Netenyahu’dan MOSSAD’a ölüm emri Hedefte Türkiye mi var?

İşte Netanyahu'nun suikast emrinin şifreleri...

Savaş Kabinesi üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Mossad'a Hamas liderleriyle ilgili verdiği 'ölüm emri' talimatı dikkat çekmişti. Bu sözlerin ardından Hamas liderlerinin Gazze dışında, hatta Katar'da bile hedef alınabileceği iddia edildi. Peki bu talimat ülkeler arası yeni diplomatik krizler çıkarır mı? Mossad, Türkiye'de operasyon yapmaya kalkabilir mi? Uzman isimler dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Gazze'de 4 günlük geçici ateşkes sonrası rehine takası başladı. İsrail ordusu geçici ateşkes başlar başlamaz savaş uçaklarından kuzeye gidilmemesini isteyen bildiriler attı.

Ateşkesin ilk gününde İsrail ordusunun kalabalığa ateş açtığı ve en az iki Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Saldırıda çok sayıda kişi de yaralandı. Ateşkese rağmen Gazze'nin doğusunda ilerleyen İsrail tanklarının görüntülerini de doğrulanmıştı.

NETANYAHU'DAN MOSSAD'A 'ÖLÜM EMRİ'

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv'de Savaş Kabinesi üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında Mossad'a verdiği talimatı açıkladı.

Dünyadaki Hamas liderlerini vurun talimatını Mossad'a verdiğini açıklayan Netanyahu saldırıların Hamas'ı yok edene ve rehinelerin serbest bırakılıncaya kadar süreceğini ifade etti.

'Mossad'a nerede olursa olsun Hamas liderlerine karşı operasyon düzenleme talimatı verdim.' diyen Netanyahu açıklamasının devamında, "Açık olmak istiyorum. Savaş devam ediyor. Kaçırılanların tamamını geri getirmek, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve Hamas'tan sonra Gazze'nin terörü destekleyen, çocuklarını terörizm için eğiten, teröristlere veya ailelerine fon sağlayan bir parti tarafından kontrol edilmeyeceğini garanti altına almak gibi tüm hedeflerimize ulaşana kadar bunu sürdüreceğiz. Gazze artık İsrail için bir tehdit oluşturmayacak" şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Yoav Gallant ise tüm Hamas liderlerini yürüyen ölü adamlar olarak niteledi.

İsrail'in sağcı gazetelerinden Jerusalem Post da Netanyahu'nun bu sözleriyle Hamas liderlerinin Gazze dışında, hatta Katar'da bile hedef alınabileceğini ima ettiğini yazdı.

Konuyla ilgili Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ile TEPAV Dış Politika Programı Direktörü ve eski diplomat Gülru Gezer milliyet.com.tr'den Sercan Dinç'e değerlendirmelerde bulundu.

"İRAN'DA BENZER OPERASYON YAPTIKLARINA ŞAHİT OLDUK"

Netanyahu'nun Mossad'a vermiş olduğu dünyanın farklı noktalarında Hamas liderlerine karşı operasyon düzenleme talimatı ne anlama geliyor, diplomatik krize yol açar mı?

Abdullah Ağar: Bu belli ki ülkelerin egemenlik haklarına yönelik bir ihlali de beraberinde getiriyor. Böyle bir operasyon yapabilirler mi? Daha önce İran'da benzer operasyon yaptıklarına şahit olduk. Talimat verir, bunu Mossad uygulamaya kalkar. Tabi ülkelerin istihbarata karşı koyma servislerinin bununla ilgili koyacakları etkinlik son derece önemli.

"HEPSİ GÜÇ MÜCADELESİNİN PARÇALARI"

Sonuçta bu operasyonları yaparken Mossad mensupları da bir şekilde yakalanabilirler. Ama temel şey şu; Egemenliğinin ihlali anlamına gelir.

İstihbarat servisleri bu tür operasyonları yaparlar ama iz bırakmadan yaparlar. Taşeronlarıyla yaparlar veya başka türlü yaparlar. Ortaya çıkan bir kriz olabilir mi? Evet, olabilir. Ama bu devletlerin konuya bakışıyla ilgili olan bir şey. Yani sağ kulağının üzerine de yatabilir, tepki de koyabilir, karşı operasyon da yapabilir. Veya bir diplomatik krize sebebiyet verebilir mi? Evet verebilir. Bunlar hepsi bir güç mücadelesinin parçaları.

MOSSAD, TÜRKİYE'DE BİR OPERASYON YAPMAYA KALKABİLİR Mİ?

