Gündem
  • 12.2.2003 12:37

MANKENLERİ KULLANAN TİYATROCULARA ACIYORUM

* Ali Poyrazoğlu her dönemde sahnede miydi, kesintiler oldu mu? Hep sahnedeydim, tiyatromu hiç kapatmadım. Darbelerde de, kriz dönemlerinde de. Hatta Evren darbesi dönemiydi, dışarısı kış kıyamet... Bülent Kayabaş'la kulisteyiz. Bakıyoruz, sadece iki kişi bilet almış, gelmiş. Tabii ki çıktık, oynadık. Daha sonra da o iki kişiyi alıp, hep birlikte yemeğe gittik, sohbet ettik. * Haldun Dormen, tiyatrosunu kapattı, Devekuşu Kabare'nin bitmesinin Metin Akpınar'ın içinde bir yara olduğunu TV'de izledik... Eee kardeşim, bu kadar özlediysen gel, yap yahuu. Elini kolunu bağlayan mı var? Madem maddi durumun da iyi. 'İstiyorum' deyip, tiyatro yapmamayı anlayamıyorum doğrusu. ERBİL YETENEĞİNİ HARCADI * Metin Akpınar, bir zamanlar, Devekuşu Kabare'yi çok kıskanan bazı tiyatrocular tarafından maliyeye ihbar edildiğini söyledi, olay çıktı. Böyle şeyler yaşadınız mı? Hayır, böyle birşey yaşamadım. Ama benim için de çok kötü şeyler diyenler oldu. Hatta geçtiğimiz yıl basına fakslar bile geçildi, biliyorum. Ama ben onların seviyesine inmiyorum, hepsini affediyorum. * Sizce kıskanılıyor musunuz? Evet, tabii. Ben çok çalışan, yaptığı işleri iyi yapan bir adamım. Kıskanılmam, normal, insani birşey. Ama bir kez daha söylüyorum, affediyorum onları. * Sabrınızın sınırı yok mu? Bam telime basarlarsa, bilemem tabii. * Bugünkü oyuncuların yaptıkları işleri nasıl değerlendiriyorsunuz? İki tip oyunculuk vardır. Kendini yenileyen Ferhan Şensoy var. Mehmet Ali, benim çok eski bir arkadaşım, onun yeteneğini para uğruna çöpe attığını düşünüyorum. Çünkü çok büyük bir oyuncu olacak yeteneğe sahipti, bu yanını kullanmadı. Biraz fazla para kazanmayı tercih etti. İz bırakacak işler yapabilirdi. Onu çok sevdiğim için bunu ıskalamasına üzülüyorum. Çarkıfelek'te müthiş bir performans gösteriyor. O programda yarışmayı geriye itip, kendi programı haline getirdi, bu büyük bir başarıdır, alkışlanması gerekir. Karakterler yaratan oyuncular vardır, bir de sadece kendini oynayan oyuncular vardır. Mehmet Ali sadece kendini oynuyor, evet. Bu da bir üsluptur. SORUN TİYATROCUDA * Genelde izleyici yokluğundan yakınılır. Siz ne yapıyorsunuz da hep sahnedesiniz? Bu, tiyatronun sorunları meselesinden bıktım bunaldım. Tiyatronun sorunları var ama hangi işte yok ki? Bizimkisi abartılarak yansıtılıyor. Ben tiyatroda müthiş bir keyif, sevgi, neşe ve heyecan yaşıyorum. * Kimler abartıyor ki tiyatronun sorunlarını? Türkiye'de, açıkça söyleyelim, tiyatrocuların çoğunluğu, kendi yeteneksizliklerini saklamak için genel bir kriz varmış gibi, onların tiyatrosuna kimsenin gitmeyişini, bu krizin bir parçasıymış gibi yansıtıyorlar. Oysa kriz onların tiyatrosunda. Dolan tiyatrolarda niye kriz yok? Benim tiyatroma niye koşa koşa geliyorlar? Yılmaz Erdoğan'a, Ferhan Şensoy'a niye gidiyorlar? * Kişisel kapasite sorunu mu var bizim tiyatrocularda? Evet. Tiyatrodaki kriz, Türk tiyatrocusunun yetenek sorunu. Bu sorunu herkesin sorunuymuş haline getirmeleri, cevabın arkasına saklanmak istediklerinden. Ben mazohist, hayatta devamlı sorunlarla boğuşarak yaşayan biri değilim. Hazdan yana, keyiften yana bir insanım ve tiyatroda bir sürü güzellik paylaşıyorum. Bunun benim iç dünyamı çok zenginleştirdiğini düşündüğüm için tiyatro yapmaya devam ediyorum. Seyirci de iç dünyasını zenginleştirdiği için tiyatroya gidiyor. * Bu, hep sahnede olan adamın yeni projeleri neler? Ferhan Şensoy bizim tiyatro için bir müzikal yazdı 