FATİH TERİM İLE YAPTIĞI TELEFON GÖRÜŞMESİ
Felipe Melo, Galatasaray’a gelmesinde teknik direktör Fatih Terim ile yaptığı telefon görüşmesinin etkisinin de büyük olduğunu anlattı.
Galatasaray’a gelmeden önce sarı-kırmızılı takımın kaleci antrenörü Tafarel ve Elano ile konuştuğunu, teknik direktör Fatih Terim ile de telefonla görüştüğünü dile getiren Felipe Melo, "Bu konuşmaların Galatasaray’a gelmemde büyük etkisi oldu. Sözleşmeye imza atmadan bir gün evvel gerçekleşen bu fikir alışverişinin ardından kendime güvenim daha da arttı. Taffarel, bana kulüp ve ülke hakkında önemli bilgiler vermişti. Yakın arkadaşım Elano ile de görüştüm. O da Galatasaray’ın büyüklüğünden bahsetti bana. Kariyerim için önemli bir karar verecektim. Herkes bana çok yardımcı oldu. Ve hepsi bir araya gelince Galatasaray transferim gerçekleşti" diye konuştu.
Fatih Terim ile çalışmanın büyük avantaj olduğunu anlatan Brezilyalı futbolcu, "Kendisinin Galatasaray’da önemli bir futbolculuk kariyeri var. Ve burada gördüğüm kadarıyla ülke çapında ciddi saygı gören bir isim. Başarılı oyunculuk kariyeri olan teknik adamlarla çalışmak futbolcu için çok faydalı.
Terim de futbolu iyi analiz edebilen, detayları bilen, saha içinde sizin gibi düşünebilen, maça önemli müdahaleler yapabilen bir teknik adam" ifadelerini kullandı.
"TEKRAR BREZİLYA MİLLİ TAKIMI’NA GİTMEK İSTİYORUM"
Felipe Melo, Galatasaray’da başarılı olarak, tekrar Brezilya Milli Takımı’nın formasını giymek istediğini anlattı.
Daha öncede görev aldığı Brezilya Milli Takımı’nda önemli işlere imza attığını söyleyen Melo, "22 maça çıktım, yalnızca bir mağlubiyetim ve bir de beraberliğim var. Kalan maçlarda galibiyet sevinci yaşadım. Milli takıma seçildiğim süreçte sürekli ilk 11’de oynayan, hiçbir maça yedek kulübesinde başlamayan bir oyuncuydum. Bu anlamda, hiç yedek oturmayarak, Brezilya futbol tarihine geçtiğimi düşünüyorum. Galatasaray’da büyük işler yaparak, önemli başarılar elde ederek tekrar Brezilya Milli Takımı’na gitmek istiyorum" diye konuştu.
Forma giydiği mevkinin büyük sorumluluk getirdiğini anlatan Felipe Melo, şunları söyledi: "Defansif anlamda takımızına her an yardımcı olmanız gerekiyor. Topu kaptığınız anda ise hücum anlamında yaratıcı olmak zorundasınız. Hem fiziksel, hem de artık teknik olarak fark yaratmalısınız. Vereceğiniz bir pasla takımınızı hücuma kaldırabiliyorsunuz. Yaptığınız bir pas hatasında da rakibinizin hücum etmesine, takımınızın saha içinde yerleşemeden yarı sahasında pozisyon görmesine neden olabiliyorsunuz. O yüzden çok önemli bir pozisyon. Kariyerimin ilk bölümünde orta sahada mutlaka bir partner ile beraber oynuyordum. İlk defa Fiorentina’da bu tecrübeyi yaşadım. Orada tek ön libero olarak oynadım. Çok uzun süre oynadığım bir bölge değil. Ama zevk aldığım, kendimi iyi hissettiğim bir pozisyon." Brezilyalı futbolcu, ön liberoda görev yapan oyuncular için sadece fizik gücüyle mücadele etmenin ve çok koşmanın yetmediğini belirterek, "Mutlaka teknik kapasitenin üst seviyede olması gerekiyor. Dünyadaki iyi ön liberolara baktığınızda, topu oyuna iyi soktuklarını ve teknik anlamda belli bir standardın üzerinde olduklarını, takıma yardım ettiklerini görürsünüz. FIFA, beni son Dünya Kupası’nda en iyi orta saha oyuncularından biri olarak gösterdi. Bu da benim söz konusu değişime ayak uydurabildiğimi gösteriyor olmalı. İleride benim bölgemde oynayacak genç futbolculara da tavsiyem, mutlaka oyun görüşlerini geliştirme yolunu tercih etsinler, sadece fiziksel güç yeterli değil çünkü" dedi.
