PKK PROPAGANDASINDAN TUTUKLANAN İMAMA TAHLİYE
Şırnak’ın Uludere İlçesi Uzungeçit Beldesi'nde öldürülen 11 PKK’lıdan 4'ü için kurulan taziye evinde, "Onlar ezilen bir halkın şehitleridir" dediği iddiasıyla 2 ay önce tutuklanan emekli imam Mehmet Nuri Tanrıkulu’nun yargılanmasına 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya, hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2 maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezası istenen Tanrıkulu ile avukatları katıldı.
İddianameyi okuyan mahkeme başkanı, sanığın emekli imam olup, DTP’nin İmamlar Konseyi Üyesi olduğunu, güvenlik güçleriyle çeşitli tarihlerde girdikleri çatışmalarda öldürülen 'Serxebun' kod adlı Ahmet Okur, 'Serkeft' kod adlı Savaş Güneş, ‘Mahir’ kod adlı Fecrettin Eren için düzenlenen cenaze törenlerinde yasadışı sloganlar atıldığı, örgüt bayraklarının açıldığı, sanığın da bu törenlere katıldığı belirtildi. Uludere’de öldürülen 11 PKK’lıdan Diyarbakır nüfusuna kayıtlı olan 4’ü için Mekke Camii'ndeki yasevi ve Kulplular taziye evinde DTP’nin organizasyonuyla kurulan taziyeye katıldığı, sanığın ayrıca Roj TV’de açıklamalarına yer verildiği, Cd çözüm tutanaklarına göre “Şehitler inançları uğruna yaşamlarını yitirenlerdir. Onların felsefelerine, ideolojilerine sahip çıkmalıyız. Onlar mazlum ve ezilen bir halkın şehitleridir'' dediğini belirtti.
"ŞEHİT ASKERİN CENAZESİNE DE KATILDIM"
İddianamenin okunmasından sonra söz alan sanık Mehmet Nuri Tanrıkulu, Gabar dağında PKK’lılar tarafından şehit edilen bir asker ile suikast sonucu şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın da cenaze törenlerine katıldığını belirterek şöyle dedi:
“Hangi görüşte fikirde olursa olsun, cenazelere katılmak Allah’ın emridir. Ben dini vecibeleri yerine getirdim. 30 yıllık hizmetim var. Emekli imamım. 12 kan davasını çözdüm. Ayrıca örgüt üyesi için okutulan mevlide katıldım. Roj TV’ye ise kesinlikle katılmadım. Benimle ilgili bir takım haberler vermiş olabilirler. Ancak ben kendim bu televizyona bağlanıp konuşmadım. Ayrıca ‘Şehitler inançları uğruna yaşamını yitirenlerdir. Onların felsefelerine ve ideolojilerine sahip çıkmalıyız. Onlar mazlum ve ezilen bir halkın şehitleridir’ şeklinde bir cümle kullanmadım. Sadece Allah’ın şehitlik mertebesini nasıl tarif ettiğini anlattım.'' Mahkeme Başkanı'nın sanığın evinde ele geçen ve toplatma kararı bulunan kitaplarla ilgili sorusuna ise Tanrıkulu, “Ben okumaya meraklıyım. Evimde paşaların kitapları bile var. Ancak o kitapların yasak olduğunu bilmiyordum'' diye yanıtladı.
Kısa bir ara veren mahkeme, sanığın tahliyesine karar verip duruşmayı erteledi.