Yaşam
  • 27.12.2004 00:28

PROF. DR. AHMET ERCAN : 10 GÜN İÇERİSİNDE TÜRKİYE'DE DAHİL DÜNYA ÜZERİNDE BİR YERDE YİNE BÜYÜK BİR DEPREM OLACAK

BULUT MÜLHİM
İSTANBUL  - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Grubu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Hint Okyanusu’nda meydana gelen 8.9 büyüklüğündeki depremin etkilerinin 10 gün içinde görüleceğini açıkladı. ''Ben her büyük depremden sonra bir hafta on gün çekince yaşarım'' diyen Ercan,''Güney Asya’daki depremin ardından dünya sallanıyor. Bu 1 hafta ya da 10 gün sürer. Bu 100 atom bombası gücündedir. Bu çekirdeğe kadar gitmiştir. Dünyanın herhangi bir yerinde kırılma birikmeler varsa boşalabilir. Dün akşam berrak bir hava vardı. Dolunay vardı. Dolunay zamanlarından çok çekinirim. 40 bin yıllık istatistikler dolunay zamanlarında artış gösteriyor. Dolunay zamanlarında deprem sayıları 5 kat artar''dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Grubu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Güneydoğu Asya'da sabah saatlerinde meydana gelen 8.9 büyüklüğündeki depremi değerlendirerek, "İstanbul'da böyle bir deprem olsaydı, yapıların yüzde 2'si dahi ayakta kalmazdı" dedi.


Prof. Dr. Ahmet Ercan, Güney Asya'da meydana gelen şiddetli depremi, İHA'ya değerlendirdi. Dünyada 8 şiddetindeki depremlerin yılda bir defa olduğunu belirten Ercan, "Ama 8.9 büyüklüğünde bir deprem yaklaşık 40-50 yılda bir oluyor. Son 9 büyüklüğündeki deprem Alaska'da 1964 yılında oldu. Bu depremden çıkan güre, 1999 Kocaeli depreminden çıkan gürenin iki katı kadar. Yani yaklaşık 150 ile 175 tane atom bombasının çıkardığı güreye eşit güre çıkmış durumda. Gölcük depremi de yaklaşık 79 tane atom bombasına denkti" diye konuştu.


Böyle bir depremden sonra oluşan deprem dalgalarının doğal olduğunu belirten Ercan, yaşanan depremin, Türkiye'deki fay hatlarını tetikleyecek nitelikte olmadığını ifade etti. Ahmet Ercan, "Maldiv Adaları denizden yaklaşık 30-40 cm. yukarıda olduğu için büyük ölçüde etkilenmiştir. Depremin moment büyüklüğü 8.2'dir. Aynı büyüklükteki deprem eğer yerleşim alanlarına yakın bir yerde olsaydı tozunu arttırırdı. Bu şiddete dayanacak yapı pek yoktur. İstanbul'da böyle bir deprem olsaydı, yapıların yüzde 2'si dahi ayakta kalmazdı. Çünkü İstanbul'daki yapıları biz 7.5 büyüklüğüne göre yapıyoruz. İstanbul'da, 8.2 büyüklüğündeki bir depreme dayanacak bir yapı yoktur" ifadelerini kullandı.


'Olası bir deprem durumunda, İstanbul'da tsunami tehlikesi var mı?' sorusuna Ahmet Ercan, "Tabii ki bu büyüklükte bir deprem olursa, deprem dalgalarının büyüklüğü çok şiddetli olur ve deniz kıyısında hemen hemen hiç bir yapı kalmaz" cevabını verdi.


Ercan, olası bir deprem karşısında İstanbul'daki en riskli bölgeleri şöyle sıraladı:


"Çekincesi en yüksek alanlar, deprem bölgesine en yakın alanlar olacaktır. Biz İstanbul'un içinde doğrudan doğruya herhangi bir deprem beklemiyoruz ama İstanbul etkilenme bölgesi içinde olacak. Olacak depremlerin bir tanesi Sivriada-Bakırköy arasında 6.4-6.5 büyüklüğü arasında, bir tanesi de Marmara Ereğlisi'nin 5 kilometre içerisinde 7.0 ile 7.2 büyüklüğü arasında bekleniyor. Bu büyüklükteki bir depremler İstanbul'u çok fazla etkilemeyecektir. Yoksulların oturmuş olduğu kötü konutlarda ağır yaralanmalar ve göçükler olabilir. Ama 7.2'lik ve ardından gelen depremler daha sonra yorulmuş yapıları etkileyebilir. Zeytinburnu, Bakırköy Osmaniye Mahallesi dolayları, Bakırköy'ün kıyı kesimi, Florya'nın bir kısmı, Küçükçekmece'nin sağlı sollu iki tarafı, Avcılar, özellikle Ambarlı'nın bulunduğu bölümler, Yakuplu, Haramidere'deki yeni yapılar, Esenyurt, Esenköy, Esenkent, Büyükçekmece, Beylikdüzü'nün yamaç kesiminde olan yapılar, Silivri'nin bulunduğu kesim, Anadolu yakasında ise Maltepe ve Kartal'ın deniz kısmı, Tuzla'nın belli bir kısmı depremden en çok etkilenecek bölgeler olacaktır. Beşiktaş, Dereiçi, Ihlamur, İstinye bu depremlerden en çok etkilenecek kesimlerdir."


Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremden korunmak için neler yapılması konusunda, "Benim depremden korunmak için yık, yap, düz yükselt başlığı altında bir tasarım vardı. Türkiye ve İstanbul'da depreme çözüm diye bir kitap yazdım. Bunu Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sundum. Kendisi benden 2 sayfalık ayrıca bir özet rapor istedi. Biz şu anda mahalle mahalle, İstanbul'da nerelerin yıkılacağını biliyoruz. Mahalle muhtarlıklarında kişilerin ad ve soyadları da belli olduğuna göre depremde göçük altında kalacak insanlar ad ve soyadlarıyla bellidir. Bu mahallelerin tamamiyle yıkılıp yerine çok katlı yapıların yapılması gerekiyor. Geniş alanların açılması gerekiyor. Sayın Erdoğan benim vermiş olduğum tasarıyı benimsemiştir. Toplu konut yapıları hızlandırılmıştır. İstanbul'un yenilenmesi gerekiyor. Bu durumda İstanbul'da herkes bu depremi burnu kanamadan atlatabilir" dedi.

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:31

İLGİLİ HABERLER