"ASIL AMAÇ TAKIMIN BAŞARISI"
Felipe Melo, kendisini "Pitbull" olarak nitelendirmesiyle ilgili olarak "Pitbull, olumsuz anlamda kabul edilmesin. Pitbull, sürekli mücadele ve en son ana dek savaş anlamına geliyor benim için. Sonuçta her maçta teknik anlamda yüzde 100 olamayabilirim. Ama mücadele edeceğimden, çalışacağımdan, asla vazgeçmeyeceğimden herkes emin olabilir. Tüm bunlar aslında birer araç. Asıl amaç takımın başarısı" değerlendirmesinde bulundu.
Brezilyalı futbolcu, söyleşide kendisi, kaleci Muslera ve Ujfalusi’nin takımdaki üç önemli noktaya transfer edilmesiyle ilgili bir değerlendirme üzerine, şunları kaydetti: "Muslera, Copa America’da takımını şampiyonluğa taşıyan, çok önemli kurtarışlar yapan, başarılı bir kaleci. Kariyeri ve kalitesi ortada. Ona takım olarak güvenimiz sonsuz. Ujfalusi, çok tecrübeli bir oyuncu. Karabükspor maçına Galatasaray kaptanı olarak çıktı. Bu, kendisinin sahip olduğu deneyimi anlayabilmek, herkesin ona ne kadar güvendiğini anlatabilmek adına önemli bir örnek. Üç pozisyonda da önemli oyuncuların olması büyük avantaj"
"ARDA GİTTİKTEN SONRA 10 NUMARA TALEBİM OLDU"
Galatasaray’da 10 numaralı formayı giyen Brezilyalı futbolcu, Arda Turan’ın takımdan ayrılmasından sonra bu numarayı kendisinin talep ettiğini ifade etti.
Sezon başında 4 numaralı formayı giyen ancak sezona 10 numaralı forma ile başlayan Melo, o süreçle ilgili olarak, "Arda’nın gitmesinden sonra böyle bir talebim oldu. Ancak kesinlikle herhangi bir baskım yoktu. Ardından bir süre geçti. Hatta 10 numarayı aldığımı bir arkadaşımdan öğrendim. İnternette görmüş, bana haber verdi. Benim için de sürprizdi. Bir numara takıntım yok aslında, 4 numarayla da oynarsınız, 5 numarayla da, önemli olduğunu düşünmüyorum. Geçtiğimiz sezon, biliyorsunuz, Lassana Diarra Real Madrid’de 10 numarayı giydi. Önemli olan saha içindeki performans" diye konuştu.
"TEKMEYE KAFA ATASIM, ÇİMİ ISIRASIM GELİYOR"
Brezilyalı futbolcu, sarı-kırmızılı taraftarların kendisini çok iyi motive ettiğini dile getirerek, "Flamengo’da yetiştiğim için küçük yaşlarda buna alışıktım. Onlar da Galatasaray taraftarı gibi takımını 90 dakika boyunca destekleyen, onu sürekli ileri götüren bir gruptu. Ama Galatasaray’ın sahip olduğu taraftar topluluğuna ne Juventus’ta ne de Avrupa’da oynadığım herhangi bir takımda rast geldim. Beni farklı bir havaya sokuyorlar. Galatasaray taraftarının bana verdiği destekle maç içinde tekmeye kafa atasım, çimi ısırasım, yiyesim geliyor" diye konuştu.