Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı
Sakık, PKK'nın yüzde 20'sinin çekildiği iddialarıyla ilgili "Bugün kan ve gözyaşı yoksa çekilip çekilmemenin
bir anlamı yok. PKK'nın bugün bazı açıklamaları var; evet biz arkasındayız bu açıklamaların. Hükümet bugün görevini yerine getirmedi. Biz parlamentonun tatil yapmamasını söyledik. Yaz heba edilmemeli. Gerillanın büyük kısmı bu toprakları terk edip gittiler. Kalmış olan varsa da onlar kanın akmasını engellediğini görüyoruz. Başbakan'ın yurt dışı gezilerinde yaptığı açıklamalar da sürece zarar veriyor. Anadilde eğitim olmaz diyor. Anadilde eğitim olmazsa kalıcı bir iç barış nasıl sağlanabilir. Hükümet 1. sürece takılıp bir paket hazırlığı içinde olduğunu söylüyor" açıklaması yaptı.
ANADİLDE EĞİTİM ŞARTI
"Bu sorunun adı Kürt sorunudur. Bu sorunun adı anadilde eğitim sorunudur" diyen Sakık, şöyle devam etti:
"Bu kadar acı dolu yıllar yaşanmış, bu kadar insan bedel ödemişse, Kürtlerin cumhuriyetin kuruluşundan beri bu kadar mücadele yaşamışsa bu anadilde eğitim için yaşanmıştır. Öcalan'ı, Kürt gerillalarını ikna edecek bir paket hazırlamalıdır iktidar. Her paket geldiğinde dağ fare anlayışıyla karşı karşıya kaldık. Yeni sürece girdik. Yüzde 10'luk barajla ilgili açıklamalar olmalı. Anadil bir haktır, ama şu an yasal sorunları var diyerek vaatlerde bulunmalıdır. Bu sürecin ruhuna uygun paketler hazırlanmalıdır."
AFRİKA BİRLİĞİ GİBİ BİR KÜRT BİRLİĞİ İSTEĞİ
Bu devasa sorunun bir kaç ay içinde çözülmeyeceklarini bildiklerini vurgulayan Sakık, "Anadilde eğitim bir haktır demiş olsa Başbakan bunun karşılığı var Kürt cephesinde. Bu olmaz derse bu bir oyalama olurç. Öcalan'ın Nevruz'daki açıklamaları bir manifesto olarak görüyoruz. Orada ulus devlet istemiyoruz, demokratik bir devlet istiyoruz diyor. Bu Kürtler açısından önemli bir tespittier. 3 Kürt konferansı oldu. Amna son konferans ertelendi. Eylül ayında o da gerçekleşecek. Kürtlerin birliği Afrika Birliği nasıl varsa kimseyi korkutmamalı. Kürtlerle diğer halklar arasında nasıl bir hukuk oluşturacağız, bu konferanslarda bunlar konuşulacak. Irak, Suriye, İran ve Türkiye'de Kürtlerle ülkeleri arasındaki hukuk nasıl olacak onları konuşmak için toplanıyoruz. Öcalan da diyor: Devlet talebimiz yok, biz özgürlük istiyoruz. Öcalan'ın açıklamalarından sonra herkes bu birlik ruhuna sahip çıkmalı. Biz 21 Mart'taki manifestonun arkasında duruyoruz. Bu konferanslardan korkmaya gerek yok" şeklinde konuştu.
ÖCALAN ORTADOĞU İÇİN ÖNEMLİ BİR AKTÖR
Öcalan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalara da değinen Sakık, "Öcalan'ın kamuoyundaki konumunu herkes çok iyi bilir. Ortadoğu ciddi bir süreci hep beraber yaşıyoruz. Öcalan bu süreçte ciddi bir şanstır. Benim konumum stratejik anlamda değerlendirmelidir, o şekilde görüşülmelidir. Ortadoğu yeniden şekillenirken Ortadoğu Kürtleri üzerinde de ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Rojava'daki gelişmelerde şu tercih etmelidir: Ya laik-demokratik Kürtlerle sınırdaş olacak ya da Afganistan'daki zihniyetle" dedi.
PYD'YE DESTEK VERİLMELİ
Suriye'de Irak'ın Kuzeyine kaçışıyla ilgili de konuşan Sakık, "Türkiye'nin Suriye'deki muhatabı oradaki Kürtler olmalıdır. Türkiye orada PYD'ye karşı savaşanlara karşı destek vermemelidir. PYD liderinin Türkiye'ye gelmesi bizi umutlandırıyor. Urfa'da o çetelere Türkiye'nin yardıme ettiği kuşkuları var. Savaş acımasızdır. Böyle savaşta da masum insanların mağdur olduğunu görüyoruz. PYD lideriyle yaptığı görüşmelerin karşılığında PYD'ye orada destek verilmelidir" diye konuştu.
SİSİ BİR KATİLDİR
Mısır'da yaşanan katliama da değinen Sakık, "Sadece Mısır'a bakıp iç barışın ne kadar elzem olduğunun göstergesidir. Biz her türlü darbeye karşıyız. Daha önce bu topraklara gelip AKP hükümeti tarafından kırmızı halıda karşılanan el-Beşir'in darbesine de karşıyız. Sizi orada bir katliam yapıyor, o bir katil. Batı'nın ve İKT'nın tutumuna tepki gösteriyoruz. Orada masum insanlara sıkılan her kurşunun kendimize sıkılmış gibi görüyoruz. Mısır'da demokrasi ertelendiği için bugün onlar yaşanıyor orada. Türkiye, Mısır'da olup bitenleri görüyorsa, Kürt sorununa yönelik ciddi adımlar atmalıdır. O vesileyle ben dostça söylüyorum. Bu oyalama taktiklerinden vazgeçmeliler. Kimse dünün insanları değil. Dünün güneşiyle bugünün çamaşırları kurumaz. Kürtlerin demokratik hakları vardır. Buna uygun anayasanın dizayn edilmesi gerekir. Bir an önce parlamentoyu toplamalılar" dedi.