
Paralel askerler TIR casusluğunu itiraf etti
MİT TIR'larının durdurulması ile ilgili gözaltına alınan Albay S.Ö. mahkeme ifadesinde "Adana Başsavcısı, alay komutanına operasyonu amirlerinden ve validen gizlemesi gerektiğini söylemiş" dedi
Hatay ve Adana'da MİT'e ait TIR'ları soruşturmasından önceki gün adliyeye sevk edilen ve hakim mahkeme sorguları yapılan 32 kişi ifadelerinde Paralel kumpası ortaya döktü. Operasyonların uyuşturucu ihbarı ile başladığı ortaya çıktı. Şüpheli Astsubay M.Ö.'nün mahkeme ifadesinde Esenboğa Havalimanı'ndaki bir haber elemanının verdiği bilgiler doğrultusunda soruşturmaya başladıklarını, Astsubay G.M.'nin bazı dinlemeler yaptığını ancak bilgi vermediğini söyledi. Operasyon sırasında yarbay rütbesiyle Adana Jandarma Alay Komutan Yardımcısı olan şüpheli Albay S.Ö. savunmasında, savcının emirleri dışına çıkmadığını söyleyerek, şöyle ifade verdi: "İhbar geldiği sırada alay komutanının bütün planlamaları yaptığını, görevlendirmeleri yaptığını gördüm. Bana da görevlendirmeleri söyledi. Alay komutanına, bu durumu valiye bildirip bildirmediğini sordum. Kendisi de bana 'bildireceğim zamanı ben biliyorum' dedi. Bu olaylardan 1 gün sonra yanına gittiğimde 'Keşke bildirseydiniz de bu olaylar yaşanmasaydı' dedim. Kendisini Adana Başsavcısı'nın aradığını ve bu olayı amirlerinden ya da validen ve diğer devlet görevlilerinden gizlemesi gerektiğini yoksa hakkında işlem yapacağını söylediğini bana söyledi. Ben TIR'ların MİT'e ait olduğunu bilseydim böyle bir emri yerine getirmezdim, böyle bir emri kabul etmezdim."
Dorse çelikti sarıldım telefona
Şüphelileri MİT mensubu olduklarını bilmeden dinlediğini' söyleyen zanlılardan Yüzbaşı Hakan Gençer, TIR'larla ilgili ihbarın Astsubay Gültekin Menge tarafından yapıldığını soruşturma aşamasında öğrendiğini ileri sürdü. Ankara İl Jandarma İstihbarat Şube görevlisi Gültekin Menge ise MİT mensuplarına 'uyuşturucu' şüphesiyle önleme dinlemelerini komutanı Hakan Gençer'in talebiyle 7 Ocak 2014'te devraldığını, şahısların telefonda üstü kapalı konuşmalarından kuşkulandığını ve 14-17 Ocak'ta dinlemelerin ayrıntılandırılması talebinde bulunduğunu itiraf etti. Hakan Gençer'in bilgisi dahilinde 'iki şüpheli'yi en son 18 Ocak'ta dinlediğini ifade eden Menge, TIR ihbarını kendisinin yaptığını da itiraf etti, ancak “Komutanım Yüzbaşı Gençer'e haber vermedim" iddiasında bulundu. TIR'ların 'batıdan doğuya doğru' gelmesi nedeniyle içindeki malzemenin uyuşturucu olamayacağını tahmin ettiğini söyleyen Menge, konteynerde silah olduğu sonucuna ise 'dorselerin çelik olması' nedeniyle vardığını anlattı. Adana İl Jandarma'ya telefonla ihbarda bulunduğunu dile getiren Menge şunları söyledi:
“Takibi esnasında plakalarını aldığım TIR'ların plakasını vererek silah ve mühimmat taşıdıklarını, Ankara'dan yola çıkıp Adana'ya doğru geldiklerini isimsiz bir ihbarla söyledim. Aldığımız önceki dinleme kararı Hatay-Ankara hattına ilişkin olduğundan bu yönde bir tahminde bulundum. Bu nedenle Adana'yı aradım. Saat 06:00 sularında son sinyali Aksaray'ı geçer geçmez o civarlarda vermişti. Bu nedenle daha öncesinde de oto hırsızlığı olayından dolayı Adana ile çalıştığımızdan dolayı Adana'yı aradım. İhbarımın doğru çıkıp çıkmadığını denetleme amacı ile haber sitelerine ve televizyonlarına baktım. İhbarın doğru çıktığını ancak TIR'ların MİT'e ait olduğunu öğrendim. Kimin MİT personeli olduğunu bilmiyordum. 20 Ocak 2014 tarihi itibariyle dinlenen kimse kalmadı. Amirimin ilgisiz ve alakasız davranması beni bu ihbara sevk etmiştir."
