Nur-u Muhammedi - 20.. İbrahim Aleyhisselam Hazret-i Adem'in sandukasını açınca..
NUR-U MUHAMMEDİ (20)
İBRAHİM ALEYHİSSELAM ADEM ALEYHİSSELAM'IN SANDUKASINI AÇINCA DONDU KALDI..
İbrahim Aleyhisselam yetişkin olduğunda, Mübarek alnında bulunan Nur-u Muhammedi’nin tesbih sesini duydu..
Yüce hakka niyaz edip, alnından gelen tesbih sesini sorunca; Yüce Hak’tan şöyle bir hitap geldi;
- O ses benim Habibimin nurundan gelen sestir. Beni tesbih ve tehlil (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" mânâsındaki "lâ ilâhe illallah" sözünü söylemek.” eder.
O nuru koru...
Ve Adem Aleyhisselam’ın yaptığı vasiyetin aynısını hatırlattı..
İbrahim Aleyhisselam Zevcesi Sare Hatun’a (Radıyallahü anha) bu hali ve Yüce Hakk’ın emrini anlatınca kendi kendine; “O mübarek nurun sahibi benden zuhur etse” diye gönlünden geçirdi.
Bu istekle nice zaman geçirdi.
O şanlı Nur-u Muhammedi, Hacer’in oğlu (Radıyallahü anhâ) İsmail Aleyhisselam ’da vücut alemine teşrif buyurunca, Sare Hatun gayet gamlandı ve mahzun oldu.
Hanımların ortaklarına karşı yaradılıştan tutan kıskançlık onu da tuttu ve Hazret-i İbrahim’e şöyle sordu;
- Bana ne oldu ki, ben bu saadetten mahrum kaldım?
Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselam onu teselli ederek şöyle dedi;
- Sakın üzülme.. Allah Kerimdir. Vaadinden dönmez. Seni de sevindirir.
Sare Hatun Radıyallahü anhâ, büyük bir sabırla bekledi.
Allahü teala ona da İshak Aleyhisselam’ı ihsan ederek sevindirdi.
İshak Aleyhisselam buluğ çağına erdi.
O sırada Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın toplam 6 çocuğu vardı.
Adem Aleyhisselam’dan itibaren nuru devir olanlardan tek tek birbirine geçen o mübarek kutu (Adem Aleyhisselamın sandukası), nesilden nesille gelip İbrahim Aleyhisselam’a ulaşmıştı.
KUTUNUN İÇERİSİNDE NE VAR?
Adem Aleyhisselam’ın ahdi ve vasiyetinin bulunduğu kutunun içerisinde cennetten gelme bir ipek bulunuyordu.
Bize kutu diye nakil olundu ama bir kutudan çok daha büyük bir sanduka aslında.
Bu kutunun içerisinde çok özel bir şeyin bulunduğu İbrahim Aleyhisselam zamanında ortaya çıktı..
İbrahim Aleyhisselam altı çocuğunu yanına alıp onların önünde Allahü teala’nın izni ile kutu veya sandukayı açtı.
Hep birlikte sandukanın içerisine baktıklarında, nebilerin ve Resûllerin sayısı kadar ev olduğunu gördüler.
Her evin içerisinde o evin sahibi olan peygamberin resmi vardı.
Bu evlerin sonunda Habib-i Hûd’a Sultan-ı Enbiya Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallahü (Aleyhi ve Sellem) Efendimizin dünya alemindeki Mübarek vücudunun görüntüsü, Namazda kıyama duruşu şeklinde yer alıyordu.
Sağında Hazreti Ebu Bekr-i Sıddık duruyordu.
Onun alnında şöyle yazıyordu;
- Bana ilk iman edendir.
Solunda Hazret-i Ömer vardı.
Onun da alnında şu yazıyordu;
- Hakkı icra etmekte, ayıplayanın ayıplanmasından hiç korkmaz.
O’nun yanında Hazret-i Osman Zinnureyn duruyordu.
Mübarek alnına şöyle yazılmıştı;
- Hayanın madeni ve kaynağı
Onun yanında Hazret-i Ali (Radıyallahü anh) duruyordu.
O’nun da alnında;
- Cömertlik membaı… Muhammed’in (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) din kardeşi.
Bunlardan başka…
Rasûlullah Efendimizin çevresinde; amcaları, ashabı ile onların vekilleri duruyordu.
Onların da alınlarına herkesin kendi isimleri yazılmıştı.
Bunların cümlesi dünya hayatındaki görüntüleriyle duruyorlardı.
İbrahim Aleyhisselam çocukları ile bundan sonra gelecek Nebilerin ve Resûllerin silsilesi bakınca gördüler ki; Bundan sonra hepsi Hazret-i İshak’ın pak soyundan gelecek.
İşte mühim olan nokta burası..
Hatem’ün Nebiyyin Resûlullah Sallallahü Aleyi ve Sellem Efendimizin pak soyu ise Hazret-i İsmail üzerinden gelecek.
Kısaca bundan sonra gelecek olan Peygamberlerin tamamı, Hazret-i İshak’ın soyundan gelecek.
Sandukadaki görüntüden anlaşıldı ki; Hazret-i İsmail ile Peygamberimiz Resûl-u Ekrem Sallallahü Aleyhi ve Sellem arasında başka bir peygamber olmayacaktı. Ve de olmadı.
Hazret-i İsmail’e ulaşan Nur-u Muhammedi, bundan sonra peygamber olmayan ancak imanlı ve temiz kimseler ile pak hatunlar üzerinden nakil olunarak asıl sahibine Cenâb-ı Allah’ın vaat ettiği gibi Mübarek sahibine ulaştı.
Bu olay üzerine İbrahim Aleyhisselam oğlu İsmail Aleyhisselam’dan kuvvetli bir ahd alıp güzel tavsiyesini yaptı;
- Ey İsmail burada da gördüğün gibi; Alemlerin en şereflisi ve cümle mahlukatın aslı olan Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi ve Sellem senin soyundan gelecektir.
Bundan sonra sen ve senin çocuklarınız birbirinize tavsiye ve vasiyet etmelisiniz.
Herkes kendi asrında yaşayan; en imanlı,en temiz, iffeti ile bilinen hanımları alıp koruyalar.
Ta ki şanlı nur asıl sahibine selametle ulaşana kadar..
Allahü teala’nın koruması altında o Mübarek nur gerçek sahibine kazasız ve belasız olarak ulaştı.
DEVAM EDECEK..
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