Medya
  • 17.10.2002 11:13

OKTAY EKŞİ "BİR" YAZDI, "İKİ" ALDI!

KAYNAK : Haber Vitrini TAŞKIN ŞENOL Baştetikçi!.. Adam Kurucu Meclis Üyesi idi... Adam SODEP kurucusuydu... Adam Basın Konseyi Başkanı... Adam Hürriyet Gazetesi'nin Başyazarı... Adam şimdi 'Baştetikçi' rolüne soyundu... Artık saçları ağarmış, gazeteciliğin duayenlerinden geçinen Oktay Ekşi'nin geldiği nokta ne yazık ki bu... İki gündür kendisine tahsis edilen köşesinden çamur atıyor. Genç Parti liderini karalamak maksadıyla köşesinden savurduğu çamurları bizim üzerimize de sıçratıyor. Nasıl olsa çamurun izi kalır, diye düşünüyor herhalde. Ama kendini komik duruma sokuyor. Anlamadığı, anlayamacağı konulara giriyor. Belli ki önüne koymuşlar, 'yaz' demişler... O da yazıyor... 'Ne kadar para kazandıklarını, devlete ne kadar vergi verdiklerini açıklamıyorlar' diyerek aklınca gol attığını sanıyor. Oysa, daha bu sene gazetelere verilen tam sayfa ilanlarda, her gün yayınlanan televizyon reklamlarında, ne kadar para kazanıldığı, ne kadar vergi ödendiği günlerce kamuoyunun bilgisine sunuldu. EKŞİ BEY!.. Oktay Ekşi ya gazete okumuyor ya televizyon izlemiyor ya da okuduklarını, izlediklerini anlamıyor. 'Ya da'ların daha vahimi, köşesini, Başyazar - ne demekse- konumunu, pek az insana nasip olacak maaşını ve diğer imkanlarını ancak böyle koruyabiliyor. Kimbilir belki de yaşı itibarıyla bazı melekelerini kaybetmiş olabilir. Bu yüzden de unutmuştur!.. Çukurova Elektrik A.Ş.'yi (ÇEAŞ) diline dolandırıyor. Hangi iktidarların saldırıları sonucu küçük yatırımcının nasıl mağdur edildiğini dünya alem biliyor. Eğer Oktay Ekşi bilmiyorsa SPK bültenlerine baksın. Orada ÇEAŞ'ın bu yılın ilk altı ayında 160 trilyon kar açıkladığını görecektir. Yerini bilmiyorsa SPK'yı yol geçen hanına çeviren, istakoz ve Avustralya şarabı meraklısı sayfa komşusuna sorsun!.. Milliyet hisselerinin nasıl manipüle edildiğini, küçük yatırımcının nasıl soyulduğunu öğrenmek istiyorsan SPK'ya gitmene de gerek yok. Söz, ben anlayacağın şekilde basitçe izah ederim! Gelmişken, Rusya'dan alınan ucuz kağıdın faturasının niye Virjin Adaları'ndan dolaştırıldığından, Falcon ve Born gibi tabela şirketlerinin niye kurulduğundan, Petrol Ofisi'nde dönen dolaplardan, medya karteli olma heveslerinden de bahsederiz... Belki sen de bana yanıbaşından yükselen 'pis kokuların' arasında nasıl durulduğunun, 'bakarkör' olmanın yöntemini anlatırsın!.. YOKSULLARI KEŞFETTİ 'Baştetikçi' rolunü soyunan Oktay Ekşi'nin iki gündür sütununda okuduklarımın en komik bölümü ise şöyle: 'Şimdi de sokaktaki masum insanların yani işsizlerin, yoksulların, iyi niyetli gençlerin, çaresiz ev kadınlarının duygularını sömürerek ülke yönetimini ele geçirmeye çalışıyorlar.' Genç Parti ve lideri Cem Uzan'ın bir faydası olmuş. Ekşi Bey'in sütunu işsizler, yoksullar, gençler ve ev kadınları ile tanıştı!.. Gazetesi, 'Köylüye yalakalık dönemi bitti' diye manşet attığı için olsa gerek köylüleri unutmuş. Memur ve emeklileri de... Ama mecburen onlara da yer verecek sütununda... Ekşi Bey bu gibi konulara pek değinmez; bu kesimlerin hislerine tercüman olmaz... Çünkü kendileri 'Plaza Sosyetesi'ndendir. Eleştirdiği Cem Uzan aylardır halkın içinde. Üzerinde beyaz gömlek, kendisine uzanan elleri yakalamaya çalışıyor. Ama 'Baştetikçi'liğe soyunan Ekşi Bey, kapısının