Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Çarlı, Uzakdoğu ülkelerinde etkili olan kuş gribinin, ortalama olarak her yüzyılda 3-4 kez görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Çarlı, literatürde ''kanatlı influenzası'' olarak bilinen ve oldukça bulaşıcı olan kuş gribinin, tüm kuş türlerini etkilediğini söyledi.
Hastalığın hiç hissedilmeyecek derecede hafif bulgularla seyredebileceği gibi, ani ölümlere yol açan yüksek ölçüde bulaşıcı ve öldürücü şekilde de görülebildiğini anlatan Çarlı, kuş gribinin 15 alt tipinin bilindiğini belirtti.
Çarlı, Asya ülkelerinde etkili olan virüsün ''H5N1 alt tipi'' tarafından oluşturulduğunu belirterek, ''Göçmen kuşlarla evcil kanatlı sürülerinin teması salgınların en çok vurgulanan nedeni olsa da, salgınların yayılmasında canlı kuş pazarlarının önemi de büyüktür'' dedi.
Kuş gribi virüslerinin normalde kanatlı hayvanlar ve domuzlar dışındaki canlılara bulaşmadığını, ancak araştırmalara göre enfekte canlı kanatlılarla kurulan yakın temasla insanlarda da enfeksiyon şekillendiğinin belirlendiğini anlatan Çarlı, genetik çalışmalar sonucu virüsün kuşlardan insanlara atladığının görüldüğünü, ''H5N1 alt tipi''nin özel bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Çarlı, bu türün çabuk mutasyona uğradığını ve diğer hayvan türlerini enfekte eden virüslerden genler kazanma arzusunda olan bir yapısı bulunduğu dile getirerek, şöyle konuştu:
''Laboratuvar araştırmaları, bu virüsün değişik kökenlerinin yüksek düzeyde hastalık oluşturma kabiliyetinde olduğunu ve insanlarda şiddetli hastalığa yol açabileceğini göstermiştir. Enfeksiyon sonrası yaşamını sürdüren kuşlar, virüsü ağız ve dışkı yoluyla en az 10 gün yayarlar. Daha sonra, virüsün hayvanlar tarafından yayılma riski azalır.'' Enfekte çiftliklerin karantinaya alınması, potansiyel olarak etkilenen sürülerin itlafının hastalığın yayılmasını engellemek için alınacak önlemlerin başında geldiğine değinen Çarlı, çiftliklerde kullanılan aletler, yemler ve giysilerin de hastalığın yayılmasında rolü olduğunu söyledi.
Çarlı, bu virüslerin hastalık yapma özelliklerini düşük sıcaklıklarda uzun süre koruyabildiklerini ve genetik olarak değişken bir yapıya sahip olduklarına işaret ederek, hastalığın Türkiye'de görülmemesine karşın, tarihe bakıldığında kuş gribi salgınlarının ortalama her yüzyılda bir 3-4 kez yaşandığını, bunun da yeni salgınların ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğunu gösterdiğini bildirdi.
Tayfun Çarlı, şunları kaydetti:
''Kuş gribi insanlarda ateş, boğaz ve kas ağrısı, öksürük, solunum zorluğu gibi belirtilerle ortaya çıkar. İnsanlarda, grip virüslerinin tanısı amacıyla kullanılan hızlı ve güvenilir testler vardır. Ancak, bu testler yeni vakaları tanımlayacak, insanlarda enfeksiyonun yayılımını belirleyecek ve virüsün insandan insana mı, yoksa kuşlardan insana mı geçtiğini saptayacak etkin bir laboratuvarın yerini asla alamaz.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:32