MARADONA'NIN İKİ UĞURU TÜRKİYE'DEN...
Arjantin futbolunun ikinci adamı Noray Nakis: "Maradona'nın kupada 4 tane uğuru var. Bu uğurlardan birisi Mardin işi tesbih ve diğeri ise Ertuğrul Sağlam atkısı."
Arjantin futbolunun ikinci adamı Noray Nakis: "Maradona'nın kupada 4 tane uğuru var. Bu uğurlardan birisi Mardin işi tesbih ve diğeri ise Ertuğrul Sağlam atkısı."
Arjantin futbolunun önemli ismi Noray Nakis, Güney Afrika'da Sabah Gazetesi'ne konuştu.
Nakis ile ilk tanışmamız 2006 Dünya Kupası'nda oldu. Arjantin Futbol Federasyonu İkinci Başkanı ve aynı zamanda da Futbol Şube Sorumlusu'nun Sivas doğumlu bir Türk olduğunu duyduğumuzda kulaklarımıza inanamamış ve kilometrelerce yol katederek soluğu Arjantin kampında almıştık. Kapının önünde bekleyen onlarca gazeteci arasından Nakis'in yardımı ile kampa girerek ilk röportajımızı yapmıştık. Aradan 4 sene geçti ve yine bir Dünya Kupası'nda Nakis ile beraberiz. Bizi en iyi şekilde ağırlayan Nakis ile Türk futbolunu, Ertuğrul Sağlam'ı, Arda'yı, Maradona'yı konuştuk.
Maradona çok tartışıldı. Şu an Arjantin'in teknik direktörü. Ne diyeceksiniz?
Maradona ile uzun senelere dayalı bir arkadaşlığım var. Bu takımın başına geçmesini çok istedim, destekledim. Başta basın çok karşı çıktı. Anketler yapıldı. Sonuçta patron Maradona oldu. Şu ana kadar oynadığımız futbolla başarılı bir grafik çizdik. Maradona futbolcularla çok iyi anlaşıyor. Yeri geliyor bir arkadaş, yeri geliyor bir ağabey oluyor.
Maradona'yı maçlarda tespih ile görüyoruz. Bu onun uğuru mu, başka uğurları var mı?
Maradona'nın Dünya Kupası'nda 4 tane uğuru var. Bunlardan biri elinden bırakmadığı tesbihi, diğeri torunu Benjamin ve sürekli yanında taşıdığı Ertuğrul Sağlam'ın imzalayıp gönderdiği özel kaşkol.. Bir de dördüncü bir uğuru var. Fakat onu size şu an açıklayamam. Finali oynadıktan sonra söyleyeceğim.
TORUNU BENJAMİN KOPYASI
Peki açıkladığınız 3 uğuru biraz açalım.. İlk önce tesbihden başlayalım.. Tesbih hediye olarak geldi. Çok hoşuna gitti. Biraz da benden kaynaklanarak tesbih taşıma alışkanlığının kendisine uğur getireceğine inanmaya başladı. İkinci olarak da torunu Benjamin'i her maçtan önce görüp sevmesi ve torunundan bir tane yumruk yemesi. Benjamin henüz 1.5 yaşında ama görün, dedesinin kopyası gibi. Genlerinde bir yıldız olmak var. Annesi dünyanın en büyük futbolcusunun kızı. Babası da A.Madrid'te oynayan Aguero.. Üçüncü uğuru ise, Ertuğrul Sağlam'ın kendisine gönderdiği imzalı kaşkolu. Bu kaşkolu hep yanında taşır ve her maçtan önce soyunma odasına asar. Ertuğrul kardeşim aynısından bir tane de bana göndermiş ve ben de bunu sürekli yanımda taşırım. Ertuğrul Sağlam'ın Maradona ya gönderdiği 'Dünya'nın en büyük futbolcusuna sevgilerle' imzalı kaşkolu Maradona'yı çok etkiledi. İnanın Maradona, bir Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam fanatiği oldu.
İnsua'yı ben önerdim
Bursaspor bu sene Federico Insua'yı aldı. Çok iyi bir futbolcu.. Ertuğrul Sağlam beni aradı. Ben de İnsua'yı kendilerine önerdim. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş paraları boş yere savuruyorlar. Bir-iki maçla yıldızlaşmış futbolculara büyük paralar döküyorlar ve sonrası hüsran oluyor. Ben Sivas doğumluyum. Sivasspor için elimden gelen her şeyi yaparım ancak başkan Mecnun Otyakmaz'a kırgınım. Beni hiç aramadı. Sivasspor için en doğru, en isabetli transferlerin yapılmasına yardımcı olurdum.
Mardin işi tesbih
Maradona'nın her karşılaşmada uğur olarak denediği tesbih Mardin işi.. Noray Nakis'in hediye olarak verdiği tesbih yüzyıllardır Mardin'de üretilen telkare tesbihler hurda halindeki gümüş ve külçe gümüşler potada eritilerek yapılıyor. İnce çubuklar halinde kalıba dökülen gümüş, tel haline getirildikten sonra el işçiliği ile tesbih haline getiriliyor. Bu tesbihler 30 ila 200 TL arasında Türkiye'de satılıyor.
Ben menajer değilim!
2006 Dünya Kupası sonrası Adnan Polat beni aradı. Carrusca'yı transfer etmek istediklerini söylediler. Bu arada belirtmek istiyorum, Adnan Polat benim çocukluk arkadaşımdır. Polat bana bu futbolcuyu almak için her konuda anlaştıklarını söyledi ve ben bunun üzerine devreye girerek transfer bedelinden 1 milyon dolar daha düşürttüm. Bu transferden sonra Polat bana teşekkür ederek 100 bin dolar hediye etti. Ben de kendisine, 'Yanıldınız ben menajer değilim. Oyuncu alan satan adam değilim. Sen benim arkadaşımsın. Nasıl bana para veriyorsun?' diyerek parayı kaldırmasını söyledim.