MİLLİYET'İ KURTARMAYA ÇALIŞAN HÜRRİYET'TE ÇARŞAFA DOLANDI

Basın mensuplarının öğretmenevinin önünde bulunduğu sırada aniden merdivenlerden yukarıya çıkan siyah çarşaflı şahsın görüntüleri ilgili birimler tarafından kare kare inceleniyor. Basında çıkan ‘komplo' haberleri üzerine güvenlik görevlileri ayrıntılı bir çalışma yürütüyor. Görevliler, çarşaflı şahsın kimliğini tespit etmek için dışarıda görünen ‘burnu' üzerinde yoğunlaştı. Bu arada, Hürriyet gazetesi, dün ‘Çarşaflı kadın benim' başlığıyla verdiği haberde, Milliyet'in ‘Bak kim geliyor' haberini yalanladı. Milliyet gazetesi, haberinde Hülya Keskin alınmamasına rağmen çarşaflı kadınların öğretmenevine alındığını yazmıştı. Hürriyet'in ‘O çarşaflı kadın benim' haberinde Ankara'da ortaya çıktığı öne sürülen ve adını açıklamayan H.B.'nin ağzından şu görüşlere yer veriliyor: “Alışverişe çıkarken kestirme diye öğretmenevinin bahçesinden geçtik. Kimse bizi durdurmadı. Kızımın nişanı için oradaydık. Nişan çarşısına gidiyorduk. Yanımda damadın yakınları vardı. Burası kestirme dediler. Oradan geçtik. Bahçenin bir ucundan girdik, öbür ucundan çıktık. Flaşlar patladı, benimle ilgisinin olmadığını düşündüm. “H.B., muhabirin ‘Siz öğretmenevi'nde kalmıyor muydunuz?” sorusuna, “İlgisi yok. Sadece oradan geçtik. Çarşıya gidiyorduk. ‘Burası kestirme.' dediler. Kilolu olduğum için rahat yürümek amacıyla spor ayakkabısı giyiyorum.”

Öğretmenevinin garaj kapısında nöbet tutan Koray Erbay, haberde sözü edilen olayı yalanladı. Çarşaflı bir kadının bahsedilen yerden girmediğini belirten Erbay, şunları anlattı: “O gün güvenlik görevlisi Mehmet Can'ın mahkemesi olduğu için bahçe görevlisi olarak ben güvenlik kapısına baktım. Sözü edilen saatte yerel GRT Televizyonu muhabirleri öğretmenevine geldi. Onları bile içeriye almak istemedim. Tiyatrocu Süleyman Karakuş ve bayan muhabiri tartışarak içeriye girdi. Bu zaten görüntülerde de sabittir. Elinde kamerası olan bir gazeteciyi bile içeriye almazken, nasıl çarşaflı birisi girebilir?” Erbay, Hülya Keskin, öğretmenevinin ana giriş kapısında açıklama yaptığı bir sırada çarşaflı birisinin ortaya çıkmasını senaryo alarak nitelendirerek, “Burası çok sıkı kontrol ediliyor. Bir kez Teftiş Kurulu'nu bile içeriye almadım. Kimliğini sordum.” diye konuştu.

İki yıldır öğretmenevinin garaj kapısında görev yapan güvenlik görevlisi Bahattin Yıldırım da Gaziantep'e kızının nişanı için gelen yabancı birisinin bu yolu bilmesine ihtimal vermediğini söyledi. Yıldırım, şu bilgileri verdi: “Burası rast gele bir yer değil. Kapıda herkes kontrol ediliyor. Ayrıca kapının girişinde levha var. Canı isteyen elini kolunu sallayarak buradan geçemiyor. Daha da önemlisi bu kapı, sokak ortasında. Gaziantepliler tarafından bile bilinmiyor. Yabancı birisinin bulması çok zordur. Haberde ‘yolun kestirme olduğu' ifade ediliyor. Aklı başındaki herkes gelsin, görsün. Sokak arası yol, burada bitiyor. Bugüne kadar kestirme diye hiç kimse buradan geçmemiştir."

‘Çarşaflı hiç görmedim’

Öğretmenevindeki olayın tanıklarından Yerel Güncel Gazetesi Haber Müdürü Hasan Kırmızıtaş, Hülya Keskin'in cep telefonundan haber vermesi üzerine olay yerine gittiğini söyledi. Keskin'in bir televizyon kanalıyla röportaj yaptıktan sonra bir gelişme olup olmadığını sorduğunu belirten Kırmızıtaş, şöyle konuştu: “Kendisi bize elbisesini kastederek ‘Göbeğimi kapattım şimdi tekrar girmeye çalışıyorum.' dedi. Bunun üzerine DHA, Yerel Güncel, GRT ve Kanal 27 muhabirleri olarak öğretmenevinin kapısına gittik. Hülya Keskin güvenlik görevlisine kartını gösterdi, içeriye girmek istedi. Ancak görevli kendisinin içeriye alınmaması yönünde talimat aldığını söyledi. Keskin, gazetecilere olayla ilgili tepkisini gösterirken çarşaflı bir kadının merdivenlerden yukarıya doğru geldiğini gördüm. Önce bir kare fotoğraf çektim. Sonra şaşırdım. Öyle bir manzara ummuyordum. Fotoğraf makineme baktım. Gözlerime inananamamıştım. Bugüne kadar öğretmenevinde normal başörtülü bayanları görmüştüm. Ama çarşaflı hiç görmemiştim.”