Gündem
  • 6.2.2021 12:57

O provokatörler başörtüsü ve din düşmanı çıktı

“Boğaziçi’nde başörtülülere hoşgörüyle bakıyorduk” diyenlerin maskesini düşürüyoruz. 2008 yılında yayınladıkları bildiride, başörtülü öğrencilerin üniversiteye sokulmamasını isteyen o provokatör akademisyenler, imam hatiplerin kapatılmasını, din derslerinin müfredattan çıkarılmasını talep etmişlerdi. İşte o provokatörlerin istekleri:

1- “Üniversitelere başörtülü öğrenci alınmasın”

Başörtü serbestisinin üniversite öncesi eğitim kurumlarını da kapsayacak biçimde genişletilmesine asla izin verilmemeli. Hukuki, idari ve toplumsal tüm önlemler alınmalıdır.

2- İmam Hatiplere öğrenci alınmasın, İHL’ler kapatılsın

Kızların başlarını örtmeleri için özel ortam oluşturan imam hatip okullarına kız öğrenci alınmasına son verilmeli. İhtiyacın çok üzerinde olan imam hatipler normal liseye dönüştürülmeli.

3- Müfredattan ve anayasadan din dersi kaldırılsın

Eğitim ve öğretim kurumlarında zorunlu din dersleri kaldırılmalı ve seçmeli hale getirilmelidir. Okullarda  din derslerini zorunlu kılan ilgili anayasa maddesi kaldırılmalıdır.

4- Başörtülü kamu görevlisi laiklikle bağdaşmaz

Kamu görevlilerinin başörtüsü gibi belirli bir dini inancı açıkça sergileyen giysi giymeleri, tüm inançlara eşit durması gereken laik devlet anlayışıyla bağdaşmadığı için kabul edilemez.

Rektör atamasını bahane ederek ülkeyi yangın yerine çevirmek isteyen ve öğrencileri terörize etmek isteyen 33 kişilik akademisyen grubunun ekseriyetinin 2008 yılında gündeme gelen başörtüsü serbestliğini engellemek için AK Parti hükümetine karşı hazırlanan bildiriye de imza attıkları ortaya çıktı. Ülkeyi yangın yerine çevirmek için akıl almaz bir kinle öğrencileri sokağa davet eden sözde akademisyenlerin, üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasına karşı milli iradeyi tehdit eden bildiri yayınladıkları bildirildi. Cem Say, Esra Mungan, Ayşe Buğra Kavala’nın da aralarında bulunduğu 13 ismin ‘Başörtü serbestisinin asla gerçekleşmemesi ve kız öğrencilerin imam hatip okullarına alınmaması” için muhtıra niteliğindeki deklarasyona imza koydukları kaydedildi.

Kışkırtmaya dikkat!

Aylardır meşru yollardan atanan bir rektörü hedef tahtası haline getiren, gazeteci mesuliyetiyle hareket edip gerçek yüzlerini deşifre ederek, ‘bunların provokasyonuna alet olmayın’ diye uyarıcı nitelikte haberler yaptığımızda ise ‘hedef gösteriliyoruz’ sözleriyle algı yürütmeye çalışan 33 kişilik akademisyen grubunun yeni bir rezaletini daha ifşa ediyoruz. Kendilerini özgürlükçü olarak nitelendiren ve ‘başörtülü öğrencilerin haklarını da savunduklarını’ iddia eden isimler gerçekte ise en temel hak olan inanç özgürlüğünün azılı birer karşıtı. 2008 yılında üniversitelerde başörtüsü serbestliğini getiren ve imam hatip okullarının önünü açan düzenlemeye Boğaziçi’nin sözde özgürlükçü hocaları karşı çıkmış. Karşı çıkan isimlerin ekseriyeti ise Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemleri kışkırtan isimlerden oluşuyor.

Akademik despotizm

Gezi eylemlerinin organizatörü Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala, PKK’ya destek veren ihanet bildirisine imza atan Esra Mungan, Fikret Adaman, Zeynep Uysal, Mine Eder, Betül Tanbay, Ayşe Mumcu, Hale Saybaşılı, Serra Müderrisoğlu, Bilge Ataca, Deniz Albayrak Kaymak, Aybek Korugan muhtıra niteliğindeki deklarasyona imza koyuyor.

‘Asla izin verilmemeli’

Kirli sicilini deşifre ettiğimiz, devletimizin ilgili birimlerini ve öğrencileri ‘bu şahsın etki ajanlığına dikkat ediniz’ diyerek uyardığımız için ‘hedef gösteriliyorum’ yaygarası kopartan Cem Say’ın da bildiri de imzası yer alıyor. Türk akademisi için utanç niteliği taşıyan 5 maddelik bildirinin 1. Maddesinde ise şu ifadelere yer veriliyor: “Türban serbestisinin zamanla üniversite öncesi eğitim kurumlarını da kapsayacak biçimde genişletilmesine asla izin verilmemelidir. Reşit olmayan kız öğrencilerin başlarının örtülmesine yönelik her türlü uygulama ve girişime karşı hukuki, idari ve toplumsal tüm önlemler alınmalıdır.”

Gericiliğin bu kadarı...

Sözde özgürlükçülerin gerçek yüzlerinin ortaya çıktığı bildirinin 2. maddesinde, “Benzer biçimde, reşit olmayan kızların başlarını örtmeleri için özel ortam oluşturan imam hatip okullarına kız öğrenci alınmasına son verilmelidir. İhtiyacın çok üzerinde olan imam hatip okulları da normal liseye dönüştürülmelidir” ifadelerine yer veriliyor.

3. maddede “Eğitim ve öğretim kurumlarında zorunlu din dersleri kaldırılmalı ve seçmeli hale getirilmelidir. Din derslerini zorunlu kılan ilgili anayasa maddesi kaldırılmalıdır” derken, 4. Maddede, “üniversitede türbanın serbest bırakılması düşünülürken, başını örtmeyen kızların, farklı inançların, oruç tutmayan ve Cuma namazına gitmeyenlerin, her yöre ve mahallede özgürce yaşayabilmeleri ve okuyabilmeleri için ciddi önlemler alınmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır” ifadelerine yer veriliyor. 5. maddede ise “Kamu görevlilerinin, türban gibi belirli bir dini inancı açıkça sergileyen giysi giymeleri, tüm inançlara eşit durması gereken laik devlet anlayışıyla bağdaşmadığı için kabul edilemez” cümleleri vurgulanıyor.


ZEKERİYA SAY

YENİ AKİT

Güncellenme Tarihi : 6.2.2021 12:09

İLGİLİ HABERLER