NURGÜL YEŞİLÇAY YENİ ROLÜNE PORNO FİLMLER İZLEYEREK VE PORNO KİTAPLAR OKUYARAK HAZIRLANDI!..
Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Eğreti Gelin’ filminin çekimleri Kastamonu’da devam ediyor. Filmde, deneyimsiz erkekleri evliliğe hazırlayan ‘Eğreti gelin’ Kostak Emine karakterini canlandıran Nurgül Yeşilçay, ‘Bu rol için erotizm ve porno üzerine düşündüm. Bu tip filmler izledim, kitaplar okudum. Bizde de bir altyapı var sonuçta’ dedi.
Eğreti gelin Kostak Emine rolü için önce Deniz Akkaya’nın adı geçmiş, ancak yönetmen Atıf Yılmaz, son dakika değişikliğiyle rolü Nurgül Yeşilçay’a vermişti.
Geçtiğimiz hafta sonu Kastamonu’da çekimlerine başlanan ‘Eğreti Gelin’de Nurgül Yeşilçay’la birlikte, Müjde Ar, Fikret Hakan, Metin Akpınar, Füsun Demirel, Şevket Çoruh ve Eylem Yıldız’ın da rol aldığı film, Osmanlı döneminde geçiyor.
O dönemde, Denizli ve çevresinde zengin ailelerin oğullarını evliliğe hazırlayan ve ‘eğreti gelin’ diye tanımlanan bir kadının başından geçenleri konu alan filmde, Nurgül Yeşilçay eğreti gelin Kostak Emine’yi oynuyor.
‘Önce heyecanlandım ve üzerinde düşündüm rolün, ama bir dakika bile olsun kabul etmemek aklımdan geçmedi’ diyen Yeşilçay, rolüne nasıl hazırlandığını Kelebek’e anlattı:
‘Bu kadın hayatında aşkı yaşamamış bir kadın. Kendisinden yaşça küçük bir gencin öğretmeni diye düşünülebilir. Bu rol için erotizm ve porno üzerine düşündüm. Bu tip filmler izledim, kitaplar okudum. Bizde de bir alt yapı var tabii. Kadınlığını sonuna kadar yaşamamış bir kadın nasıl olur diye düşündüm ve isterikli bir durumu olmasına karar verdim ve araştırdım..’
Yeşilçay, ‘Hangi filmleri izlediniz’ sorusuna ise ‘Civciv çıkacak kuş çıkacak filmlerini. Ayrıca 70’li yılların filmlerini de izledim. O filmlere ben çok gülüyorum’ yanıtını verdi. Atıf Yılmaz filmlerinin değişmez oyuncusu olan Müjde Ar’la paslaştığını, özellikle bir ağlama sahnesinde zorlandığı için ondan yardım istediğini belirten Yeşilçay, filmde olmayan sahneler olsa da kadın cinselliğini yansıtmak adına böyle porno kitaplar okuduğunu ve filmler izlediğini belirtti. Rolünün ‘Fahişe’ diye tanımlanmayacağını söyleyen genç oyuncu, ‘Bu bir fahişe değil, öğretmen. Film, öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Emine duruşu ve oturuşuyla son derece şuh bir kadın. Filmde porno değil erotizm olacak’ diye konuştu.
HEPİMİZ EĞRETİ GELİNİZ
Nurgül Yeşilçay, ‘Günümüzde eğreti gelinler var mı’ sorusuna da şu ilginç yanıtı veriyor: ‘Bence günümüzde bu rolü hepimiz üstleniyoruz. Bence ilişkiler uluorta yaşandığı için artık eğreti gelin’lik diye bir şey olamaz. Bu kadar deneneyimli kadınlar var ve bunu şimdi herkes eşiyle, dostuyla, sevgilisiyle yaşıyor...’
DENİZ HAKLI
Eğreti Gelin rolünü son anda Deniz Akkaya’dan alan Nurgül Yeşilçay, Akkaya’nın ‘Bunu Atıf Bey’in kendisinden duymadığım için çok kırıldım’ açıklaması için, ‘Haklı. Diziler oyuncuları çok etkiliyor. Oyuncuların yüzlerini eskitmemek için dizilerden kendilerini uzak tutmakta faydaları var ama para kazanmak için de buna mecbur olduklarını biliyorum. Deniz’in zamanı uymadı ve olmadı. O da haklı kendine göre’ dedi.
BEN HÁLÁ SEKS SEMBOLÜYÜM
Filmde, oğlunu evliliğe hazırlaması için eşi Talat’dan (Fikret Hakan) bir eğreti gelin bulmasını isteyen İffet’i canlandıran Müjde Ar, kız kardeşi Mehtap Ar’ın oğlu Söz’ü kastederek, ‘Erkek çocuk annesi olmak, teyzesi olmak zor. Böyle gelenek olduğunu bilmiyordum. Çok mantıklı bir şey. Kadınların durumu ise içler acısı’ dedi. Bir röportajında söylediği, ‘80’li yılların seks sembolü olduğum için sıkıntı duydum’ sözleri hatırlatılan ünlü oyuncu, ‘Ben 2000’li yıllarda da kendimi seks sembolü olarak hissediyorum’ dedi.
Nurgül Yeşilçay, rolünü nasıl canlandırdığını soran bir gazeteciye tepki gösterdi. Yeşilçay, ‘Siz ne demek istiyorsunuz. Şimdi size mememi açıp, ‘şöyle gösterdim’ mi dememi bekliyorsunuz’ diye bağırdı.
Film, Şükran Kozalı’nın, bir mezar taşında gördüğü ‘Eğreti Gelin Kostak Emine’nin hikayesinden yola çıkarak yazdığı ‘Eğreti Gelinler’ kitabından senaryolaştırıldı. Kitaptaki bilgilere göre, Osmanlı döneminde, Denizli ve çevresindeki zengin aileler, ergen oğullarını kadın bedeniyle tanıştırıp öyle evlendiriyordu. Kadın bedeniyle hiç tanışmamış oğullar, bu geleneğe göre önce eğreti gelin’lerle evlendirilip tecrübe kazanıyordu. Eğreti gelinler ise evde karın tokluğuna kalıyor, bir öğretmen gibi öğrencilerini eğitiyordu. Kimsesi olmayan bu kadınlar, sadece evlendikleri ilk gece aileleriyle akşam yemeğini buluşuyor, daha sonraki gecelerde kendi odasına çekilip yaşantılarını sürdürüyordu. Eğreti gelin, görevini tamamlayınca da evden gitmek zorundaydı.
Hürriyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:57