Nurcu Papazlar!..
NURCU PAPAZLAR
Said Nursi vefatından sonra onun hizmetini yapan Şule Yüksel Şenler'in ağabeyi Üzeyir Şenler, evlenmek için vekillerinden izin istedi.
Said Nursi’nin Mutlak Vekillerinden birisi evliliğe şiddetle karşı çıkarak; “Kardeşim zina et ama sakın o cinayeti işleme” dedi.
Evliliğin Peygamber Efendimiz (Aleyhisselatü Vesselam) sünneti olduğunu bilen aklıselim kişiler, sünnetin reddine karşı çıktı.
Bunlardan birisi Mehmet Kutlulardı.
Mehmet Kutlular’ın hatıralarında bahsettiği, “Bu hâdise üzerine hemen evlenmeye karar verdim. Gittiğim beldelerde otellerde hep tek odada kaldım” dediği hadise budur.
Said Nursi’nin vefatından hemen sonra “Mutlak Vekiller” olarak adlandırılan isimler; cemaati bir arada tutmak için paneller düzenlemeye başladı.
İşte o günlerde bir isim ortaya çıktı.
Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Papaz George Marovitch, Nur cemaatinin toplantılarında boy göstermeye başladı.
Cemaatin panellerinde ateşli konuşmalar yapan Marovitch, Nurcular içerisinde kısa sürede nam saldı.
Vatikan Papazı toplantılarda Risale-i Nur’u övüyor ve cemaat üyeleri çılgınca alkışlıyordu.
George Marovitch, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında ayrılık olmadığı hatta kardeş olduklarını belirtip, “Amentüde beraberiz” dedi.
İşte Cemaat içerisindeki, inananı dinden çıkartan, “Dinler Arası diyalog” tohumu, Papaz Marovitch tarafından böylece atılmış oldu.
“Amentüde birlik” demek sadece Allah’ın var ve bir olduğunda birlik demek değil; İslam’ın son ve hak din olduğuna, Son ve geçerli kitabın Kur’an-ı Kerim olduğuna ve Son hak Peygamberin Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (Aleyhisselatü Vesselam) inanıp iman etmek demektir.
Oysa bu papaz, Allah’ın varlığını Amentüde birlik olarak göstermiş ve ne yazık ki cemaatin mutlak vekil dediği çoğu isim bunu tasdik etmişti. (Hatta Hıristiyanlar Allahü teala’nın BİR olduğuna da inanmıyor. Onlar ÜÇ’lemeye inanıyor”
Demem o ki; ‘Dinler arası diyalog’ denilen Vatikan projesi Fetullah Gülen’in eseri değil, ondan önce hayata geçirilmiş bir projeydi.
Fetullah Gülen başlatılmış bu küfr projenin kuklasıdır.
Papazlar konusu Nurcular arasında o yıllarda tartışma çıkardı.
Dönen oyunu ve tehlikeyi fark eden bazı küçük bazı gruplar, “Bizim bu papazlarla ne işimiz olur” deyip cemaatin gemisinden indi.
Onlar; DİYALOĞÇULARLA yolunu ayırıp, Ehl-i sünnet çizgisinde kaldı.
Bu gruplar bugün de FETÖ’ye mesafeli olan nurcular.
Bizim o Nur talebelerine bir kötü sözümüz yoktur.
Bizim sözümüz, bu cemaati Vatikan’a teslim eden zihniyetedir.
FETÖ; tıpkı bir eşekarısı gibi Nur cemaatinin kovanını girmiş. Bal yapan arıların büyük kısmını temizleyip kovana sahip olmuş ve cemaatin balına konmuştur.
Arkasından da kendi eşekarılarını yetiştirmiştir.
Kovana sokulan eşekarısı Fetullah Gülen’dir.
Gelinen noktada hakikat şu ki;
FETÖ; Nurcuların mutasyona uğramış hali değildir.
FETÖ; Girdiği kovana küfr bulaştıran Vatikan virüsüdür.
