
Ömer Çelik: Teröristin mezhebi olmaz
Ömer Çelik'ten Suriye yorumu: 'Nusayri isyanı' şeklinde dil kullanılması yanlıştır
Saldırıları mezhep provakasyonları olarak gördüklerini açıklayan Ömer Çelik, Suriye'deki olaylara Nusayri isyanı demenin yanlış olduğunu belirterek, "Teröristin mezhebi olmaz" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye'de yaşanan saldırılara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Basın toplantısında konuşan Ömer Çelik, saldırılara ilişkin 'Nusayri isyanı' şekilde dil kullanılmasının yanlış olduğunu bildirerek, "Bu dil bölgede çirkin projeler peşinde koşanların dilidir. Bunun kimler tarafından üretildiğini, siyasi dolaşıma nasıl sokulduğunu iyi biliyoruz." ifadesinde bulundu.
Konuşmasının devamında "Bunun ülkemize dönük olarak da mezhepçi çıkış olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz." diyen Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“EN ÖNEMLİ ŞİARIMIZ SURİYE TÜM SURİYELİLERİNDİR ŞİARIDIR”
Suriye'de Esad'ın başlattığı katliamlarla ortaya çıkan tabloya cumhurbaşkanımız Suriye'nin güvenliği temelindeki yaklaşımla yaklaşmış ve Baas katliamlarının daha çok duyurulması için en kararlı ve yüksek ses cumhurbaşkanımızdan gelmişti. Lazkiye'de ortaya çıkan, Suriye güvenlik güçlerine dönük saldırının Suriye'nin birliğine dönük terörist saldırıdır. En önemli şiarımız Suriye tüm Suriyelilerindir şiarıdır. Suriye'nin uydu devleti haline getirme faaliyetlerini reddediyoruz.
“ULUSLARARASI TOPLUM DA SURİYE YÖNETİMİNİN YANINDA OLMALI”
Hukuka bağlılıkla bir tablonun ortaya çıkması önemlidir. Kapsayıcı yönetimin ortaya çıkması önemlidir. Suriye halkı özgür, medeni bir hayat istiyor. Uluslararası toplumun Suriye yönetiminin yanında olmalı. Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş devlet yapısı istiyor.
Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor. Suriye Suriyelilerindir derken hepsini kapsayacak şekilde tüm grupların güven içinde olduğu yapının ortaya çıkmasını söylüyoruz.
“BUNUN ÜLKEMİZE DÖNÜK OLARAK MEZHEPÇİ ÇIKIŞ OLARAK YANSITILMAYA ÇALIŞILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanımız bu konudaki hassasiyetlerini, herkesin korunması gerektiğini, azınlıkların haklarının korunması konusunda, kadın hakları konusunda vurgu yapmıştır. Bir takım sivil kayıplar yaşandı. Bunun ülkemize dönük olarak da mezhepçi çıkış olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz.
Duyunca 30 saniye içinde bu terörist saldırıyı gerçekleştiren grubu öğrenince arkasındaki odağın ne olabileceğini hemen tespit ettik. Türkiye kimin kim olduğunu yakından bilmek. Bu saldırı Esad rejiminin artığı olan, Esad rejimini diriltmek için kullanılan bir takım güçlerdir.
“HERHANGİ BİR ŞEKİLDE İSLAM İLE TERÖRÜN YAN YANA GELMEMESİ GEREKİR”
Sosyal medyada kullanılan dil özenli olmalı. Bu bir Nusayri isyanıdır şekilde dil kullanılması yanlıştır. Biz bütün grupların terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu gruplara kardeşlik siyaseti ile yaklaşıyoruz. Esad'ın katliamları Nusayrilere mal edilemez. DEAŞ katliamları da Sünnilere mal edilemez.
Norveç'te katliamcı olunca buna Hristiyan terörist demiyoruz ama sizler tutup İslam terörist diyorsunuz. Herhangi bir şekilde İslam ile terörün yan yana gelmemesi gerekir. Mazluma sahip çıkmak için onun etnik kökenine, dinine bakmayız. Mazlum mazlumdur, kim olursa olsun sahip çıkılmalı; zalim de zalimdir, kim olursa olsun karşı çıkılmalıdır.
