ÖĞRETMENEVİNDE ÇARŞAF VE GÖBEK KRİZİNDE BAKALIM KABAK KİMİN BAŞINA PATLAYACAK?
İŞTE, MİLLİYET'İN HABERİ:
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gaziantep'te yaşanan ''göbek skandalı''na ilişkin açıklama yapmazken, MEB Basın ve Halkla ilişkiler Müşavirliği'nin internetteki bir yazıyı kaynak belirtmeden basın kuruluşlarına gönderdiği ortaya çıktı. Bu yazı Milli Gazete, Star ve Türkiye gazetelerinde de ''bakanlık açıklaması'' olarak yer aldı.
Emekli öğretmen kızı Hülya Keskin'in Gaziantep Öğretmenevi'ne kıyafeti nedeniyle girememesi üzerine MEB idari soruşturma başlatırken, yetkililer konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmayacağını bildirdi. Ancak, MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nde e - mail adresleri kayıtlı basın mensuplarına ''www.aktifhaber.com'' internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven'in yazdığı yazı ''kaynak belirtilmeden'' gönderildi. Yazıda, olay yerine saatler sonra gelen DHA muhabirinin Keskin'in üzerinde göbeğini açıkta bırakan elbiseyle fotoğrafını çektiği kaydedildi. Yazıda, haberlerinin ulusal basında çıkmasını isteyen yerel muhabirlerin haber hırsı bulunduğu ve olayın komplo olduğu öne sürüldü.
KOMPLO TEORİSİ
Güven'in yazısında şu iddialar yer aldı: ''Keskin, DHA muhabiriyle konuşarak olayı nasıl haber haline getireceklerine karar verdi. Göbeğinin açık olduğu için içeri alınmadığı teorisi üzerinde karar kıldılar. Oysa Gaziantep Öğretmenevi tutanaklarına göre Keskin'in öğretmenevine alınmadığı sırada üzerinde yeşil, göbeği açık elbise değil, başka bir elbise vardı. Olayın yankı bulması üzerine DHA muhabiri ve Keskin yeniden öğretmenevine gitti. Keskin yanındaki gazetecilerle öğretmenevine girmek istedi. Kimliğindeki sorunlar nedeniyle alınmadı. O sırada içeriden çarşaflı bir kadın çıktı ve kameralar tarafından görüntülendi. İddiaya göre, yerel muhabirler asparagas hazırladı, biri içeride çarşafı giyip çıktı. Üstelik o kişi erkekmiş. Bu olayı isminin açıklanmasını istemeyen Gaziantepli bazı yerel gazeteciler de doğruladı. MEB de yaptığı araştırmada çarşaflının erkek olduğunu tespit etti''.
DHA BÜRO ŞEFİ: BİZİ KESKİN BULDU...
DHA Gaziantep Büro Şefi Ahmet Kaya, ortaya çıkardığı ''göbek krizi'' haberinin, bazı gazetelerde ''tezgâh'' olarak nitelendirilmesi üzerine şunları söyledi: ''10 Mayıs'ta valilik önünde bir başka haberin takibi sırasında Hülya Keskin yanımıza geldi, valiliğe verdiği dilekçe ve iddiasını anlattı. Yanımda, gerekirse adını açıklayabileceğim bir kamu görevlisi de vardı ve gelişmelere tanık oldu. Keskin 'Vali yardımcısı sorunun çözüleceğini söyledi' dedi, yine bir sorun çıkarsa bizi arayacağını belirtti. Ertesi gün yine öğretmenevine alınmadığını bildirince haber hazırlandı. Vakit gazetesinin 15 Mayıs 2004 tarihli nüshasında 'Bir erkek, Gaziantep Öğretmenevi'ne girip, içeride çarşaf giydi ve çıktı' deniyor. İddiayı ciddiye almıyorum. Çarşaflı objektiflerimize takılırken, bizimle birlikte NTV'ye de servis yapan Kanal 27 Haber Müdürü Çiğdem Çaydar, kameramanı Hasan Özkurt, yerel GRT kameramanı Suzan Karabatak da görüntüleri çekiyordu. Haberimizi hazırlarken yaptığımız araştırmayı yetkililer de yapsa, bu kadar çelişkili açıklamalar art arda gelmezdi. İddialar konusunda da araştırma yapıyoruz''.
