MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN TEZİÇ AÇIKLAMASI...
Milli Eğitim Bakanlığı, paylaşım sitesi Youtube'da yayınlanan ve Hüseyin Çelik'e yönelik hakaret içeren ses kaydıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Konuşanın gerek ses, gerekse görüntü kaydından YÖK eski Başkanı Erdoğan Teziç'e ait olduğunun belirtildiği açıklamada "Sayın Bakanımızla Sayın eski YÖK Başkanı arasında görevde kaldığı süre içerisinde, gerek telefonla gerekse de yüz yüze birçok görüşme gerçekleşmiştir. Gerek telefonda gerekse yüz yüze yapılan görüşmelerde yukarıda geçtiği anlamda böyle bir diyalog olmamıştır, olamaz da. Söz konusu görüntülerdeki konuşmalar iddia sahibini bağlar. Sayın Bakanımızın eski YÖK Başkanından konuşmada belirtildiği gibi bir talebi asla olmamıştır. YÖK eski başkanı eğer öyle bir görüşmenin gerçekle ilgisi olmadığını savunuyorsa, etik kurallar gereği kamuoyu nezdin de tekzip etmesi gerekmektedir. Kaldı ki, Türkiye bir hukuk devletidir. Kurum ve kuruluşların yetki ve sorumlulukları da kanunlar çerçevesinde belirlenmektedir. Hal böyle iken Sayın Bakanımıza yönelik böyle bir üslupla konuşmak kimsenin haddi değildir. Böyle bir görüşmenin vuku bulması halinde gereken cevabın anında ilgili kişiye verileceğinin de kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz. Ayrıca konuyla ilgili olarak Sayın Bakanımız tarafından yasal sürecin başlatılması için avukatına talimat verilmiştir." ifadesi yer aldı.
İŞTE ERDOĞAN TEZİÇ'İN SÖZLERİ
Youtube'da yer alan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e hakaret içeren ses kaydı:
"Geçen gün kalabalığız böyle. Bakan arıyor dediler. Bağlayın dedim. Hocam işte kontenjanı konuşsak da arttırsanız da bilmem ne falan. Dedim ki sayın bakan bir şey söyleyeceğim. Siz dedim kariyerden geldiniz değil mi dedim. Hükümetin YÖK'e karşı tutumunu yakından biliyorsunuz. Tek kelime Başbakan'a bir şey söylediniz mi dedim. Bu üniversitelere böyle yapılmaz. Bunların ödenekleri, maaşları, öğretim üyeleri şu durumda. Hiç mi aklınızdan geçmedi. Şimdi seçim öncesi kontenjan artıracağız, YÖK'le konuştuk ikna ettik. Kendimize pirim yaptıracak bir şey. Nah alırsınız dedim sesimin çıktığı kadar bağıra bağıra... Ama nasıl biliyor musun?.. Sesimi dinliyor ama orada birileri var ki cevap veremiyor. Nasıl ama sesimin çıktığı kadar bağıra bağıra söylüyorum. Dedim böyle abuk sabuk tekliflerle bize gelmeyin dedim. Biz nereye ne alacağımızı biliyoruz dedim. İyi ya dedi. Siz de kaçan öğretim elemanları tıpta dedim, yalnız tıp... Bir de ilahiyattan mezun olup, imam hatipten mezun olup milli eğitim kadrolarında onlar var. Bu mu dedim sizin akademik anlayışınız. Yazıklar olsun dedim, çok üzüldüm dedim. İşte bir müsteşar gelecek de görüşmeye dedi, benlen görüşmeye gelmesin müsteşar falan dedim, lüzum yok. Biz nereye kontenjan vereceğimizi biliyoruz dedim. Diyor ki bana Avrupa'da öğrenci başına 22 öğrenciye bir öğretim üyesi düşüyor, Türkiye'de 12 öğrenciye 1 öğretim üyesi dedi. Biz o hesapları çoktan yaptık dedim. Bizim strateji raporlarını okuyun çözüm orada var dedim. Terbiyesize bak yahu."