Gündem
  • 2.8.2002 10:31

MESUT YILMAZ'IN UZAN TEZGAHI BAHÇELİ'DEN DÖNDÜ !

KAYNAK : Haber Vitrini Cem Uzan'ın Genç Parti'yi kurup muhalefete başlayacağını hesaplayan Mesut Yılmaz ve ona bağlı İçişleri Bakanı Yücelen, Cem ve Hakan Uzan'ın vatandaşlıktan çıkartılması için, Ürdün'ün 'vatandaşımız değiller' yazısına rağmen kararname hazırlattı. Devlet Bahçeli 'Böyle kararname olmaz' deyip bu kirli oyunu bozdu. İşte, çirkin kararnameyi hazırlayanların gizlediği 'o' belgenin orijinali ve çevirisi... ANKARA'NIN siyasi kulislerinde bugüne kadar hiç bu kadar çirkin bir oyun oynanmamıştı... İçişleri Bakanlığı tarafından, Ürdün Krallığı'nın 'vatandaşımız değiller' resmi yazısına rağmen apar topar hazırlattırılıp, Bakanlar Kurulu'nun imzasına açılan kararname, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli tarafından durduruldu. Bahçeli şöyle dedi: 'Böyle kararname olmaz. Bu ayıptır. Bütün Türkiye'nin tanıdığı, Türk insanına iş sağlayan Cem Uzan'a karşı haksızlıktır. Biz buna izin vermeyiz. Böyle eften püften kararname olmaz. Bunlar Türk devletine yakışmaz.' Bu kirli oyunun ardında 'Cem Uzan'ın Genç Parti ile siyasete girmesinin engellenmesi' amacının yattığı ortaya çıktı. Sinsi kararnameyi, ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın talimatıyla İçişleri Bakanı Yücelen bizzat takip etti. Sinsice 'kamuflaj liste' yaptılar Dudak uçuklatacak çirkin olay şöyle gelişti: İçişleri Bakanlığı, Resmi Gazete olduğu iddia edilen bir fotokopiden yola çıkarak Cem Uzan'ın vatandaşlıktan çıkarılması operasyonunu başlattı. Uzanlar'ı gizlemek için 600 kişilik bir 'kamuflaj liste' oluşturuldu ve Uzanlar bu listenin içine yerleştirildi. Bu kamuflajdaki amaç, sessiz sedasız vatandaşlıktan çıkarılma planıydı... Bu planla ilgili olarak bir bakan, 'Çok sinsice hazırlanmış... Çünkü bu tür uzun listeler genellikle kontrol edilmeden imzalanır' dedi. İçişleri Bakanı baskı yaptı... Sinsi planı, İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in gün gün, saat saat takip ettiği ortaya çıktı... Seçim kararının alınmasıyla birlikte Anayasa gereği görevi bırakması gereken İçişleri Bakanı Yücelen, Genel Başkan'ı Mesut Yılmaz'ın talimatıyla üç gün önce birer saat arayla üç kez Başbakanlık Müsteşarlığı'nı telefonla aradı. Ve, 'Vatandaşlıktan çıkarılma ile ilgili kararnameyi niçin orada tutuyorsunuz? Bir an evvel gönderin' dedi. Ürdün'ün cevabını sakladılar Müsteşarlık yetkilileri, kararnamede bazı usül ve prosedür sorunları olduğunu belirttiler. Ancak Bakan Yücelen, buna rağmen, 'Ben sorumluluğu alıyorum, derhal kararnameyi sevk edin' diyerek, bürokratlara baskı yaptı. Bu sırada Cem ve Hakan Uzan ile ilgili dosyada Ürdün Kralllığı'nın 'vatandaşımız değillerdir' diyen resmi yazısına yer verilmediği anlaşıldı. Bu eksiklik nedeniyle yazı, bakanlığa geri gönderildi. Bu eksiğe rağmen İçişleri Bakanı Yücelen'in baskısıyla kararname imzaya sevk ettirildi. Yücelen bu işi neden yapıyor? İçişleri Bakanı'nın bizzat bu kararnameyi neden takip ettiği sorusuna, kulislerde şu yorum getirildi: Bakan Yücelen tamamiyle Mesut Yılmaz'ın talimatlarıyla hareket eden bir kişidir. Cem Uzan'ın Genç Parti'yi kurup muhalefete başlayacağını hesaplayan Yılmaz, Yücelen'e talimat vererek bu kirli oyunu başlattı. Yücelen'in bunu büyük bir özveriyle takip etmesinin bir diğer nedeni, İçişleri Bakanlığı'nda çok hassas makamlara giderayak yaptığı tayinlerin star Gazetesi tarafından deşifre edilmesidir... Bakan Yücelen, bugüne kadar hiçbir seçim döneminde hiçbir İçişleri Bakanı'nın yapmadığı bir şeyi yapmış, telefon dinleme ve her türlü izleme faaliyetinin yapılabildiği organize suç ve kaçakçılık dairelerine 'son dakika tayinleri' yaptırmıştır. Yücelen'in bir başka saldırı nedeni ise, yaptığı skandal konuşmanın kısa süre önce Star Televizyonu'nda yayınlanmasıydı. Yücelen bu konuşmasında, teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'Şehitlerin ne kadar yaşam hakkı varsa, Öcalan'ın da o kadar yaşam hakkı var' demişti. İşte oyunun kirli olduğunu gösteren belge Mesut Yılmaz ve Yücelen'in kirli oyunu, Cem ve Hakan Uzan'ın Ürdün Kralı ile yakın arkadaşlığı fırsat bilinerek yapıldı... Halbuki, Ürdün Haşimi Krallığı, Türk Dışişleri Bakanlığı'na resmi yazı ile cevap vererek, üstteki belgelerde de görüldüğü gibi, 'Cem ve Hakan Uzan vatandaşımız değillerdir' demişti. Ürdün Krallığı'nın Türk Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği bu resmi belge, Yücelen'in hazırlattığı sinsi kararnameye konulmadı... (Star) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:34

İLGİLİ HABERLER