Dünya
  • 30.11.2009 16:00

MİNARE YASAĞI AVRUPA'YI ŞOKE ETTİ!..

İSVİÇRE'de yapılan referandumda seçmenler ülkede yeni minare inşasına yasak getirilmesi yönündeki teklifi yüzde 57 oranında onaylaması Avrupa ülkelerinde şok etkisi yarattı. Aağcı İsviçre Halk Partisi tarafından gündeme getirilen referandumda, seçmenin yüzde 57'si yasağa destek verdi. Katılım oranı yüzde 54 gibi yüksek bir değer olarak kayda geçen referandumun kesin sonuçlarına göre, konfederasyonu oluşturan 26 kantondan sadece 4'ü bu yasağa karşı çıktı. Yorumcuların, bu sonucu `büyük sürpriz' olarak değerlendirdikleri belirtildi. Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre'de Bosna, Kosova ve Türkler'den oluşan 300 binden fazla Müslüman yaşarken minareli 4 cami bulunduğu, ülkedeki toplam cami sayısının 150 olduğu hatırlatıldı. İlerici İslam Forumu'ndan Elham Manea, yakın zamanda ülkede Sih tapınağı ile Sırp Ortodox kiliselerinin inşaa edildiğini hatırlatarak, tek başına minarelerin yasaklanmasının ayrımcılık olduğunu söyledi. Maneca, "Eğer bana bütün dini yapılardan dini sembollerin yasaklanacağını söylerseniz, bunda sorun görmem. Ama eğer Hıristiyanları, Yahudileri, Sihleri değil yalnızca Müslümanları hedef alıyorsanız, bu ben bunu bir sorun olarak görürüm. Çünkü bu ayrımcılıktır" dedi.İsviçre'de yapılan bir referandumla, ülkede yeni minare inşaasına yasak getirilmesine karar verilmesi Avrupa'daki gazetelerde geniş yer buldu. İngiliz Guardian gazetesi, bu kararla birlikte, İsviçre'nin Müslümanlar'a karşı bu tip bir kısıtlama getiren ilk Avrupa ülkesi olduğunu yazdı. Gazete, uyum görüntüsünün ardındaki nefretin açığa çıktığı anlardan biri olarak gösterdiği referandum sonucuyla birlikte, pasifliği, çoğulculuğu ve hoşgörüyü kurucu değerleri arasında gösteren İsviçre enternasyonalizm cilasını bir kenara bırakmış olduğunu yazdı. Guardian'a konuşan İsviçre doğumlu akademisyen Tarık Ramadan ise, "İsviçreliler, minare ya da kulelere karşı oy kullanmadılar; Müslümanlar'a karşı oy kullandılar" diye konuştu. Ramadan, sürprizle sonuçlanan referandumla birlikte İsviçre'de, 1893 yılından beri ilk kez bir topluluğa karşı özünde ayrımcı bir önerinin kabul edildiğini belirtti. Ramadan, 4 minarenin bulunduğu İsviçre'de böylesi bir inisiyatifin başlatılmış olmasının ardında Avrupa'daki Müslümanlar'ın görünür hale gelmesi olduğunu bildirdi. Britanya İslam Birliği'nin kurucusu Kemal Helbavi, El cezire televizyonuna minare referandumuna ilişkin, "İslam'da minare mecburiyeti yoktur ama cemaatin ezanı duyup camiye gelmesine yarar. Avrupa'nın herhangi bir yerindeki minarenin halkın büyük çoğunluğunu rahatsız edeceğini sanmıyorum. Sorun zaten bu değil. Asıl mesele, toplumun bir bölümünün özgürlüklerinin kısıtlanmasıdır" dedi. Zürih Müslümanlar Cemaati Başkanı Taner Hatipoğlu ise minare yasaklatma girişiminin İsviçre'nin halk gruplarına nifak sokmak amacını güttüğünü kaydederek, "Bu girişimle, kimsenin istemediği bir şeyi, yani Müslümanların sosyal entegrasyonunu olumsuz yönde etkilemeyi başardılar" dedi. Alman Hristiyan Demokrat Birlik partili meclis içişleri komisyonu başkanı Wolfgang Bosbach çeşitli gazetelere verdiği demeçlerde, İslamlaşma endişesinin ciddiye alınması gerektiğini ve Almanya'da da İslamlaştırılma kaygısının yaygın olduğunu, söyledi. Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat ise referandum sonucunun Avrupa toplumlarının henüz göçmen kabul etme olgunluğuna ulaşmadığını gösterdiğini, dile getirdi.Referandum ardından İsviçre Anayasası din ve inanç özgürlüğünü teminat altına aldığı hatırlatılırken, bu maddenin yanına 'minare yapmak yasaktır', diye ekleme yapılacağı, bu konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yansıması halinde, Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi'ni imzalayan İsviçre'nin zor durumda kalacağı belirtildi. ALMANYA'DAKİ YORUMLAR: DEPREM VE ŞOK İsviçre'de yapılan referandumda halkın büyük çoğunluğunun minare yapımının yasaklanması yönünde oy kullanması Alman basınında da yankı buldu. Haber manşetlerden verilirken yayınlanan yorumlar şöyle:Die Welt: İsviçre'de minare yapmanın yasaklanması yönündeki karar, doğru soruya yanlış cevap veriyor. Avrupa'da cami yapımına karşı çıkanlar, bazı Müslüman ülkelerde kilise inşa etmenin yasak ya da çok zor olduğuna dikkat çekiyor. AB haklı olarak Türkiye'nin bu tutumunu AB üyeliği açısında engel olarak görüyor. Bununla birlikte Batı ancak din özgürlüğünü ciddiye aldığını ortaya koyduğu takdirde inandırıcı olabilir. Referandum sonucu Avrupa'da İslam korkusunun ne denli kökleştiğini ve bunun siyasi elitler tarafından yeterli düzeyde ciddiye alınmadığını gözler önüne seriyor. "Süddeutsche Zeitung: Referandumun sonucu İsviçre için feci. Bu yasak Avrupa'nın başka hiçbir ülkesinde yok. 'Minare yapımı yasaktır' ifadesi artık Anayasa'da yer alacaksa bu sadece Anayasa'ya aykırılık teşkil etmeyecektir. Aynı zamanda din özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı da ihlal edilmiş olacaktır. İsviçre aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olacak ve İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edilmesi de gecikmeyecektir. Ve orada da İsviçre açısında utanç verici bir karar çıkacak hatta bu ülkenin Avrupa Konseyi'nden atılması tehdidini içeren kararlar da bunu izleyecektir. Şimdi özellikle İslam dünyası yoğun tepki gösterecektir. En büyük hata İsviçre'nin bu tepkiler üzerine daha da sertleşmesi olacaktır. Çünkü aslında İsviçre, kalbinin derinliklerinde dünyaya açık ve liberal bir ülkedir. "Frankfurter Allgemeine Zeitung: İsviçreliler, hoşgörülü olmakla övünür. Minare karşıtlarının bu denli başarı sağlamasının bir nedeni, taraftarlarını daha etkin bir şekilde harekete geçirmiş olabilmelerinde yatıyor. Özellikle İsviçre'nin kırsal bölgelerinde yasaktan yana oy kullananlar oldu. İsviçre'de nüfusun yüzde 5'ini oluşturan Müslümanlar ülkeye gayet iyi bir şekilde entegre olmuş durumda. Müslümanlarla yaşanan sorunların minarelerin yasaklanması yoluyla çözümlenmesi de mümkün değil. Kosova'dan gelen göçmenlerle yaşanan sorunlar doğrudan din konusuyla ilişkilendirildi. Bu referandum sonucu Almanya'da referandumun popülist yönünü küçümseyen herkesi bir kez daha düşünmeye zorlamalı. Tagesspiegel: Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir. Danimarkalı ve Hollandalı İslam düşmanları İsviçre'de kendi tezlerine destek bulmuştur. Bu kararla birlikte, İsviçre'nin uluslararası alandaki imajı büyük zarar görürken, ülke içinde de ciddi bir zehirlenme yaşandığı gözlemlenmektedir. Neue Osnabrücker Zeitung: İsviçreliler bu kadar güçlü bir demokraside "popülizmin" nasıl büyük bir tehlike olabileceğini ortaya koydular. Minarelerin yasaklanması öngören referandum sonucu bir şeyi çok açıkça gösteriyor. Aydınlanma ve hoşgörü her gün yeniden savunulması gereken değerlerdir. İsviçre ve hatta Almanya gibi ülkelerde bile bu böyledir.Deutche Welle: İsviçre'deki minare yasağı referandumunda çıkan süpriz sonuç, Avrupa'da İslam korkusu olarak nitelendirildi.

Visit msnbc.com for Breaking News, World News, and News about the Economy

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 13:46

İLGİLİ HABERLER