HÜLYA KESKİN: O SÖZLERİ SÖYLEMEDİM
Göbeği açık kıyafeti nedeniyle Gaziantep Öğretmenevi'ne alınmayan Hülya Keskin, komplo iddialarının çok çirkin olduğunu söyledi. Keskin, öğretmenevinin kapısında açıklama yaparken içeriden çıkan çarşaflı kadının ''erkek olduğu ve komplo kurulduğu'' iddialarıyla yıprandığını anlattı. Vakit gazetesine verdiği röportajdaki sözlerinin yanlış yayımlandığını dile getiren Keskin, kendi ağzından ''Çarşaflı kişi erkek olabilir'' başlığıyla duyurulan bu haberi yalanladı. Keskin, '''Çarşaflı kişi erkek olabilir' diye bir açıklamada bulunmadım. Çarşaflı kişinin erkek mi, kadın mı olduğu soruldu. Yüzünü bile görmediğimi, görmek için zamanım olmadığını belirttim'' dedi. Keskin, çarşaflı kişinin tuvalette giyindiği şeklindeki sözlerin de kendisine değil oradaki güvenlik görevlisine ait olduğunu vurguladı. ''Ben o sözleri aktardım'' diye konuştu. Keskin 'Çıkan kişinin yüzünü görmedim, arkadan gördüm. Anlık bir şeydi. Kadın mı, erkek mi olduğunu anlayamazdım'' dedi.
'HABERİ ATLADILAR, KOMPLO DEDİLER'
Olaya tanıklık eden gazetecilerden Güncel Gazetesi Haber Müdürü Hasan Kırmızıtaş, öğretmenevinden çıkan kara çarşaflının erkek olduğu yönündeki iddiaların, haberi atlayan meslektaşları tarafından ortaya atıldığını iddia etti. Kırmızıtaş, ''Yapılanlar ve iddialar, işini ciddiyetle yapan muhabirlere yönelik karalama hareketinden başka birşey değildir'' dedi.
KARA ÇARŞAFLI KİŞİ PERSONELİN ANNESİ Mİ?
Olaya tanıklık eden gazetecilerden Kanal 27 TV Haber Müdürü ve NTV Muhabiri Çiğdem Çaydar, kendilerine; kara çarşaflı kadının, öğretmenevinde çalışan kadın personellerden birinin annesi olduğu yönünde istihbarat geldiğini söyledi. Çaydar, şöyle konuştu: ''İddiaya göre, kara çarşaflı kadın kızını ziyarete gitmiş. Öğretmenevi Müdürü Efiloğlu'nun görevden alınmasının ardından, bu kadın kendisini arayıp, 'Bizim yüzümüzden görevden alınmışsınız. İsterseniz çıkıp açıklama yapayım' demiş. Efiloğlu da böyle bir açıklamanın kara çarşaflı kadının kimliğinin ortaya çıkmasını sağlayacağı için kabul etmemiş.''
ALTAYLI: MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİL
Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Altaylı da 14 Mayıs'ta kaleme aldığı ''Gaziantep Öğretmenevi ve samimi özgürlük'' başlıklı makalesinde, yaşanan olayın daha önce de ''sabıkası'' olduğunu öne sürdüğü Gaziantep Öğretmenevi için, ''münferit bir olay'' olmadığını yazdı. Olayla ilgili Kanal D'de yayımlanan görüntüleri de değerlendiren Altaylı, özetle şunları kaydetti: ...Bu muydu özgürlük? Bu muydu farklı inançlara, farklı yaşam biçimlerine saygı. Yemezler. Yemeyiz. Kimsenin özgürlüğü kendi standartlarını dayatmak, kendi yaşam biçimini egemen kılmak için istemeye hakkı yok. Şimdi çıkıp kimse 'Münferit bir olaydır' demesin. Eğer samimiyet var ise hemen gereği yapılsın. Zaten bu konularda sabıkalı olan Gaziantep Öğretmenevi'nin sorumluları hakkında soruşturma başlatılsın... (MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:13