Korkutan uyarı: Hepsi yok olacak
Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Aksoy, dünyanın geleceği ile ilgili çok çarpıcı tespitler yaptı.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kasım ayı konferans serisi “Biyolojik Çeşitliliğin (Cennet Bahçesi’nin) Sonu mu? Yeni Çağın Başlangıcı mı? Antroposen Çağ I” konulu konferans ile sona erdi. Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Aksoy sunumunda bitkilerin izinden yola çıkarak yeryüzündeki değişimi anlattı.
Prof. Dr. Aksoy, 21. yüzyılın ilk çeyreğine yaklaşırken, yeryüzünde her yıl 10 ile 100 bin arasında canlı türünün yok olduğuna işaret etti. Dünyada canlı evriminin 570 yıllık bir hikayesi olduğunu ifade eden Aksoy, bitkilerin oluşum aşamaları hakkında katılımcılara önemli bilgiler verdi. Yeryüzündeki biyolojik bitki çeşitliliğine de değinen Prof. Dr. Aksoy, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi içerisinde yer alan en zengin flora alanlarından biri olduğunu kaydetti. Türkiye’de 3 bin 504 endemik bitki taksonundan, 12 taksonun yok olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, yüzde 99’un hala tehdit altında olduğu bilgisini paylaştı.
"Biyogenetik rezerv alanları oluşturulmalı"
Türkiye’deki endemik bitkilerin korunması için alınacak önlemleri de sıralayan Aksoy, “Biyogenetik rezerv alanları oluşturulmalı, botanik bahçesi kurulmalı, tohum bankası oluşturulmalı, endemik bitkilerin habitat ve biyotop alanları belirlenmeli, bürokrasiyi hızlandırıcı ve önleyici, yerinde, etkin yönetim oluşturulmalı, mutlak koruma statüleri oluşturulmalı, ekonomik yönden değerli olan ve ilaç hammaddesi içeren bitkiler ve soğanlı bitkilerin tarımı teşvik edilmelidir. Odun dışı ürün üretimi yapılarak bölgesel girdi sağlanmalıdır. Kolektif bilgi ve bütünsel bir doğa koruma felsefesi ve bilinci geliştirilmelidir” diye konuştu.
Geç buzul çağının bitmesiyle başlayan, Holosen dönemin başlangıcından sonra yeryüzünün zengin biyolojik çeşitliliğinin “Antroposen Çağ” ile birlikte altıncı kitlesel yok oluşa doğru gittiğine işaret eden Prof. Dr. Necmi Aksoy, “Biyolojik canlıların türleşme hızı, yok oluş hızından aşağıya düşmesi durumunda altıncı kitlesel yok oluşa sebep olacaktır. Günümüzde canlı türlerinin yok oluşu, bilim adamları tarafından doğal yok olma oranının bin ila 10 bin kat daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Bu da her yıl tüm türlerin yüzde 0,01 ila 0,1’nin neslinin tükeneceği anlamına gelmektedir. Buna göre, günümüzde yeryüzünde yaşayan canlıların yaklaşık yarısının gelecek yüzyılı çıkaramayacakları ve yok olma tehdidi ile karşı karşıya oldukları görülmektedir. Bunun asıl nedeni ‘Antroposen Çağ’ olarak tanımlanan İnsan Çağının oluşturmuş olduğu küresel iklim değişikliği ve yeryüzündeki karbon miktarının durdurulamaz artışıdır. İnsan uygarlığının bütüncül yaklaşımla, biyolojik, ekolojik, sosyolojik ve psikolojik bağlamda, yeryüzünde birlikte yaşadığı Holosen Dönemin mirası olan cennet bahçesini betimleyen biyolojik çeşitlilik mirasını koruması gerekmektedir. Bu mümkün olmaz ise altıncı büyük kitlesel yok oluş çağı ‘Antropozen Çağ’ birlikte tanımlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 27.11.2021 00:20