Netanyahu talimatıyla Türkiye’ye karşıtı gizli zirve! "Ankara için ortak tugay kuruluyor"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun talimatıyla Güney Kıbrıs’ta Türkiye karşıtı gizli bir zirve yapıldığı iddiası bölge gündemine bomba gibi düştü. Yunan ve İsrail basınına yansıyan bilgilere göre, Lefkoşa’daki görüşmelerde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de artan askerî gücü masaya yatırılırken, Ankara’yı hedef alan tugay seviyesinde ortak bir Hızlı Müdahale Gücü kurulması seçeneği de ele alındı. Toplantının “olağan dışı” ve “acil” şekilde organize edilmesi de kayıtlara geçti.
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar, Lefkoşa’da Yunanistan ve Güney Kıbrıs hava kuvvetlerinden üst düzey subaylarla kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptı.
Görüşme, İsrail basınında “Türkiye’ye karşı hazırlık mı?” başlığıyla duyuruldu.
Toplantının içeriğine ilişkin bilgiler, İsrail KAN News ve Kıbrıs merkezli Sigmalive tarafından paylaşıldı. Görüşmelerde stratejik işbirliği, hava koordinasyonu ve bölgesel güvenlik başlıkları ele alındı. Odakta ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de artan askeri gücü ve etkisi yer aldı.
Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitris Houpis’in son dönemde “önleyici saldırı” söylemini gündeme taşımasının tesadüf olmadığına dikkat çekildi. Yunan basını, bu yaklaşımın İsrail’in yıllardır uyguladığı askeri reflekslerle örtüştüğünü yazdı.
Ayrıca Lefkoşa’da Yunanistan, İsrail ve GKRY hava kuvvetleri komutanlarının yaptığı görüşmenin de bu sürecin parçası olduğu vurgulandı. Üçlü askeri temasların hızlandığı açıkça kabul edildi.
NELER KONUŞULDU?
Kaynaklara göre toplantıda, Doğu Akdeniz’de oluşan yeni dengeler değerlendirildi. Türkiye’nin son dönemde hava, deniz ve insansız sistemler alanında attığı adımların, İsrail–Yunanistan–Kıbrıs hattında ciddi bir rahatsızlık oluşturduğu ifade edildi.
ATİNA’DA TÜRKİYE KARŞITI PLAN: ORTAK TUGAY MASADA
Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı tugay seviyesinde bir Hızlı Müdahale Gücü kurulmasını gündemine aldı.
Plan, Yunan ve Rum medyasında Aralık ayı ortasında eş zamanlı olarak yer aldı.
Yaklaşık 2 bin 500 askerden oluşması öngörülen birliğin, 1000 askerle İsrail, 1000 askerle Yunanistan ve 500 askerle GKRY tarafından oluşturulması değerlendiriliyor. Birliğin kalıcı bir üs yerine, kriz anlarında hızla konuşlandırılabilecek esnek bir yapı olarak tasarlanması planlanıyor.

RODOS VE KERPE ÖNE ÇIKIYOR
Gündemdeki plana göre söz konusu birliğin, Yunanistan’ın Rodos ve Kerpe adalarındaki deniz ve hava kuvvetleri altyapısına erişimi olacak. Bu noktalar, Doğu Akdeniz’de geniş bir alanı kapsayacak şekilde seçildi.
Deniz boyutunda Yunanistan’ın bir fırkateyn ve bir denizaltı, İsrail’in ise bir korvet ve bir denizaltı görevlendirmesi öngörülüyor. Hava unsurlarıyla birlikte kara, deniz ve hava entegrasyonuna dayalı bir yapı hedefleniyor.
ENERJİ HATLARI GEREKÇESİ ÖNE SÜRÜLDÜ
Yunan ve Rum basınında yer alan bilgilere göre planın resmi gerekçesi, boru hatları, deniz altı elektrik kabloları ve enerji projelerinin korunması olarak sunuluyor. Great Sea Interconnector gibi projelerin “savunmasız” olduğu iddia ediliyor.
Ancak haberlerde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de artan askeri kapasitesi ve deniz gücünün bu adımların arkasındaki asıl itici unsur olduğu açık şekilde yer alıyor.
İSRAİL SICAK BAKIYOR, "TÜRKİYE RAHATSIZLIK KAYNAĞI"
Yunan ve Rum kaynaklara göre İsrail, Doğu Akdeniz’de kazandığı stratejik derinlik nedeniyle bu öneriye olumlu yaklaşıyor. İsrail ile Yunanistan arasında üst düzey askeri ve siyasi temasların sıklaştığı, ortak senaryolar üzerinde çalışıldığı aktarılıyor.
İsrailli analist Shai Gal, planlanan yapıyı savunma amaçlı göstermeye çalışarak şu ifadeleri kullandı:
“Maksimalist haritalar bu denizi yönetmeyecek. Rodos’tan Kıbrıs’a ve İsrail’e uzanan hatta, platformlar, boru hatları ve elektrik kabloları savunmasız durumda.”
Üçlü yapı içinde koordinasyonun artırılması, ortak tatbikatlar ve operasyonel hazırlıkların genişletilmesi gündeme geldi. Güvenlik başlıklarının, sadece savunma değil, doğrudan askeri hazırlık boyutuna taşındığına dikkat çekildi.
İSRAİL BASININDAN AÇIK MESAJ: TÜRKİYE İLE SAVAŞA MI HAZIRLANILIYOR?
İsrail basını, Lefkoşa’daki toplantıyı “olağan dışı” ve “acil” olarak niteledi. Bazı yayın organları, görüşmeyi doğrudan “Türkiye ile muhtemel bir çatışma senaryosu” çerçevesinde ele aldı.
Yunanistan’ın adaları silahlandırma süreci, Güney Kıbrıs’a konuşlandırılan İsrail yapımı savunma sistemleri ve ABD ile kurulan askeri bağların, bu toplantıyla birlikte yeni bir aşamaya taşındığı yorumları yapıldı.

