ROCKISTANBUL'DAN KALANLAR...

İSTANBUL - Karadeniz havası dört gün Rockİstanbul'cuları yağmurla tehdit etse de kimsenin huzurunu kaçıramadı. İlk gün biraz yağdı, son üç gün hava iyiydi. Festival sayesinde elektronik müziğin gerçek efsane ismi Kraftwerk'i dünya gözüyle görmüş olduk. Garbage ve Megadeth ise konserlerini ikinci kez ve yine tadında bıraktı. (Ancak Megadeth'in tadı damağımızda kaldı). Rockİstanbul dosyasını kapatmadan önce geriye dönüp neler olup bittiğine kısa kısa değinelim dedik.

Pazar günü ÖSS 'gazabı'ndan nasibini alanlar sınav sonrası soluğu Solar Beach'te aldı. İlk gün gençler arasındaki muhabbet daha çok 'Kaç matematik yaptın?' etrafında dönüyordu.
Basın mensupları için ayrılan yer, Şark köşesi gibiydi. Nargile, Türk kahvesi, çay, tavla, sedir ve bıyıkları itinayla çizilmiş yeniçeri kılıklı mankenler... Velhasıl metal, rock ve hip-hop dinledikten sonra sedirde oturup nargile içmek, bir nevi 'jetlag' etkisi yarattı.
Kolibasiliymiş, dalgalıymış, Karadeniz burası, adamı yutarmış nafile. Her fırsatta 'cumburlop' denize...
Kilyos'un merkezinden festival alanına giden yolu bulmak için güneşten burnu, omuzları kızarmış (haşlanmış) gençleri takip etmek yeterliydi.
Festivalin yemeği haşlanmış mısırdı. Mısır yedikten sonra betona
oturup soğuk bir şeyler içen arkadaşlara şimdiden geçmiş olsun.
Öyle 'Bi Megadeth'e bakıp çıkcam' demek yoktu. Ana sahne önü tıklım tıklımdı. Babalar da esti geçti adeta.
Rockİstanbul'dan Türkiyeli Hobbitlere selam olsun! Bu yıl ana sahne yanına kurdukları dev ekranla nice 'boy fukarası'nın hayatını kurtardılar.
Kurban'a kurban olsunlar! Sahnede hep iyiler ama bu sefer bir başkaydılar. 'Bu festivalin en iyi performansını Kurban sundu' diyenler çoktu.
Garbage... İyiydi, hoştu, Shirley Manson minimini eteğiyle göze hitap etti ama Kurban ve Megadeth'ten sonra 'yağdı ama gürlemedi'.
İnternet gençliği işte... Megadeth, Garbage ortalığı yıkıyor. E-kolay'ın koca internet çadırında boş yer yok.

:Müjde Yazıcı, Tümay Yazıcı -Radikal