Durdurunca anladık...
Tutuklanan askerlerden Binbaşı Bekir Karataş, istihbaratçı olduğu ifade etti ancak takip ettiği araçların MİT'e ait olduğunu sonradan anladıkları iddiasında bulundu. Silah taşındığı ihbarı üzerine TIR'ları durdurduktan 15-20 dakika sonra şahısların MİT mensubu olduğunu anladıklarını ileri süren Karataş, “O andan sonra onlara karşı hareketlerimiz değişti. Daha sonra olay tamamen cumhuriyet savcımızın talimatları ile gerçekleşmiştir” dedi. 19 Ocak 2014'teki baskında MİT mensuplarını kimlik göstermelerine rağmen yere yatırıp tartaklayan ekibi yöneten Karataş'ın, gerçeği anlamak için neden 15-20 dakikaya ihtiyaç duyduğu konusu ise belirsiz kaldı. Jandarma Komutanlığı'nda görevli Selahaddin Özenli ise mahkemedeki sorgusunda, “TIR'ların MİT'e ait olduğunu bilseydim böyle bir eylemi yapmazdım” iddiasında bulundu.
Kayıtlar iki isme
Operasyona ilişkin görüntüleri çeken askerlerden biri olan Jandarma Komutanlığı'nda görevli Mehmet Şirin Aslan, “İlçe Jandarma Komutanı'na döndüğümüzde iki hafıza kartını da tüm amirlerim huzurunda Binbaşı Bekir Karataş'a teslim ettim. Bu işlemi kartları bilgisayara aktarmadan yaptım. Zira konunun hassasiyeti bunu gerektiriyordu” dedi. Diğer çekim yapan askerlerden Astsubay Yasin Yalçınkaya ise görüntülerin bulunduğu hafıza kartını Önder Kır'a verdiğini, onun da Cumhuriyet Savcısı'na ilettiğini söyledi.
Takçı El Kaide yaz dedi
Casusluk soruşturmasında yargılanan ve tutuklanarak cezaevine gönderilen Üsteğmen Önder Kır, geçtiğimiz günlerde savcılığa verdiği ifadesinde ihbar gelmeden saatler öncesinde Savcı Aziz Takçı'nın evine gittiğini söylemişti. Kır ve Takçı'nın görüşmesinden yaklaşık 2 saat sonra ise Ankara Jandarma İstihbarat görevlisi Gültekin Menge saat 7:30'da isimsiz ihbarda bulundu. Bunun üzerine telefonla Savcı Takçı'yı aradığını söyleyen Önder Kır, savcının talimatıyla ihbarda yeralmayan 'El Kaide' ibaresini arama kararına eklediklerini itiraf etmişti. Mahkemedeki sorgusunda da TIR'ların durdurulacağından operasyon öncesi haberdar olduğunu belirten Kır, tüm süreci Savcı Takçı ile paylaştığını ve arama tutanağına 'El Kaide' ibaresinin konulmasını Takçı'nın istediğini itiraf etti. Kır, “İhbar gelince savcı bey, El Kaide bağlantılı terör örgütüne silah ve mühimmat sağlama konulu bir arama talebi düzenlememizi istedi” ifadelerini kullandı.
17 MUVAZZAF ASKER TUTUKLANDI
MİT TIR'larına yapılan operasyonla ilgili önceki gün İstanbul Merkez Komutanlığı'nda savcılık sorguları tamamlanan 32 asker tutuklanma istemiyle İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Dün 17'si "Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olmak" ve "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs"ten tutuklandı, 15'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 10'u hakkında yurtdışına çıkış yasağı kondu. 2 asker daha önce savcı tarafından serbest bırakılmıştı.