NAKŞİBENDİLERİN OYLARI AKP'YE
Abdulhalik Gücdevani tarafından sistemleştirilen tarikat, 1318-1389 yılları arasında Türkistan'da yaşayan Hace Muhammed Bahauddin Nakşıbend tarafından kuruldu. "Kalbin üzerine nakış yapan, süsleyen" anlamına gelen Nakşibendilik zikir esasına dayanıyor. Türkistan'da başlayan tarikat, Anadolu ile Balkanlar'a da yayıldı.Nakşibendiliğin Anadolu'da güçlenmesi 19. yüzyıla rastlıyor. Bahauddin Nakşıbend'e bağlı akımın Halidiye kolu İskenderpaşa, İsmailağa, Erenköy, Kaşgari kollarıyla ülkemizde de etkisini sürdürüyor.
Bugün Nakşibendi tarikatına mensup olan ya da en azından bir dönem bu tarikat geleneğinden geçmiş ya da etkilenmiş olan pek çok siyasi var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in isimleri bu çerçevede vurgulanabilir.
İskenderpaşa cemaatinin ilk şeyhi Mehmet Zahid Kotku olarak biliniyor. Kotku'nun yetiştirdiği müritler arasında Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Recai Kutan gibi Türk siyasi hayatına damga vurmuş ünlü şahsiyetler var. Kotku'nun ölmeden kısa bir süre önce Necmettin Erbakan'a, "Sen siyasete gir", damadı Esad Coşan'a ise "Sen de cemaati devam ettir" şeklinde telkinde bulunduğu biliniyor.
Kotku'nun 13 Kasım 1980'de ölümünden sonra tarikatın başına damadı Esad Coşan geçti. Yaklaşık 20 yıl gibi bir süre tarikatı yöneten Coşan döneminde cemaat, Turgut Özal'ın liderliğindeki ANAP ile BBP'ye yakın durdu.
Refah-Yol iktidarı dönemindeki uygulamaları beğenmeyen, Erbakan'ın hatalar yaptığını ve bu nedenle de tarikatların baskı gördüğünü, hareket serbestilerinin kısıtlandığını savunan Coşan, bu görüşlerini açık bir dille ifade edince Erbakan ile yolları büyük ölçüde ayrıldı. Coşan döneminde İskenderpaşa cemaati oldukça büyüdü. Gazete, öğrenci yurtları, dershane ve radyo kuran cemaat, yurtdışında da yayıldı. Esad Coşan'ın 2001 yılında ölümünden sonra oğlu Nurettin Coşan'ın başa geçmesiyle cemaatte gerileme dönemi başladı. Genç şeyh, cemaati toparlayabilecek bir güce sahip olamadı. Şeyhliğin babadan oğula geçmesi de cemaatte ciddi tepkilere neden oldu. "Sağduyu" isimli bir parti kurulduysa da bir varlık gösteremedi.
AKP'yi desteklediler
Cemaat, 3 Kasım 2002 genel seçiminde AKP'ye destek verdi. Hatta, verdiği desteği bir basın açıklamasıyla kamuoyuna da duyurdu. Cemaatin lideri konumunda bulunan Nurettin Coşan, seçimin hemen öncesinde Sağduyu Partisi adına yaptığı açıklamada, "AKP, farklı seçmen kitlelerin beklentilerinin odaklandığı bir sentezi daha başarılı bir biçimde oluşturarak, diğer partilerden daha avantajlı bir konuma gelmiştir. Bu yüzden bu seçimlere özel, desteğimiz AKP'yedir" demişti.Cemaat lideri Coşan, 1 Mart'taki tezkere oylaması öncesinde internet sitesinde bir bildiri yayımlayarak, AKP milletvekillerine tezkereye direnmeleri çağrısında da bulunmuştu. Coşan, 25 Şubat 2003 tarihli bildirisinde şunları söylemişti:
"Zorbalık ve küstahlığın istikbalimizi ve istiklalimizi tehdit eder duruma geldiği zor günler yaşıyoruz. Yetkilileri ve hükümeti, doğru politikalar üretmeye ve uygulamaya çağırıyoruz. Tarihimizi gözden geçirelim. Komşularımızla dost ve barış içinde geçinmeyi başardığımız şart ve zeminleri analiz edelim. Ortak zeminlerimizi güçlendirelim. Farklılıkları, barışı riske sokacak hale getirmeyelim. Eğer tefrika aranacak olursa, parmak izi her insanda farklıdır. Halbuki fıtrattaki tevhid, insanlık için tek çözümdür. Biz inançlıyız! Biz güçlüyüz! Güç silahta, parada değil, adalet, doğruluk ve Hak'tadır. Dolayısıyla, Sayın AKP milletvekilleri, fayda uzun vadeli, ilaç acı olabilir. Ama, duygusal olmayın! Bu tezkere oylaması bir inanç işidir. Sağduyulu olun! İnsaflı olun! Yakın tarihimizdeki basiretsiz idarecilerimizin düştüğü gaflete, yanlışa düşmeyin. Sorumluluğunuzun gereği, doğru olanı yapın, tezkereye 'Hayır' deyin."
