktı. Tavuri, abartılar kattığı hikâyeleriyle basın mensuplarını hatta aynı koğuşta kaldığı diğer mahkûmları bile dolandırmasıyla tanınıyor. Zaten belki de bu yüzden onun adını sorup da bir hikâye anlatmayan kimse yok gibi KKTC'de... SABAH