Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın ev sahipliğinde önceki akşam gerçekleştirilen resepsiyon konusundaki gerginlik medyadan destek bulmadı. Birçok köşe yazarı, Meclis’e karşı yapılan boykotun anlamsız olduğunda birleşti. Radikal Gazetesi’nden İsmet Berkan “utandığını’’ belirterek boykotçulara şu soruyu yöneltti: “Kadınların evlerine hapsolacağı bir toplumu mu özlüyoruz?’’
Türkiye gündeminin birinci maddesi haline gelen resepsiyon, dün birçok gazetenin manşetinde yer aldı. Hürriyet, ‘Boykotlu kutlama’ başlığını kullanırken, Sabah ‘Buruk resepsiyon’ dedi. Radikal, ‘Bir bardak suda fırtına’ başlıklı manşetinde boykot kararını eleştirdi. Milliyet, ‘Çocuklar duymasın’, Posta, ‘Çocuklara kötü örnek’, HaberTürk; ‘Çocuklar eğlendi büyükler çekişti’ diyerek tartışmanın gereksizliğine dikkat çekti. Dünden Bugüne Tercüman, Başbakan Erdoğan’ın ‘İşimiz aş ve iş.’ şeklindeki sözlerine işaret ederken, Yeni Şafak tartışmalara hiç değinmedi. Akit ise boykotu gerçekleştirenleri eleştirerek olayı ‘zorbalık’ olarak tanımladı. Star Gazetesi, Fatih Çekirge’nin ‘İpleri koparan sorular’ başlıklı yazısını sürmanşet yaptı. Çekirge yazısında, “Mesele bir hanımın saçının açık ya da kapalı olmasından ibaret değil, çok daha derinlerdedir.” dedi. Cumhuriyet ‘AKP yanlız kaldı’ başlığını kullandı. Köşe yazarları ise konunun abartıldığına dikkat çekti. Bazı görüşleri şöyle:
‘21. yüzyıl da kaçacak’
Cüneyt Ülsever (Hürriyet): Tesettürü güvenlik sorunu gören komutanlar, Kuzey Irak ve Meclis’te 1 Mart’ta reddedilen meşhur tezkere konusunda neden kelam etmemişlerdi?
İsmet Berkan (Radikal): AKP’liler ve eşleri için üzüleceğim aklıma gelmezdi. Modern toplum projemiz bu mu? Kadınların evlerine hapsolacağı bir toplumu mu özlüyoruz? Şimdi ben utanıyorum. Bülent Arınç’ı sırf eşi başörtülü olduğu için neredeyse özür dileme konumuna getiren mekanizmanın insafsızlığı, insanlık dışılığı utancımı daha da büyütüyor.
Nuray Mert (Radikal): Arınç’ın eşine ‘evinde otur’ çağrısı yaptılar... Ama asıl evinde oturması gereken o değil, çağdaşlıktan, cumhuriyetten, laiklikten kılık kıyafeti anlayan, Türkiye’yi bu kısır tartışmaya mahkum edenler.
Mehmet Y. Yılmaz (Milliyet): Kafalarımızın içindeki duvarları yıkmazssak 18, 19 ve 20. yüzyılları kaybettiğimiz gibi 21. yüzyılı da kaybedeceğiz.
Taha Akyol (Milliyet): Hâlâ irtica paranoyası... Hâlâ ‘devlet partisi’ refleksleri...
Mehmet Barlas (Sabah): Keşke Sezer’in, eşinin başı gibi kendisinin de ufku açık olsaydı...
Nazlı Ilıcak (Dünden Bugüne Tercüman): Kast rejimi telaşa kapıldı! Çünkü savaş rüzgarları dindikten sonra ekonomi iyi sinyaller vermeye başladı.
Mehmet Ali Birand (Posta): ... Böylesine kritik bir aşamada böyle bir kavganın içine girmek, Türkiye’ye sadece büyük zararlar verir. ZAMAN
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:51