Marmara Denizi'nin altında dehşete düşüren görüntüler
Müsilaj kâbusu sürüyor! Marmara'dan çok çarpıcı fotoğraflar... Görüş mesafesi sıfıra yakın, örümcek ağı şeklinde, yoğunluk kat kat fazla...
Marmara'yı etkisi altına alan müsilaj kâbusunu yok etmek için seferberlik başlatıldı. Büyükada'daki bir grup dalgıç da deniz altındaki müsilajı görüntüledi. 30 metre derinlikte gerçekleşen dalış sırasında görüş mesafesinin sıfıra yakın olduğu ve bir ay önce gerçekleşen dalışa göre örümcek ağı şeklindeki yoğunluğun kat kat fazla olduğu görüldü.
Büyükada'daki bir grup dalgıç, deniz altındaki müsilajı görüntülemek için dalış yaptı.
Yaklaşık 30 metre derinlikte gerçekleşen dalış sırasında müsilajın geniş bir alanda ve deniz suyunun tamamına yoğun bir şekilde dağıldığı gözlendi.
Ercan Akpolat, Serço Ekşiyan, Ateş Evirgen ve AA Foto Muhabiri Şebnem Coşkun'dan oluşan dalış ekibi Tavşan Adası olarak da bilinen Neandros açıklarında denizdeki müsilajın ulaştığı boyutu görüntüledi.
Dalış sırasında görüş mesafesinin sıfıra yakın olduğu ve bir ay önce gerçekleşen dalışa göre yoğunluğun kat kat fazla olduğu, su altındaki kaya oluşumları üzerinde de yoğun şekilde müsilajın örümcek ağı görünümüne sahip olduğu görüldü.
Marmara Denizi'nde ortaya çıkan müsilaj sorununu çözmek için çalışmalar devam ederken, gelirini denizden kazanan ya da tekne kullanan, su sporu yapan birçok kişi, deniz salyasının getirdiği zorluklarla yüz yüze geliyor.
Başta balıkçılar olmak üzere, şehir hatları, İstanbul Deniz Otobüsleri ya da yolcu motorları çalışanları zaman zaman yoğunlaşarak iskele, balıkçı barınakları ile marina içlerinde yoğun görülen müsilaj tabakalarının getirdiği zorlukları yaşarken dalgıçlar da bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Çevre felaketine dikkati çeken haberler yapan gazeteci ve dalgıç Gökhan Karakaş da 18 yıldır dalış yaptığını, mart ayından beri deniz salyasının ciddi bir problem oluşturacağını duyurmaya çalıştığını belirterek, " Bazen 'Müsilaj kayboldu' haberleri görüyoruz. Suyun üzerinde görülmeyebilir ancak deniz altında çok daha yoğun halde bulunuyor. Deniz altında müsilajın kütleler halinde üzerimize geldiğini görüyoruz." dedi.
Karakaş, şöyle devam etti:
"Sürekli kara parçasını andıran bir bulutun içinde yüzüyoruz. Jelimsi olduğu için aslında dokunmaya kalktığımızda kayıp gidiyor. Tortu halinde tüplerimize, regülatörlere, dalış yeleğimize yapışıyor. Su altında da üstünde olduğu gibi kütleler halinde bu oluşum var. Büyük Okyanus'ta atık plastiklerden oluşan adalar gibi müsilaj da kütleler oluşturuyor. Müsilaj su altında bir ada gibi dolaşarak ekosistemi yok ediyor."
Deniz salyasının dalış turizmine de büyük etkisi olacağını dile getiren Karakaş, "Önceki dalışımda vatoz görmek için dalmıştık, Marmara'da vatoz sokak hayvanı gibidir ancak bir tane bile vatoza rastlamadık. Bırak vatoz görmeyi, başka canlı da göremedik.." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde başlatılan "Müsilaj Temizleme Seferberliği" kapsamında İstanbul'da çalışmalar da aralıksız devam ediyor.
Toplantının ardından açıklama yapan Bakan Murat Kurum şunları söyledi:
“Marmara Denizi’nde belirlediğimiz bölgelerde, hem su altından hem de su üstünden aldığımız örneklerle sürekli ölçümler yapıyoruz. Oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki değişimleri de an be an takip ediyoruz. Bu noktada şu iyi haberi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Müsilajın tehlikeli atık olup olmadığını gösteren 5 metal elementi var. Yaptığımız ilk çalışmalar neticesinde; bugün itibarıyla müsilajın tehlikeli atık olmadığı veya toksik özellik göstermediğini tespit ettik.”