METİN AKYÜREK
ORDU - PKK terör örgütünün faaliyetlerinin yoğun olduğu dönemde operasyon yapmak amacıyla Ordu'nun Mesudiye İlçesi'nde bulundukları sırada terörist sanarak 2 çocuğun ölümüne sebep olan özel timcilere ağır hapis cezası verildi.
Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, yargılanan 6 özel timciden 4'üne önce 48 yıl, daha sonra 24 yıl, en son 10'ar yıl ağır hapis cezası verdi.
23 Ağustos 1997 tarihinde Ordu'nun Mesudiye İlçesi Güneyce Köyü'nde otlaktan getirdikleri hayvanları ahıra bıraktıktan sonra evlerine dönerken, amca çocukları Cihat Metin (16), Turgay Metin (13) ve Ümit Metin'in (11) üzerine akşam karanlığında kendilerini terörist sanan özel tim grubu tarafından ateş açıldığı ileri sürülmüştü. Açılan ateş sonucu 16 yaşındaki Cihat Metin vücuduna isabet eden 8, 13 yaşındaki Turgay Metin ise 10 kurşun yarasıyla olay yerinde hayatlarını yitirmişlerdi. Amca çocuklarının öldüğünden habersiz yere yattıklarını sanarak kendiside yere yatan 11 yaşındaki Ümit Metin ise omzundan yaralanarak kurtulmuştu. Mahkeme delillerine göre olay yerinde 141 adet boş kovan bulunmuştu.
KRİMİNAL RAPOR OLAYI ÇÖZDÜ
Ordu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, özel timciler başkomiser Osman Aygüney, polis memurları İbrahim Kaya, Mustafa Çavdar, Mustafa Yılmaz, Ali Şirin ve Aziz Pullu yargılandı. 3 yıl süren yargılama sonunda 6 özel timci beraat etti.
Ölen çocukların aileleri, Yargıtay'a başvurarak karara itiraz etti. Yaklaşık bir yıl boyunca dosyayı inceleyen Yargıtay, kararı bozarak davanın yeniden görülmesini istedi.
Ordu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmesine başlanan dava yaklaşık 2 yıl sürdü. Yargılama süresi içinde yeni deliller değerlendirildi.
Olay tarihinde timi komuta eden ve halen Kars Özel Hareket Şube Müdürü olarak görev yapmakta olan başkomiser Osman Aygüney'in, yargılama sırasında kendisinin ateş etmediğini söylemesi üzerine emanette bulunan silahı incelenmek üzere Samsun Kriminal Polis Müdürlüğü'ne gönderildi.
Burada yapılan incelemede, olay yerinde elde edilen boş kovanlardan 42 adedinin başkomiser Osman Aygüney'in silahından çıktığı ve olay sonrası silahın bazı parçalarının değiştirildiği tespit edildi.
Ordu Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan bu konudaki rapor, mahkeme başkanlığına bildirildi.
Mahkeme, 6 polisten Mustafa Yılmaz ve Ali Şirin hakkında ateş etmedikleri gerekçesiyle beraat kararı verirken, halen görevlerini sürdürmekte olan Kars Özel Harekat Şube Müdürü Başkomiser Osman Aygüney, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli İbrahim Kaya, Şanlıurfa Özel Harekat Şubesi'nde görevli Mustafa Çavdar ve Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Aziz Pullu'yu 48'er yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırdı. Mahkeme heyeti, bu cezayı önce 24 yıla, son olarak da 10'ar yıl ağır hapse düşürdü.
''DUR'' İHTARI YAPMAMIŞLAR
Mahkeme heyeti, ölen çocuklardan birinin üzerine 10, diğerinin üzerine ise 8 mermi isabet etmiş olmasının ''kesin öldürme amacını'' ortaya çıkardığını belirterek, karar gerekçesinde özel timcilerin 2559 sayılı Polis Vazife Selahiyet Yasası'nın 1. maddesine göre 'dur' ihtarında bulunmadığını kaydetti. Mahkeme kararında şu gerekçeleri sıraladı:
''Hal ve icabın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmesine karşın yanılgıya düşmenin objektif ölçülerle önlenemez olduğu ahvalde hukuka uygululukta yanılgının hukuka uygunluk mertebesinde sayılabileceğine' ve kolluğun silah kullanması ile oluşan ihlallerde de yetki tanınan normların gereğine eksiksizce uyulduğu durumlarda hukuka uygunluktan söz edilebileceğine ilişkin kurallar karşısında; Mesudiye İlçesi Güneyce Köyü'nde yaşamın sürdüğünü bilen ve ellerindeki ışıkla yola yaklaşanların köy halkından birileri olmasının asıl, terörist olmalarının ise istisna olmasını düşünmeleri gereken sanıkların, hedefe ateş öncesinde hukuka uygunlukta yanılgıya düşmemek için görev ve sorumluluklarının icabı olan özeni göstermediklerinin ve bu itibarla objektif ölçülerle sakınılamaz bir yanılgı içinde olmadıklarının, 2559 Polis Vazife Selahiyet Yasası ile Nizamnamesi'nin 1. maddelerinde belirtilen 'halkın canını öncelikle koruma' yetki ve sorumluluğu ile donatılmış olan sanıkların Güneyce Köyü'nde bu yasa hükmüne uymadıklarının, ilgili kanunlarda ön görülen ve ancak 'başka çare bulunmadığı ahvalde silahın kullanılabileceğine, bu durumda da mümkün olduğu kadar suçlunun öldürülmekten ziyade yaralı olarak yakalanmasına dikkat edilmesini, atış sırasında hedeftekinin öldürücü olmayan vücut nahiyelerinin hedef seçilmesinin ve kalabalık yerlerde silah kullanılmasından kaçınılmasını' gerekli kılan buyurucu hükümlerine sanıkların uymadıklarının anlaşılması nedeniyle hukuka uygunluk düzeyinin aşıldığının kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:47