“SİYASAL MEZHEPÇİLİK BİR ZEHİRDİR”
Bu dil bölgede çirkin projeler peşinde koşanların dilidir. Bunun kimler tarafından üretildiğini, siyasi dolaşıma nasıl sokulduğunu iyi biliyoruz. Gerek ülkemizdeki vatandaşların, gerek bölgedeki kişilerin mezhep aidiyetleri önemlidir. Bunların hepsi saygıdeğerdir ama siyasal mezhepçilik bir zehirdir.
İnsanların arasına dini duvarlar örmektedir. Siyasal mezhepçi dil ile siyasi olayları okuyanlar yanlış yapmakta.
“SÜNNİ YA DA ALEVİ HİÇBİR SİVİLİN HEDEF ALINMASINI MEŞRU GÖRMEYİZ”
Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendini tanımlarken mezhebi bir dil kullanılmasının ne kadar yanlış olduğunu ifade etmiştik. Şimdi burada muhalefet tarafından partimize ve cumhur ittifakına dönük eleştiriler yapılıyor.
Sivil kayıplarla ilgili bir insani hassasiyet vurgulanıyor. Bu yaklaşımlar yanlıştır. Sünni ya da Alevi, hiçbir sivilin hedef alınmasını meşru görmeyiz, kabul etmeyiz. Bölge siyasetimizin esasını kardeşlik siyaseti oluşturur. Aramıza siyasal mezhepçilik duvarlarının örülmeye çalışıldığını görüyoruz.
Suriye yönetiminin terörle mücadele ederken güvenlik güçlerini siviller konusunda daha hassas davranmaya dönük uyarısı kıymetlidir. Asimetrik grupların, bir takım abartılı eylemler sergileyerek sivillere zarar verenlerin cezalandırılacağına inanıyoruz. Suriye yönetimi ve cumhurbaşkanları yaptıklarının terörle mücadele olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir. Muhalefetten cumhurbaşkanımıza ve partimize dönük bazı suçlamaların Suriye'de olup biteni anlamakta ne kadar uzak olduklarını görüyoruz.
“HAKLARIN KORUNMASI KONUSUNDA EN HASSAS ÜLKE TÜRKİYE'DİR, EN HASSAS LİDER CUMHURBAŞKANIMIZDIR”
Orada Alevilerin görmezden gelindiği iddiası insafsızlıktır. Bütün siviller için hassasiyetimiz en üst düzeydedir. Hakların korunması konusunda en hassas ülke Türkiye'dir, en hassas lider cumhurbaşkanımızdır.
Netanyahu'dan sığınma talebinde bulunacaklarını söylüyorlar. Bunların hepsi net bir provokasyondur. Bunları yakından takip ediyoruz. Bütün bu çağrılar uluslararası müdahale çağrısıdır. Bu terörü gerçekleştirenler İsrail'in buraya müdahalesini sağlamaya çalışmaktadır.
“HEPİMİZİN SOYADI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR, HEPİMİZ TEK BİR MİLLETİN ÜYELERİYİZ”
Burada net bir şekilde Türkiye içindeki kışkırtmalara da hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Hukuk içerisinde tavizsiz davranacağız. Vatandaşlarımız kendilerini etnik, mezhebi olarak farklı adlandırabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Hepimiz tek bir milletin üyeleriyiz.
Herhangi bir Alevi hayatını kaybederse o can bizim canımızdır, herhangi bir Sünni hayatını kaybederse o can bizim canımızdır. İsrail'den yardım isteyenlerin aslında bu terör eylemleri ile Suriye'yi istikrarsızlaştırmak isteyenlerin projelerine hizmet ettiği açıktır. Suriyelilerin kardeşi Türkiye Cumhuriyeti'dir. Suriye Suriyelilerindir şiarı ile görüşmelerimiz gerçekleşmektedir. Haksız yere bir sivilin hedef alınmasını doğru bulmayız. Suriye yönetiminin sivillere dönük hassasiyetini önemli buluyoruz.