önündeki makam otomobiline binerken bile çelik yelek giyiyor!.. Evinin önünde polis beklediği, makam otomobilinin yanıbaşında silahlı korumalar olduğu halde. Çelik yeleksiz sokağa çıkamıyor, İstanbul'un müstesna yerinde oturuyor, bütün günü makam otomobiliyle gittiği plaza geçiyor... Sonra da hayatında aralarına girmediği belki de nefretle baktığı işsizden, ev kadınından, yoksuldan bahsediyor. Plazalarda yaşa, parasını devletin ödediği korumalardan faydalan, ondan sonra da yoksulluktan bahset... Türkiye'nin yüzde 99'unun dudağını uçuklatacak miktarda maaş al, yoksuldan bahset... EKŞİ'NİN BALLI MAAŞI... Taa 1960 yılındaki Kurucu Meclis Üyeliği'nden dolayı hatırı sayılır maaş al, ahlaktan bahset... Yıl 2002 Oktay Bey!.. Ne yaptınız da 42 yıldır devlet size maaş ödüyor, sizin, eşinizin, çoluğunuzun, çocuğunuz sağlık giderlerini karşılıyor? Türkiye'de insanlar çöplükten yiyecek toplayarak karnını doyurmaya çalışırken parayı nasıl içinize sindiriyorsunuz? Genç meslektaşlarınıza böyle mi örnek oluyorsunuz? Sen iyisi mi git yine laiklik falan yaz... Gerçi artık laikliği suistimal etmek de para etmiyor. Bu ülkenin gerçek laik insanları bıktılar senin gibilerin laiklik ticaretinden ... Çünkü verdiğin zarar din tüccarı yobazlardan daha fazla... En iyisi bu durumlara düşme, kalemini kır!.. Haydi şimdi git, başında bulunduğun Basın Konseyi'ne beni şikayet et. 'Haysiyet celladı' diye nitelediğin bizlerden şimdilik bu kadar... CEVHER KANTARCI Oktay Ekşi!.. Türkiye'nin bir vampir gibi kanını emen IMF'ye posta atan 'IMF'yi bu ülkeden kovacağım' diyen 'Genç' bir lider çıktı ya.. Koca ülkede yapılan hırsızlıkların yanında, devede kulak kalacak bir masraf karşılığında, 'Okul kitaplarını bedava dağıtacağım' diyen 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. Fakir Türk halkını Ankara'ya gebe bırakmamak için, tüm sorunları kolayca yerinde çözmek amacıyla '250 il kuracağım' diyebilen 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. 'Hırsızlıklardan hesap soracağım' diye cesaretle bağıran 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. Uzuuuun yıllardan beri ilk defa Amerika'dan izin almadan siyasete giren 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. 'Herkesi 30 yıl vadeyle ev sahibi yapacağım' diyen 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. Türk halkına hak ettiği kimliğini sağlayacak 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. Türkiye'yi, Batı emperyalizminin oyuncağı olmaktan kurtaracak 'Genç' bir lider ortaya çıktı ya.. Birilerinin paçaları tutuştu! Alevler paçalardan, yukarı doğru yükseldi, ciğerleri yanıyor.. Bu ciğeri yananlar, Türk halkının, Türk gençliğinin uyanmasından, dirilmesinden, kendi kimliğini bulmaya başlamasından fena halde rahatsız oldular! Eyvah! 'Türkiye'nin düzeni', düzene girecek! Ciğeri yananların düzenleri bozulacak! Türkiye'de 'Genç Parti' ile bir halk uyanışı başladı! Bu uyanışı bastırmak gerekiyordu.. Önceleri, 'Amerikan' sermayesi Motorola'nın, öz be öz 'Türk' sermayesi 'Telsim'e karşı menfaatlerini kolladıkları yetmedi, şimdi de halk uyanışını bastırmaya kalktılar! Bu halk uyanışını, televizyonlarında gazetelerinde göstermeyip, 'halktan' saklamaya kalkıp komik oldular! Yetmedi, gösteren televizyonları şikayet edip kapattırdılar! O da yetmedi, şimdi saçı başı