Gündem
  • 8.11.2005 00:11

PAPA İSTANBUL'A MESAJ GÖNDERDİ : "MİLLİYETÇİLİK DEMOKRASİNİN ÇABALARINA YARDIMCI OLMUYOR"

AHMET KIRBIYIK
İSTANBUL (İHA) - İstanbul'da bugün başlayan "2. Barış ve Tolerans Konferansı" programında Fener Rum Patriki Bartholomeos için "Ekümen Patrik" ibaresi kullanıldı.


Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve merkezi New York'ta bulunan Appeal of Conscience Başkanı ve Başhahamı Arhur Schneier'in himayelerinde, Swissotel'de yapılan konferansta İngilizce bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, hoşgörüsüzlük ile diyalog ve anlayış eksikliğinin, insanlığın günümüzde yüz yüze geldiği problemler arasında yer aldığını belirtti.

Problemlerin tek bir medeniyeti ya da ulusu değil tüm insanlığı tehdit ettiğini söyleyen Bardakoğlu, ''İnanıyorum ki bu tür sorunların çözümünde en etkili yöntem dinler ve kültürler arasında güçlü bir diyalogdur. İslam dininde böyle samimi bir diyalog için hiçbir engel bulunmamaktadır. Çünkü İslam en başından beri dinler arası diyalogu kabul etmiştir. İslam, başlangıcından beri tüm bireyler, toplumlar ve kültürler arasında sağlıklı ilişkileri cesaretlendirmiştir. Çok iyi biliyorum ki diğer dinlerin diyalog konusuna yaklaşımı da İslam dininden farklı değildir. Ayrıca güçlü bir şekilde inanıyorum ki olumsuz sonuçları doğuran dinlerin kendisi değil, onun farklı yorumlarıdır'' dedi.


Dinin şiddet eylemlerine alet edilebildiğine de ifade eden Bardakoğlu, ''Kaynağı ne olursa olsun din adına yapılan her türlü radikal harekete ve şiddet eylemine karşı olmalıyız. Ancak bugün üzüntüyle dini sembollerin ve retoriğin bütün dünyada bu tür bazı kötü eylemleri haklı çıkarmak için kullanıldığına şahit oluyoruz. Biz dini liderler olarak, dinin şiddeti haklı göstermediğini güçlü bir şekilde açıklamalıyız. Dinin terörizmin aktörleri tarafından kullanılamayacağının altını çizmek bizim görevimiz olmalı. Toplumun çok kültürlü ve çok dinli yapısının radikalizme ve şiddete karşı en güçlü kaynak olduğunun bilinmesi gerekir. Dini ve kültürel gelenekler ancak barış sayesinde sürdürülebilir" diye konuştu.


Konferans programında ''ekümenik patrik'' ibaresiyle yer alan Fener Rum Patriği Bartholomeos da tüm Müslümanlar'ın Ramazan Bayramı'nı kutladı. Konferansın verimli olması dileğinde bulunan Bartholomeos, ilki 11 yıl önce düzenlenen konferansın sonuç bildirgesinde, dinin çatışmalara taraf olmaması için çaba gösterilmesinin gerektiğinin vurgulandığını hatırlattı. İki topluluğun çatışmaya girmesi durumunda, bu toplumların dini liderlerinin de söz konusu yönde sürüklenmelerinin neredeyse kaçınılmaz olduğunu dile getiren Bartholomeos, bu dini liderlerin ''vatan haini'' gibi çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

"DİNİ LİDERLER DÜNYA SORUNLARINA YABANCI KALMAMALIDIR"
Çatışmaların her zaman taraflar için yıpratıcı olduğunu, ancak dini liderlerin soğukkanlılıklarını ve tarafsızlıklarını korumaları gerektiğini vurgulayan Bartholomeos, şöyle devam etti:


"Hiçbir zaman için bu hareketlerin Tanrı'nın isteği olduğu konusunda yalın fakat her zaman doğru olmayan bir kanıyla hareket etmemeleri gerekir. Tabii ki her çatışmada, herkes kendi tarafının tezinin doğru olduğu konusundaki yanılgıya düşmemelidir. Çünkü, Tanrı herkesin Tanrısıdır. Siyasi değerlendirmelerimizi hiçbir zaman için Tanrı'ya mal etmeyelim. Tabii, asırlardır bunun tam tersi bir taktikle hareket edilmiştir. Bunun hemen değişmesi çok zordur. Kutsal kitaplardaki sureler, bizi her zaman barış, kardeşlik konularında yönlendireceklerdir. Tanrı'nın istediği yönde ilerlememiz için ortak noktalarımızı bulmamız lazım. Çünkü hep birlikte barış içinde yaşamamız gerekiyor. İnanan ve inanmayan insanlara doğruyu göstermemiz gerekir. Onlara bu şekilde yardımcı olabiliriz."


Türkiye Musevileri Hahambaşısı İsak Haleva da, Türkçe yaptığı ve "Kentlerin kraliçesi İstanbul'un bir sakini ve 40 asra dayanan Musevi dininin mütevazı bir temsilcisi olarak sizleri yürekten selamlıyorum" diyerek başladığı konuşmasında, konferansın, hoşgörü ve anlayışa en fazla ihtiyaç duyan iki bölgeyi tema olarak alması nedeniyle tarihe geçebilecek önemde olduğunu söyledi. Hahambaşı Haleva, "Silahların saban demiri olarak kullanılacağına, ulusların savaş sanatını öğrenmeye gerek duymayacağına umudu olan bir inanç disiplininden gelen ben, bu umutların gerçekleşmesini yürekten temenni ediyorum" diye konuştu.


Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanı Marietta Giannakou ise, önemli olanın sadece yasal düzenlemeler değil, halkların bir arada yaşamaları yönünde eğitilmeleri olduğunu belirterek, "Bu konuda dini liderler, siyasetçilere kıyasla çok daha önemli çabalar harcayabilirler. Patrik hazretlerinin, diğer dini liderlerle üstlendiği bu girişim, çok önemli bir araç. Biz, Yunanistan olarak bu çabaları her şekilde desteklemeye devam edeceğiz. Pek çok Avrupalı politikacı da emin olun ki size bu çabalarınızda destek olacaktır. Çünkü, siz dini liderler, bazen politikacıların yapamadığını yapıyorsunuz. Siz dini liderlik yaparak halkınızı etkileyebiliyorsunuz. Dolayısıyla sizlerin çabaları son derece önemlidir'' dedi.


Gürcistan Katolik Patrikliği Başpiskoposu Elias II de, Kafkaslar bölgesinde bugün ne barış ortamının, ne de tam bir çatışma ortamının söz konusu olduğunu, ancak bu durumun gelecekte düzeleceğine inandığını söyledi. Elias II, dini liderlerin dünyadaki sorunlara göz yumamayacağını ifade etti.
Kafkas Müslümanlar Konseyi Başkanı Şeyh Allahshukur Paşazade ise, konuşmasında, din aleminin başlıca görevinin, bütün insanlığa hayır getiren yollar aramak olduğunu vurguladı.

"BARIŞ VE HOŞGÖRÜ MESAJLARI SON DERECE ÖNEMLİ"
İskenderiye Patriği Teodoros da, bütün Afrika'da din, dil, renk ayrımı yapmadan, hiçbir dini fanatizme kapılmadan halklar arasında barışın sağlanabilmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini vurguladı. Konuşmaların ardından konferansa gönderilen mesajlara yer verildi.

 
Papa 16. Benedictus'un, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve merkezi New York'da bulunan Appeal of Conscience Başkanı ve Başhahamı Arhur Schneier'in himayelerinde, Swissotel'de düzenlenen ''2. Barış ve Tolerans Konferansı''nın açılışına gönderdiği mesaj, Papalık Hıristiyanlar Arası Birlik Kurulu (PHABK) Başkanı ve Benedictus'un sözcüsü Kardinal Walter Kasper tarafından okundu.
16. Benedictus, farklı dinler arası kaynaşmayı destekleyen dini liderleri tebrik ettiği mesajında, ''Barış ve hoşgörü mesajları, davranışların gittikçe katılaştığı dünyada son derece önemli mesajlardır'' dedi. Papa, mesajında şunları kaydetti:


"Eğer çözüm bulmak istiyorsak, diyalog kurmamız gerekir. Ancak diyalog sayesinde dünya barışçı ve yaşanabilir bir yer olabilir. Herkes barışçı ahenge yönelik katkıda bulunmalı ve bunu yaparken manevi değerlerini insanların hizmetine sunmalıdır. Her insanın hayatına saygı duyulmalıdır. Bütün insanlar eşit haklara sahiptir. İstikrarlı barışı ancak demokrasi sağlayabilir. Dolayısıyla milliyetçilik, demokrasinin çabalarına yardımcı olmuyor. İnsanlara doğruyu öğretmek, onları eğitmek ve gerçek diyalog fikrini benimsetmek çok önemli. Tanrı, barışın yolunu bizlere göstermektedir. Kardeşlerim, bu toplantı vesilesiyle sizlere şunu söylemek isterim ki Katolik Kilisesi halklar ve dinler arasındaki işbirliği ve diyalog için çalışacaktır."


Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan da mesajında, tüm dini liderlerin BM'nin müttefikleri, dostları olduklarının altını çizdi. Annan, mesajında, şu ifadelere yer verdi:


''Eğer amaçlarınız konusunda kararlıysanız BM size destek olacaktır. BM, hem dine inananları, hem inanmayanları, yani bütün insanları bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Dinlerin, farklı olanın özündeki ortak değerleri araştırmaları gerekir. Bizim taahhüdümüz, insanlığın refahını korumaktır ve değişik kültürler arası diyalogu desteklemek amacındayız. Bu, günümüzde her zamankinden daha önemlidir. Çünkü günümüzde, amacı insanlar arasında yanlış anlamalara yol açmak olan şiddet eylemleri gerçekleşmektedir. Bunlara karşı çıkış, bu gibi toplantılarla sağlanabilir.''


ABD Başkanı George Bush da mesajında, eşitliğin tüm insanlar için geçerli bir prensip olduğunu vurgulayarak, ''Biz tüm insanlar şahit oluyoruz. Biz dini liderlerin birarada, barış içinde yaşamasını istiyoruz. Toplumlar arasında düşmanlığın bulunmamasını istiyoruz. İnsanlar arasındaki kini ve anlayış eksikliğini işbirliğiyle yok edebiliriz. Dini hoşgörü ABD'nin temelini oluşturan öğedir. Atalarımız bu topraklara bunun için gelmiştir. Bizce, böyle bir diyaloga ev sahipliği yapacak Türkiye'den daha ideal bir ülke olamazdı. Çünkü Türkiye, kültürler arasında köprü kuran bir ülkedir. Konferansta bulunan herkese, göstermiş oldukları çabalar için teşekkür ediyorum'' ifadelerine yer verdi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:43

İLGİLİ HABERLER