ANKARA’NIN ÇİZGİSİ NET: DOĞU AKDENİZ’DE GERİ ADIM YOK
Türkiye, Lozan ve Paris antlaşmalarına aykırı şekilde adaların silahlandırılmasına uzun süredir itiraz ediyor. Ankara, Doğu Akdeniz’deki haklarından ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte savunduğu iki devletli çözümden geri adım atmıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan geniş bir hatta güvenliği bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. İsrail basınında yer alan analizlerde dahi Türkiye’nin bölgesel bir aktör haline geldiği açık şekilde kabul edilmiş durumda.
BAHANE OLARAK “ALTYAPI”
Haberlerde resmi gerekçe olarak boru hatları, deniz altı kabloları ve enerji altyapısının korunması öne sürülüyor. Ancak metnin satır aralarında Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini ve denizlerdeki etkinliğinin doğrudan hedef alındığı belli oldu.

MSB NE DEMİŞTİ?
Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki son hamlelerine karşı net bir uyarıda bulunarak Türkiye’nin bölgede hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğini ve ulusal hak ile menfaatlerini korumakta kararlı olduğunu açıkladı.
İSRAİL’DEN İTİRAF: TÜRKİYE BÖLGESEL AKTÖR
İsrail'in önde gelen televizyon kanallarından N12'de yayımlanan bazı değerlendirmelerde, Türkiye’nin askeri ve diplomatik etkisinin İsrail için ciddi bir güvenlik başlığına dönüştüğü yorumu yapıldı.
.
Gazze’de yaşananlar sonrası İsrail’in Güney Kıbrıs ile ilişkilerini derinleştirmesi, askeri sistemler ve hava savunma ağları üzerinden yeni bir güvenlik mimarisi kurma çabası olarak okunuyor.

İSRAİL YAPIMI UZUN MENZİLLİ FÜZELER EGE'DE
Yunanistan, İsrail yapımı uzun menzilli füzeleri adalar ve sınır hattına yerleştirdi.
Yunanistan, İsrail’den tedarik ettiği uzun menzilli Spike NLOS füze sistemlerini Doğu Ege adaları ve kara sınır hattında tam kapasiteyle devreye aldı. 2025’in sonlarına doğru, sistemlerin hem ada hem de sınır konfigürasyonlarında aktif hale geldiği savunma kaynakları tarafından doğrulandı.
Sistemler, özellikle Türkiye’ye yakın bölgelerde yoğunlaştırıldı.
UZUN MENZİLLİ HASSAS VURUŞ KABİLİYETİ
Spike NLOS füzeleri, platforma ve konuşlandırma şekline bağlı olarak 32 ila 35 kilometre menzile ulaşabiliyor. Elektro-optik ve kızılötesi güdüm sistemleri sayesinde, görüş hattı dışındaki hedefler tespit edilip vurulabiliyor.
Söz konusu yapı, klasik tanksavar sistemlerinden farklı olarak derin angajman ve gizli operasyon kabiliyeti sağlıyor.
Fırlatma birimleri açığa çıkmadan zırhlı araçlar, komuta merkezleri ve çıkarma unsurları hedef alınabiliyor.
ADALAR A2/AD BÖLGELERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Doğu Ege’deki bazı adalar, bu sistemlerle birlikte erişim engelleme ve alan reddi merkezlerine dönüştürüldü. Yunan savunma medyası, adaların artık sadece savunma değil, önleyici ve hızlı tepki verebilen saldırı merkezleri haline geldiğini yazdı. Bu adalar, Türkiye’nin batı kıyılarına yakın konumları nedeniyle uzun süredir askeri gerilimin tam merkezinde yer almakta.
Evros Nehri boyunca konuşlandırılan Spike NLOS sistemleri, mekanize birliklere karşı uzun menzilli baskı kurmak amacıyla yerleştirildi. Yunan birliklerine hedefleri sınır hattına yaklaşmadan vurma imkanı sağlanıyor.
Yunanistan, 2025 yılında 17 adet Spike NLOS sistemini kapsayan ilk paketi teslim aldı.
Toplam değeri ise 50 milyon ila 400 milyon avro arasında değişmekte.
Sistemler, İsrail merkezli Rafael Advanced Defense Systems tarafından üretildi. Paket kapsamında fırlatıcılar, Sandcat platformları, ateş kontrol merkezleri ve C4I ağları yer aldı. Füzeler, Orbiter 3 insansız hava araçlarıyla entegre edildi ve Apache helikopterleriyle uyumlu hale getirildi.
Güncellenme Tarihi : 17.12.2025 21:29