Özal'ın Bakanları mezarın açılmasına ne dedi?..

Konuya ilişkin İHA’nın sorularını yanıtlayan ANAP’lı eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, Özal’ın mezarının açılmasının gerekli ve son derece isabetli bir karar olduğunu söyledi. Özal’ın kabrinin açılmasının hem kendisi hem de Özal ailesi için zor olduğunu belirten Güzel, “Ancak bütün Türkiye’de onu sevenlerde acaba bir suikasta kurban mı gitti, acaba şehit mi edildi diye bir endişe var. Bana her karşılaştığım adam bunu sormuştur. Ama ben iç ve dış faktörleri değerlendirdiğimde henüz 66 yaşında, genç bir yaşta her ne kadar bazı hastalıkları da bir Cumhurbaşkanı’nın görev başında vefat etmesi bana normal gelmiyor” diye konuştu.
Ölümünün ardından hissi davranılarak ailesinin isteği üzerine Özal’a otopsi yapılmadığını anımsatan Güzel, “Bütün vazifesi başında vefat eden devlet adamlarına dünyada otopsiler yapılmıştır. Tabi onun mezarının açılması hoşuma gitmiyor ama bu bir mecburiyet ” dedi.
İddia edildiği gibi bir zehirlenme olayı olduysa bunu Türk halkının bilmesi gerektiğini belirten Güzel, “O zaman bizim şehit Özal dememiz lazım” dedi.
Detaylı soruşturmanın yapılması gerektiğini vurgulayan Güzel, “Milletin gönlünün rahatlatılması lazım. Biz illaki suikasta kurban gitti kararının çıkmasını istemiyoruz. Hiçbir şey yoksa o da ortaya çıksın” diye konuştu.
İHA’nın sorularını yanıtlayan ANAP’lı eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da, otopsi işleminin Özal vefat ettikten hemen sonra yapılması gerektiğini, kendisinin ve o dönemin müsteşarının bunu dile getirmesine rağmen Semra Özal istemediği için otopsi yapılmadığını söyledi. Özal’ın ölümünde ihmal zinciri yapılarak kasıtlı davranıldığını savunan Şıvgın, “Ben şu kanaatteyim; Özal’ın ölümü normal değil, Özal’ın ölümü şüpheli. Umarım bu şüpheleri ortadan kaldıracak bulgulara ulaşırlar. Ben Özal’ın ölümünde adım adım ihmalleri gürdüm. Devlet Denetleme Raporu ortaya çıkınca da bu ihmallerin ihmal değil, kasıt olduğunu anlıyorum. Özal hastalandığı zaman ya da kriz geçirmişse, kriz geçirmesine zorlanmışsa hastaneye gitmesin, ulaşmasın diye sanki dağ başında bir çoban başına gelecek bir olay ile karşı karşıyayız.Türkiye’nin en çok korunması gereken Cumhurbaşkanı’nın yanında doktor yok, onu hastaneye götürecek ambulans yok. Gerekli tedbirler alınmamış” diye konuştu.
Özal ailesinin zehirlenme iddiasına da değinen Şıvgın, “Demek bildikleri var. Ama bu iddiayı tam olarak ortaya koyamadılar. Bu ortaya koyamamış olmaları, onların sağdan soldan sıkıştırılması anlamına geliyor. Niye bu olayın üstüne gidiyorsunuz, gitmeyin diye tehdit almış olabilirler” dedi.