RADİKAL BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ: KÖPRÜ ÜCRETİ 20 YTL OLSUN
BOĞAZ köprülerindeki trafik sorununu çözmek için gişelerin kaldırılması çalışmaları sürerken, ulaşım konusundaki yazılarıyla tanınan gazetecilerden alternatif çözüm önerileri geldi. Geçişlerinin ücretsiz değil tam tersine astronomik tarifeli olması gerektiğini savunan gazeteciler, araç trafiğinin yüzde 70’ini oluşturup köprüden insan geçişinin sadece yüzde 2.5’unu sağladığını belirttikleri özel otomobil yerine toplu taşıma kullanımını artırmak için 20 YTL’ye varan ücret alınması görüşünde.
Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz: Anadolu’dan geçişte zaten gişe bulunmuyor. Ama yine de trafik akmıyor. Çünkü, bu kadar çok aracı yollar kaldırmıyor. Araştırmalara göre geçen her 100 araçtan 85’i, yolcuların sadece yüzde 15’ini taşıyor. Bu veri toplu taşımacılığın önemine de işaret ediyor. Gişeleri kaldırdığınız anda, trafiğin akışı daha da yavaşlayacak.
Radikal Gazetesi Yayın Yönetmeni İsmet Berkan: ‘Köprü araç trafiğinin yüzde 70’i, içinde tek yolcu olan kişisel otomobil. Buna karşılık köprüden geçen insan sayısının sadece yüzde 2.5’i kişisel araçlarını kullananlar. Trafiğin yüzde 20’sini oluşturan toplu taşıma araçları insanların yüzde 90’dan fazlasını taşıyor.
Radikal Gazetesi Yazarı Nur Çintay: Cipinde mütemadiyen telefonla konuşup, müziğin ritmine uyup, sakız çiğneyerek mi karşıya geçmek istiyorsun? E o zaman bedeli de 20 YTL olsun!
İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İnal Seçkin: Bence köprü ücretinin arttırılması trafiği azaltmaz. Köprü yapıldığında, fiyatı çok dendi. Ancak kısa sürede trafik eskisini aştı. ÖZLEM YILMAZ
Gişesiz köprü yerine yüksek ücretli çözüm
Emre Aköz’ün önerileri: Köprü gişelerine dokunmayın. Köprü geçiş fiyatını radikal biçimde, mesela 10 YTL’le çıkarın. Ancak otobüs, dolmuş, taksi ve motosikletler bedava geçsin. Bostancı-Maslak gibi hatlara otobüs dolmuş koyulsun. Geçiş fiyatına yapılan aşırı zam, yolları rahatlatacağı için toplu taşıma araçları çok daha hızlı bir biçimde gidip gelecek .
İsmet Berkan’ın önerileri: Şehir merkezine binek otomobille gelmek de caydırılmalı, park yeri ücretlerini buna göre belirlemeli. Yani, Şişli’nin, Beşiktaş’ın, Nişantaşı’nın, Eminönü’nün, Laleli’nin park ücretiyle Pendik’in, İstinye’nin, Küçükçekmece’nin park ücreti aynı olmamalı. Birinci sırada saydığım semtlerde bugünkünün iki katından az olmayan park ücretleri alınmalı.