'Ahlaki, Muntazam, Komedya' adlı. Turgay Noyan müziklerini besteliyor. Çok eğlenceli bir kızlar okulu hikâyesi. Çok farklı kişiliklerle seyirci karşısına çıkacağız. Bunun da olay olacağını biliyorum. Broadway'de başrol oynuyorum. Mayısın sonunda yine gideceğim, İngilizce olarak ''Mösyö Şehrazat''ı oynayacağım. Bir başka oyunla, bir kadın oyuncu ile birlikte, dünyanın birçok ülkesindeki festivallere katılacağım. * Bunlar yeterince duyulmuyor mu? Aslında benim medyayla ilişkim fena değil ama medyanın bu işlerle, kültürle sanatla ilişkisi iyi değil. Biraz fazla mesafeli medya. * Tek başınıza koca bir tiyatro salonunu dolduruyorsunuz. Sırrınız ne? Sırrım içten olmam. Seyirci bana güveniyor. ''Bu adam içini açıyor bize, hiçbir şey saklamıyor' diyor. Benim asıl sırrım yüksek sesle düşünmemde gizli. İki yüzlülük etmememde saklı. Cem Yılmaz iyi, Beyaz bitti * Beyaz'ı, Cem Yılmaz'ı, Yılmaz Erdoğan'ı kıdemli bir sanatçı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Kıdem hiçbir şey... Ne kıdemliler var yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. * İşin ehli olarak diyelim o zaman, nasıl buluyorsunuz yaptıkları işleri? Yılmaz Erdoğan, çok iyi bir yazar. Sahneye çıktığı için bu kimliği ikinci planda kalıyor. Beyaz, parlak çocuk rüzgarını arkasına alarak başladı ama şimdi bu etkisi bitti. Cem Yılmaz, bence aralarında bu işi en iyi becereni. Hepsi emek veriyor ama her zaman için biri diğerlerinden daha iyidir, n'apalım. Cem'in ilk hallerini biliyorum. Bodrum'da bir arkadaşımızın mekânına gelmişti, kendini sınamıştı. Bir o güne, bir de şimdiki haline bakıyorum. Yaptığı şey gerçek bir sıçrama, kendini çok geliştirdi. OYUNCULUK CİDDİ İŞ... * Tiyatroda ünlü mankenler rol almaya başladı. Böyle bir koalisyona ihtiyaç var mı? Açıkça söylemek gerekirse, niçin bir konservatuvarın tiyatro bölümünde eğitim almış, çok sağlam genç oyuncuları değil de o kızları ya da beyefendileri tercih ettikleri ortada. ''Medyada birkaç tane resmi çıkar, onların popülerliğinden yararlanırız'' düşüncesinin arkasına sığınma çabası. Utanç verici bir durum, içimi acıtıyor. * Siz hiç mankenlerle çalıştınız mı? Tiyatroda hayır. Oyunculuk çok ciddi bir meslektir. Ciddi bir biçimde çalışmak gerekir. Eğlence endüstrisinin bir parçası olmak isterken insanların eğlencesi olmamak gerekir. * Oyunculuk hobim diye bir şey olamaz yani... Olur mu hiç? Oyunculuk bir yaşama biçimi. Ciddi donanım gerekir. Bunu beceren yok mu? Var. Şebnem Özinal başarılı bir oyuncu oldu. Artık ona manken denemez. Hülya Avşar, birinci sınıf bir sinema oyuncusu. ''Ay canım, bunu da yapalım, gündemde kalalım' olmaz. ÜNLÜ OYUNCULAR İÇİN NE DEDİ? Alİ Poyrazoğlu, ''Yüksek sesle düşünmeyi göze alanlardanım'' diyor ve sözünü esirgemiyor. Hatta sonunda ekliyor, ''Bugüne kadar iyi ki söylemişim ve paylaşmışım.'' Peki ya ünlü oyuncular, onlar için ne diyor? İşte cevabı * Hülya Avşar, birinci sınıf bir sinema oyuncusu, başardı.. * Mehmet Ali Erbil, yeteneğini para uğruna çöpe attı. * Beyaz, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz arasında stand up işini en iyi beceren Cem. Her zaman için biri diğerinden daha iyidir, n'apalım... * Beyaz, parlak çocuk rüzgarını arkasına alarak başladı ama şimdi bu etki bitti. * (Metin Akpınar için) Madem maddi durumun iyi 'istiyorum' deyip tiyatro yapmamayı anlamıyorum. * Şebnem Özinal, başarılı bir oyuncu oldu, bu işi çok iyi beceriyor. Artık ona manken denemez.(Sabah) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:20

İLGİLİ HABERLER