FETÖ; Vatikan’ın İslam ülkelerinde Müslüman kisvesiyle yürüttüğü misyonerlik faaliyetinin adıdır.
Bunun içindir ki 185 ülkede FETÖ adına okullar açılıp bu okullarda misyonerlik yapılmıştır.
Bu okullarda İslam ve Türkiye adını ne bir işaret ne bir simge ve ne de bir eğitim yoktur.
FETÖ’nün yurtdışındaki okullarında bırakın İslamiyet’i, Hıristiyanlık teşvik edilmektedir.
İşte bunun örneği..
FETÖ’ye para yardımı yapan işadamlarından birisi Afrika’ya gidiyordu.
Hemen önümüzdeki koltuklara dört siyahi çocuk oturdu. Üçü 14-15 yaşlarında, biri 17-18 yaşlarında, biraz daha büyükçe... Aralarında bir kaç defa Türkçe konuştular.
Yolda sohbet ederken o gencin FETÖ okulunda okuduğunu ve Türkçe olimpiyatları için Türkiye’ye geldiğini öğrendi.
Gencin ismi Hıristiyan ismiydi.
İşadamı, “İsmini neden değiştirmedin? Müslümanlar Hıristiyan ismi kullanmaz” dedi.
O genç de, “Dinimi de değiştirmedim. Hıristiyan’ım” deyince bizimki afalladı;
- Siz daha değiştirmediniz mi isimlerinizi?
- Yok, niye ki? dediler..
- Yani siz Müslümansınız diye düşündüm de?
- Yok, yok biz Hristiyan’ız. dediler..
Ben şaşırmış gibi yaparak,
- Aaa gerçekten mi? dedim.
- Bunda şaşıracak ne var ki? diye cevap verdi büyükçe olan. Türkçe olarak "Elhamdülillah Hıristiyanız" dedi.
- Okulda size İslam’ı anlatmadılar mı?
O genç de, “Biz hocalarımıza sorduk. Onlar İslam dininde yapılması gereken bazı ibadetler var. Bunlar size zor gelir. Anneniz babanız, çevreniz hep Hıristiyan. İslam'ı yaşamakta zorlanırsınız. Siz zaten dinsiz değilsiniz ki. Hıristiyansınız. Müslüman olmanıza gerek yok. Siz sizin dininizi iyi yaşayın biz de bizim dinimizi.. Sonuçta hepimiz cennete gireceğiz. Orada buluşuruz” dedi.
Bu olay gazetelere düştü, ortalık da karıştı.
Siz FETÖ’nün yurtdışındaki okullarında İslam’ı ve Türklüğü anlattığını mı sanıyorsunuz?
O okullarda Vatikan ‘Dinler arası diyalog’ projesi anlatılıyor.
Namaz ve oruç hak getire.
Göstermelik bir ikisi hariç hiç birisinde mescit de bulunmuyor.
Bakın güncel bir örnek vereyim.
ABD’nin New Jersey eyaletindeki Bergen Art and Science Academy adlı FETÖ Okulu, LGBT (Eşcinsellik) müfredatı eğitimi için resmen başvuruda bulundu.
Düşünün!..
Bir Müslüman Okulu, eşcinselliği övüp anlatan ve teşvik eden eğitim verir mi?
Okulun sahibi FETÖ olursa bal gibi verir.
Cemaatin beyni erimiş mensupları da “Hocam yapıyorsa bir bildiği var” der geçip gider.
Bu halden hiç de gocunmazlar.
Amerika’daki FETÖ okullarının müfredatına bakın. İslam’ın ‘İ’si, Türklüğün ‘T’ si yok ama İTLİĞİN her türü var.
Fetullah Gülen’in yol arkadaşlarından Mustafa Sungur bu durumu, “"Cami, Kilise, Sinagog açtık yan yana" diyerek övünerek anlattı.
Gelelim ikinci papaza..
