"OĞLUMA EKMEK YERİNE EROİN ALIYORUM"
Bulgaristan göçmeni olan Zelihan Yıldırım (57) ile Muzaffer Şen (57) bundan 40 yıl önce birbirini severek evlendi. Şen çifti bu evlilikten 3 çocuk dünyaya getirdikten sonra anlaşamadıkları için 12 yıl sonra boşandı. Muzaffer Şen 4 yıl önce beyin kanamasından dolayı hayatını kaybetti. Çiftin ortanca çocuğu Ömer Şen (31) ise önce babasının yanında bir süre sonra da annesinin yanında kaldıktan sonra bir fabrikaya girerek çalışmaya başladı. İşe girdikten sonra evlenerek bir çocuk sahibi oldu.
Ancak Şen'in arkadaş ortamı kötü olduğu için onlarla birlikte eroin kullanmaya başladı. İlk başlarda arkadaşlarının "sende iç" teklifine karşı gelen Şen daha sonra "Bir kere deneyim bir şey olmaz" diyerek aldığı eroinin şimdi esiri haline geldi. Eroin kullanmadan önce düzenli işi olan ve evlenip bir çocuk sahibi olan Şen'in artık ne düzenli bir işi ne eşi ne de çocuğu var. Şen, eroin nedeniyle önce işini sonra eşini, daha sonra ise çocuğunu kaybetti. Şen eroin bağımlısı olduktan kısa bir süre sonra işine gidemez hale gelince eşi tarafından terk edildi. Eşi çocuğunu da birlikte alıp gidince 7 yaşındaki çocuğuna hasret kaldı. Şen, işi olmadığı için eroin bulabilmek için evindeki eşyaları satıyor.
57 yaşındaki anne Zeliha Yıldırım ise perişan bir durumda. Eşinin emekli maaşı ile geçinen aile eroin nedeniyle çok zor günler geçiriyor. Anne Yıldırım, oğluna devletin sahip çıkar tedavi ettirilmesini istiyor.
Şen, arkadaş ortamında başladığı eroinin hayatını mahvettiğini belirterek, "Önce arkadaşlarım içiyordu. Ben de sürekli onların yanına gidiyordum. Bir süre sonra bana da iç dediler ben de bir kez alayım dedim ve bir daha bırakamadım. 8 yıldır kullanıyorum." dedi.
Uyuşturucunun hayatında her şeyi değiştirdiğine dikkat çeken Şen şunları kaydetti:
"Uyuşturucu beni bitirdi. Hiçbir şeyim kalmadı. Bir tek kuru canım kaldı. Fabrikada çalışıyordum, işten atıldım. Evli ve bir çocuk babasıydım. Eşim çocuğu alıp beni terk etti. Yuvam yıkıldı. Hayatım kökten değişti. Eroin bitirdi beni."
Eroinden ya kurtulmak ya da ölmek istediğini anlatan Şen, "Adana'da eroinden kurtulmak için hastaneye defalarca gittim ama bir ağrı kesici bile vurmuyorlar. Artık dayanamıyorum ölmek istiyorum. Sabah kalkıyorum eroin, akşam yatıyorum eroin içiyorum. Eroin kullanmadığım zaman kalkamıyorum" diye konuştu.
Şen, önce dumanını koklayarak aldığı eroini daha sonra damardan iğne yoluyla almaya başladığını vurgulayarak, "Artım iğne vuracak damarım kalmadı. Vücudumun her yerindeki damardan eroin aldım. Boynumdaki, kulağımın arkasındaki, parmak uçlarımdaki, bacaklarımdaki damarlardan bile eroin aldım. Kılcal damarlardan bile eroin aldım. Ben artık bu illetten kurtulmak istiyorum. Tedavi olmak istiyorum ama bana bugün git yarın gel diyorlar. Artık bu işkence bitsin. Eğer tedavi olamasam ölmek istiyorum" dedi.
"OĞLUM HIRSIZLIK YAPMASIN DİYE ONA EKMEK YERİNE EROİN ALIYORUM"
Oğluyla birlikte kendisinin de bittiğini emekli maaşı ile oğlunu İstanbul'a götürüp tedavi yaptıramadığını belirten Yıldırım, "Her türlü zorluk yaşıyorum evde bir şey kalmadı. Eroin almak için oğlum evdeki her şeyi satıyor. Evdeki eşyaları satmasa başkasına zarar verecek. Başkasına zarar vermemesi için eşyaları veriyorum. Ben kendim ona ekmek yerine eroin alıyorum. Oğlum hırsızlık yapmasın başkasına kötülük yapmasın diye ben eroin alıyorum" diye gözyaşlarına boğuldu.
Oğlunun tedavi olup kurtulmasını istediğini gözyaşları içinde anlatan anne Yıldırım, "Ben onu tedavi ettiremiyorum, gücüm yetmiyor. Adana'daki hastaneler oğlumu alıyor yer yok diye bir gün sonra geri bırakıyor. Devletten ve hayırseverlerden oğlum için yardım bekliyorum. Mübarek günde yavrumu kurtarın. Oğlum gözümün önünde eriyor. Onun ölüşünü seyrediyorum" dedi.