Gündem
  • 26.10.2025 10:00

PKK’yi en iyi bilen isimden çarpıcı tespitler! Derin proje çökertildi

Prof. Dr. Ali Kemal Özcan, ‘Derin CHP ve FETÖ’nün İmamoğlu ile Demirtaş üzerinden kurguladığı tuzağı anlattı. 30 yılı aşkın PKK ve Öcalan üzerine çalışan Özcan “CHP-Demirtaş-FETÖ, Erdoğan’ı yıkmak istiyordu. Erdoğansız Türkiye’nin tetikçisi olarak Selahattin Demirtaş seçildi. Başrolde derin CHP-FETÖ-Demirtaş vardı. Amaçları çözüm değil çözümsüzlüktü. Erdoğan’ın kararlılığı, Bahçeli’nin sürpriz çıkışı hain projeyi bitirdi” dedi.

Türkiye gazetesi terörsüz Türkiye projesinin ilanı ve sonrasında geçen 1 yılın ardından Güneydoğu ve Doğu’da halkın nabzını tuttu. Elâzığ, Diyarbakır, Tunceli özelinde yaptığımız görüşmelerde süreci sabote endişesi öncelikli unsur olarak öne çıkıyor. İsmi 2019 seçim sürecinde İmralı ziyareti ve okuduğu Öcalan bildirisi ile gündeme gelen Prof. Dr. Ali Kemal Özcan, devam eden terörsüz Türkiye sürecinin yıl dönümünde gazetemize özel açıklamalarda bulundu. 30 yılı aşkın süredir PKK ve Öcalan’ı çalıştığını ifade eden Özcan, şu önemli tespitlerde bulundu:

İmralı’ya gitmem tamamen kendi talebimle gerçekleşti. Devlet aslında 2019 seçimlerinde tehlikeyi görmüştü. Kendi çabalarımla bir biçimde Erdoğan’a ulaştım. Sonraki sürece Hakan Fidan müdahil oldu. İlk zamanlar devlet kanadında çözüm odaklı hamle ya da girişimlerin karşılığı yoktu. Ben Erdoğan’da o ışığı gördüm. Pratik zekâlı ve çözüm odaklı bir lider. Erdoğan, ilk iktidar yıllarında PKK ve Öcalan konusundan tamamen uzak tutuldu. Şahsen Erdoğansız bu sorunun çözüme kavuşmayacağına inancım tamdı. Hem devlet içerisinde hem de PKK’da Erdoğan-Öcalan denklemine karşı güçlü yapılar vardı. Aynı klikler tarafından “Erdoğansız ve Öcalansız çözüm” tezi işlendi. Devlet Bahçeli bu oyunu bozdu.

OVA EKİBİ SABOTE EDİYOR

Selahattin Demirtaş’ın geride kalan döneme ilişkin çok özel bir misyonu vardı. Ona biçilen asıl rol, Erdoğan’ı başkan yaptırmamaktan ziyade Öcalan’ı İmralı’ya gömmekti. Derin CHP ve FETÖ ile birlikte hareket etti. Roboski ile başladı, Kobani ve meclis ile devam etti bu misyon. Karasu, Kalkan ve S. Ok gibiler de (fiilî olarak, niyetlerinden bağımsız) aynı projenin dağ ayağını oluşturdu.

ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ!

Önü arkası en anlaşılır Türkçe ile beslenmemiş “Öcalan’ın özgürlüğü olmadan” diye başlayan cümlelerin, beka kaygısı ile yüklü Türklüğün sosyolojik dinamiklerinin, derinliklerdeki ultra CHP faşizminin yedeğine/yardımına koşmaktan başka ne faydası var? 8 yıllık suskunluktan sonra Leyla Zana “Erdoğansız ve Öcalansız kendi aramızda çözeriz diyenler oldu” deyiverdi. Hem de örgüte yakın bir gazeteye. Kimdi bu ‘aramızda’ diyen taraflar?

CHP-FETÖ-KEMALİST İTTİFAKI

O süreçte CHP-Demirtaş-FETÖ faktörü çok etkili oldu. Çünkü Erdoğan’ı yıkmak istiyorlardı. Derin CHP-FETÖ ve harici aktörlerin oluşturduğu Erdoğansız Türkiye konseptinin tetikçisi olarak Demirtaş seçildi. Bu ittifakın amacı çözüm değil, çözümsüzlüktü. Erdoğan’ı başkan yaptırmamak, Öcalan’ı da İmralı’ya gömmek üzere kurulan bir ittifak oldu. Kemal Kılıçdaroğlu ve Demirtaş eş zamanlı olarak parti başlarına geçirildi. Öcalan 2019’a doğru, İmamoğlu-Demirtaş gerçeğini ‘daha yakından’ gördü ve kendince tedbirini almaya çalıştı. İkisinin de kime-nereye hizmet ettiğini biliyor bence.

İMAMOĞLU=İKİNCİ HENDEK

İmamoğlu’nun kazanması aslında ikinci hendek vakasıdır. Geldiğimiz noktada bunu daha iyi anlıyoruz. DEM’de yeğen Ömer dâhil hiçbir vekilin veya üst yöneticinin ‘kurucu önder’ gerçekliğiyle alakası yok. Bu sorun çözülürse tüm ayrıcalıklarını kaybederler, biliyorlar bunu. Restoranda komi olamayacak figürler yıllardır Kürtleri temsil makamlarının ‘demirbaş’ köşelerindedir maalesef. Erdoğan ve Öcalansız çözüm hayali kuranlar aslında tam anlamı ile bir Çözümsüzlük Cephesi. Bunlar maalesef aktifler ve en kritik mevkilerde görev yapmaya devam ediyorlar.

OVADA PARALEL YAPI

Ovada paralel bir yapılanma kurdular. Yeni dönemi de bunlar üzerinden başarısız kılmaya çalışacaklar. Devletin en fazla bu noktaya odaklanması gerekir. Fiilî faaliyetleriyle hepsi Öcalan düşmanı ve onun cezaevinden sağ çıkmaması için çalışıyorlar. Çözüm sürecini bitiren hendek eylemleri ve benzeri olaylarla ilgili Karayılan bile ‘yanlış yaptık’ derken, Demirtaş ovada (yasal alan adına!) ‘hendek-çukur diye küçümseyenler tarihe baksınlar!’ deyiverdi. Öcalan en geç bir haftada bu yapıyı tamamen işlevsiz-işsiz bırakır. 2019’da ‘Bu işi bir haftada bitiririm’ dediği, asıl yanıyla buydu. Her şeye rağmen, hem devlet hem örgüt cephesinde en büyük tehdit yine içeridedir: İki tarafa da derinden sirayet etmiş Çözümsüzlük Cephesi’nin kolları işlevsiz edilmeden, kimse Türk-Kürt ilişkilerini tarihsel rayına oturtamaz.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
 

Güncellenme Tarihi : 26.10.2025 08:24

İLGİLİ HABERLER