ağarmış adamlar, bu 'halk uyanışının' üzerine gelmeye başladı! Petrol Ofisi'nin sahibi Aydın Doğan'ın, şarapçı ve ıstakozcu Ertuğrul'un yönettiği Hürriyet'inin 'baş yazarı', 1960 ihtilalinin Kurucu Meclis Üyesi, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, hücuma geçti! Genç bir harekete, genç bir uyanışa karşı, prostat direnişi! Oktay Ekşi iki gün üst üste 'Cey'ar' diye yazılar yazdı.. Cem Uzan'ı ünlü Dallas dizisinin 'Cey'ar'ına benzetti ve 'Genç' liderin vaatlerinin palavra olduğunu ispatlamaya kalkıştı.. POAŞ = KDV Neymiş? Cem Uzan'ın vaadi olan 'Gıdadan KDV'nin kaldırılması' halinde, devlet 2 katrilyon gelirden mahrum kalırmış! Bre 70'lik Oktay Ekşi! Sana Hürriyet'te köşe açan Aydın Doğan'ın, çoğu devlet bankalarından 'düşük faizli' kredilerle satın aldığı ve halen ödemesini yapmadığı, Cumhuriyet tarihinin en büyük devlet yatırımı Petrol Ofisi yüzünden borcu, 1 milyar 240 milyon dolar falan! Bunun karşılığı da 2 katrilyon lira eder! Cem Uzan iktidara gelirse, Aydın Doğan'dan bu parayı alır ve gıdadan KDV'nin kaldırılması devlete bedavaya gelir! Hesap bu kadar basit! Yoksa bu para Aydın Doğan'dan tahsil edilecek diye mi, Cem Uzan 'Cey'ar' oluyor! Sen kimin avukatısın? Bir gazeteci olarak halkın mı, yoksa Hürriyet yazarı olarak, Aydın Doğan'ın mı! Hazine arazilerinin 30 yıl vadeli konut kredisiyle halka verilmesini de aklın almıyor galiba.. Bu Cem Uzan'ın buluşu değil ki.. Tüm dünyada uygulanan ''Mortgage' sistemi ile insanlar ev sahibi yapılıyor ve bu kredi halktan uzun vadede toplanıyor, ne var bunda olmayacak? 250 ilin maliyetini 62.5 katrilyon olarak kim ve hangi palavra hesapla önüne koydu senin? Bir de Ankara'dan yönetilen Türkiye'nin uğradığı maddi kaybı hesaplasa ya o hesap adamı! Sadece Bergama'nın Sarıdere köyü ilkokulunun 10 metrelik duvarı, Ankara'dan yönetimle 8 milyara maloldu ama köyün içme suyu yok! 'IMF'nin 20 milyar dolarının üstüne mi yatılacak? IMF ile Motorola karıştırılıyor galiba' demenden, hem IMF'nin hem de Motorola'nın derdinin, seni fena halde gerdiği anlaşılıyor! Türkiye, Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki fakir haliyle, Osmanlı'nın borçlarını ödemiş bir ülkedir! Şimdi bunu mu ödeyemeyecek? Nedense, size rakip olarak seçip hesabını sorduğunuz sadece üç batık banka var! Ama o bankalardan, daha çoook var! Ve o bankaların verdiği zarar, bu fakir halkın sırtına faizle yüklenen IMF borçlarıyla kapatılmaya çalışıldı! Bu bankacı arkadaşlar, devlete olan borçlarını ödemeyecek de, ceremeyi halk mı çekecek Oktay bey! Bu ülkenin iç ve dış borcunun sadece faizi 43 katrilyon, KİT ve SSK açıkları 20 katrilyon. Al sana 63 katrilyon Oktay bey! Uyuma Oktay bey! Bu ülkenin zengin bir ülke olduğunu da hatırlatırım Oktay bey! Gençler uyanık ama sen uykudasın galiba Oktay bey! Sen oradan 'Cey'ar' diye yazmaya devam ederken, Aydın beyin Petrol Ofisi için aldığı borçları ödemesi gerektiğini de yaz da, bu halkın üzerinden KDV belası kalksın Oktay bey! Saçı başı ağarmış bir gazeteci ağabeyimize karşı bu yazıyı yazarken, ellerim titredi ama ne çare Oktay bey.. Türkiye; senden de, Aydın Doğan'dan da, Fatih Altaylı'dan da, Amerikancı CHP ile AKP'den de önemli Oktay bey! 'Kusura bakma' diyemiyorum, kusur sende çünkü! (Star) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:25

İLGİLİ HABERLER