Coşan'ın bu çıkışının, AKP grubunda 100 dolayında milletvekilinin fire vermesinde etkili olduğu söylenmişti.
Resmi açıklama yok
İskenderpaşa cemaati, 22 Temmuz seçimlerinde duruma ve seçim bölgesine göre adaylara destek veren esnek bir politika uyguluyor. Coşan, seçim öncesi internet sitesinde henüz "resmi" bir açıklama yapmış değil. Cemaatin radyo ve internet sitesinde AKP hükümetinin imam hatipler ve türban yasağı konusundaki bazı uygulamaları sıkça eleştiriliyor. Bununla birlikte cemaate yakın kaynaklar, desteğin bu seçimde de önemli ölçüde AKP'ye gideceğini belirtiyor.Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu da Esad Coşan etkisinden dolayı, cemaatin tam desteğine sahip. Bu haliyle Yazıcıoğlu, hem Gülen cemaati, hem de İskenderpaşa cemaatinin açık desteğini yanına almış gözüküyor.
Resmi adayı Gündüz
Geçen dönemde AKP milletvekili olan, 22 Temmuz seçimi için İstanbul 1. Bölge'den 4. sırada yeniden aday gösterilen İrfan Gündüz, İskenderpaşa cemaatine yakınlığını gizlemiyor. Gündüz, "Esad Coşan'la baba oğul gibiydik" diye konuşuyor.
Tarikatların kapatılmasına karşı çıkan Gündüz, Başbakan Erdoğan'la birlikte aynı seçim bölgesinden aday. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Esad Coşan'ın doktora öğrencisi olan Gündüz, cemaat tarafından yakından tanınıyor.
AKP'de kaç Nakşibendi var?
Başını Necmettin Erbakan'ın çektiği Milli Görüş hareketi ağırlıklı olarak Nakşibendilik hareketi ile iç içe geçmiş olan bir siyasi çizgiyi temsil ediyordu. Bu yüzden Milli Görüş hareketinin önde gelen isimlerinin Nakşibendi kökenli olması şaşırtıcı değildi. AKP de Milli Görüş içindeki bir kırılmanın sonucu olarak ortaya çıktığı için, AKP'nin önde gelenlerinin siyasi soyağacında Nakşibendiliğin izlerine rastlamak mümkün.
Bu çerçevede sona ermekte olan yasama döneminde 350 dolayında milletvekiline sahip olan AKP grubunda 80 dolayında Nakşibendi tarikatı mensubu ya da bu gelenekten yetişmiş milletvekilinin bulunduğu AKP çevrelerinde yaygın bir kanı. Ancak, AKP içindeki tarikat unsurunu yalnızca Nakşibendilerle sınırlamak doğru olmaz. Bunun nedeni, AKP'nin başka tarikatlara da açık olması. Geçen dönemde AKP grubundaki Nurcu milletvekillerinin sayısının da 30'a yaklaştığı, neredeyse ortak kanı haline gelmiş bir görüş.
Erdoğan, Zait Kotku Camii'ne neden gitti?
Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçmişte İskenderpaşa dergâhıyla yakın ilişkiler içinde olmuş, bu dergâhtan feyz almış olan bir siyasetçi. Erdoğan, partisinin büyük bir başarı kazandığı 2002 seçimlerinden hemen sonra ilk cuma namazını Ankara Dikmen'deki Mehmet Zait Kotku Camii'nde kılarak önemli bir jestte bulunmuştu.
Bu jest, büyük bir sembolizm içeriyordu. Pek çok kişi, bunu "Erdoğan'ın dergâha duygusal bağlarının kopmadığını gösteren bir adım" olarak nitelendirmişti.
Gülen cemaati Gül için lobi yaptı
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Nakşibendi geleneğine yakın bir çizgiden geliyor. Bununla birlikte, bugünkü duruşu itibarıyla tarikat ve dini cemaatlerin önemli bir bölümü ile sıcak ilişkiler içinde olduğu söylenebilir. Bunun en açık kanıtı ise Fethullah Gülen cemaatinin Gül'ün cumhurbaşkanlığına verdiği güçlü destekte ortaya çıkmıştı. Cemaate yakın isimler, 367'nin bulunması için ANAP üzerinde yoğun kulis çalışmalarında bulunmuştu.
(Tarikatlar, dini cemaatler ve 22 Temmuz yazı dizisi- 4/ MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:27