Ama Mossad, ABD'nin egemenliğini ihlal edecek bir operasyona imza atar mı? Örneğin; olmaz ama yapmaz. Burada hangi ülkeleri kastediyor? Hamas üyelerinin özellikle gidip geldiği ülkeleri bahsediyor. O zaman şöyle bir soru sorarız; Türkiye'de bir operasyon yapmaya kalkabilir mi? Hatırlarsanız Mossad üyeleri Türkiye'de hem kendileri hem de vekilleriyle beraber operasyonlar yapmaya kalktılar. Bunu MİT yakaladı. Böyle şeyler olur mu, olur.

İstihbarat servisleri herhangi bir ülkede kendileri için tehdit oluşturan unsurlara karşı operasyonlar yaparlar. Örneğin; Biz de YPG/PKK terör örgütüne, FETÖ terör örgütüne bu tür operasyonlar yapıyoruz.

"BU SORUMLULUĞU ÜSTLENMEYECEK"

Gülru Gezer: Mossad tabi ilk defa böyle bir operasyon yapmayacaktır. Dolayısıyla Mossad'ın bu çerçevede eğitilmiş çok uzman ekipleri, timleri var. Böyle bir şey olursa bunun daha önceki emsalleri de var. Neticede dünyanın herhangi bir yerinde Hamas üst düzey yöneticisi diyelim ki etkisiz hale getirildi. eğer bunu Mossad üstlenmezse bu kapalı kalır.

Neticede böyle bir talimatı genel çerçevede vermiş olabilir. Sonrasında diyebilir, 'Ben bunu genel çerçevede verdim. X bir ülkede olan bir şeyden biz mesul değiliz' de diyebilir. Bu sorumluluğu üstlenmeyecektir. Böyle bir operasyon gerçekleştiğinde de zaten Mossad'ın bunu üstlenmesi büyük ihtimalle söz konusu olmayacağı için ülkeler arasında bir diplomatik kriz çıkmasının da pek ben ihtimalini görmüyorum.

"İSRAİL'İ DURDURACAK BİR ABD YOK"

96 saatlik anlaşmanın sona ermesinin ardından İsrail saldırılarını şiddetlendirir mi?

Gülru Gezer: Her iki taraf da bu 4 günlük zaman zarfında (eğer bir ihlal olmaz, 4 günü bulur ise) kendisini toparlayacaktır. Zaten hem Netanyahu hem Savunma Bakanı net bir şekilde en başından bunun sadece bir ara olduğunu, halihazırda savaşta olduklarını dolayısıyla bu insani ara bittikten sonra savaşa devam edeceklerini ve hedefe ulaşana kadar durmayacaklarını söylediler.

Bir de tabi hükümetin küçük unsurlarından Ulusal Güvenlik Bakanı da zaten 'Eğer savaş devam etmezse ben hükümetten çekilirim' tehdidinde de bulundu. Hedefin burada esasen sorgulanması lazım. Çünkü başından bu yana hedef Hamas'ın yok edilmesiydi. Ancak yapılan katliamdan anladığımız burada Filistinlilersiz bir Gazze'nin hedeflendiğini görüyoruz. O yüzden de İsrail'in bu noktada duracağını maalesef düşünmüyorum. İsrail'in durduracak bir ABD yok.

Uluslararası toplum her ne kadar Filistin yanlısı bir tutum sergilemiş olsa da maalesef bunlar henüz siyasiler nezdinde, karar alıcılar nezdinde tutumun değişikliğine yol açmamıştır.

Abdullah Ağar: Ateşkes sürecini her iki taraf da askeri kabiliyetlerini hem onarmak için hem de olası çatışmalara hazırlanmak için kullanacaklar. Şu ana kadar yaşanan çatışmalarda Her iki tarafın üzerinde de sonuçları var. Yıprandılar, yoruldular, mevzileri bozuldu, düzenleri bozuldu. Bunları onaracaklar. Bu arada keşif, gözetleme yapacaklar. İstihbarat toplayacaklar. İkmal ve lojistik yapacaklar. Hamas tarafı tünelleri yıkılmışsa tünelleri onaracak. Yer değiştirmeler söz konusu olacak. Pozisyon almalar söz konusu olacak. İsrail tarafı da benzer askeri hamleler yapacak. Bununla ilgili belki yığınağı artıracak. Kendi tanklarının çok vurulduğu söyleniyor. Onunla ilgili eksiklerini tamamlayacak. Bu ateşkes aslında bir askeri gereklilik olarak kendisini gösterdi.

Kaynak: Milliyet Gazetesi