Papaz George Marovitch’den sonra cemaatin içerisine ikinci bir papaz daha girdi; Thomas Michel.
Thomas Michel de Vatikan papazıydı. Aynı zamanda Dinler Arası Diyalog bölümünün önemli ismiydi.
Cemaatin 35 sene öncesine ait iki ayrı videosunda; bu iki papazın, Said Nursi’nin Mutlak vekilleri; Said Özdemir, Mehmet Kırkıncıoğlu, Abdullah Yeğin, Ahmet Aytimur, Hüsnü Bayramoğlu, Mehmet Fırıncı, Mehmet Birinci, Abdulkadir Badıllı, ve Salih Özcan ile birlikte aynı masada yan yana oturdukları görülüyor.
İlk videoda da ikinci videoda da Thomas Michel ve George Marovitch çılgınca destekleniyor. İkinci videoda; Kırkıncı'sından Birinci'sine, Fırıncı'sına cemaatin bütün ağır topları var.
Bu iki papazla teşrik-i mesai konusunda Said Nursi’nin mutlak vekilleri tam kadro olarak bulunuyor.
Thomas Michel bir papazdı ama başka iki mühim görevi daha vardı.
Birincisi masondu, ikincisi CIA ajanıydı.
İşte CIA’nin cemaatin işine elini kolunu sallayarak girmesi o yıllardaydı.
Thomas Michel, Nur camiasının ikinci papazıdır.
Kendisinin; CIA ajanı, Gladio'cu, İlluminati üyesi bir Vatikan yöneticisi olduğu 20 yıldır biliniyor.
Kendisi de zaten bunları saklamadı.
O saklamadı ama FETÖ’nün şakirtleri kulaklarını tıkayıp gözlerini kapattı.
İki papazın emrindeki Fetullah hainine sorgusuz sualsiz biat ettiler.
Cemaatin Birinci ( Mehmet Emin Birinci) ve Fırıncı hocaları (Mehmet Fırıncı) Papaz, Michel’e, "Bir Hıristiyan nur talebesi" sıfatını bundan 30 yıl önce verdi.
1966 yıllarında Fetullah toy bir cemaat üyesiydi.
Fetullah’ın yetiştiren Cemaatin ‘Kırkıncı Hoca’ dediği Mehmet Kırkıncıoğlu idi.
Mehmet Kırkıncıoğlu o günleri şöyle anlattı; “
- Fetullah Gülen’i bana teslim ettiler. Beraber gidip gelelim derken içli dışlı olduk.
Bir gün medresenin kapısında “Hocam insanın kafasına tuhaf tuhaf şeyler geliyor” deyince “Nedir onlar Fetullah Efendi?” dedim. O da “Hocam, neden her şeyi görüyoruz da Allah’ı göremiyoruz?” deyiverdi.
Hain olacak çocuğu Vatikan daha o yaşta keşfetmiş.
İçeride Kırkıncı hocaya teslim edilen Fetullah Gülen, dışarıda ise CIA ajanı Thomas Michel verildi.
Kırkıncı Hoca Risale-i Nur, Thomas Michel’de dinlerarası diyalog ve istihbarat konularında kendini yetiştirdi.
Fetullah Gülen Nur cemaati içerisinde kullanılmaya en elverişli kişi idi.
Hırslıydı, rol yapmasını biliyordu ve koşulsuz şekilde itaat ediyordu.
Nurcuların önde gelenleri Abdullah Yeğin ve Hüsnü Bayramoğlu, Ankara'daki dershanelerinde papaz Thomas Michel'e cemaat üyelerine alenen ders verdiriyordu.
Papaz efendi de onlara Hıristiyanlığı ve dinler arası diyalogu anlatıyordu
Vatikan papazından seçkin cemaat üyelerine din dersi..
Vah ki vah..
( DEVAM EDECEK.. İKİNCİ BÖLÜMDE DE ÇOK ÇARPICI OLAYLAR VAR)
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