Medya
  • 16.12.2003 00:26

RTÜK'E GELEN ŞİKAYETLER SAÇ BAŞ YOLDURTUYOR!..

ANKARA/İxtanbul.com yazarı Savaş Kalafat, RTÜK'e gelen şikayetlerin tamamını köşesine taşıdı.Kalafat, "RTÜK kendisine gelen şikayetleri derlemiş. Üstelik bunları tasnif edip yüzdelere ayırmış. Güzel Türkiyem’den “güzellik manzaraları”na dönüşen bu malzemeyi sizinle paylaşmak istedim " dedi.İşte halkın şikayetleri.. Bu şikayetler adamı kudurtur! Yıllardır Demokles’in kılıcını özel kanalların tepesinde, programların kaderinin üzerinde sallandıran RTÜK kendisine gelen şikayetleri derlemiş. Üstelik bunları tasnif edip yüzdelere ayırmış. Güzel Türkiyem’den “güzellik manzaraları”na dönüşen bu malzemeyi sizinle paylaşmak istedim. Genel sonuç itibariyle anlaşılıyor ki, bu ülkenin içindeki bazı insanlar, toplumun ahlakını, namusunu ve geleceğini düşünüyor. Onlardan Allah razı olsun. Onlar olmasa halimiz ne olurdu acaba? Bu durumun çıktısına bakılınca, “onların” dışında “gerisi” hiç düşünmüyor. Kimler, neyi, ne kadar düşünmüş, kimler, kimi şikayet etmiş, listeye girmiş. Değerlendirmeye tabi tutulup haklarında fatura kesilmiş. Geliyor, işte şimdi geliyor, güzel Türkiyem’in televizyon ahlakının karnesi geliyor... Haber bültenleri sıranın başında. Millet, büyük kanalların haber bültenlerini adeta mahkum etmiş. RTÜK’ün şikayet hattına gelenlere bakılınca ilk sırada Star Haber (% 67,5) var. Ardından Kanal D (% 17.7), sonra Show Tv ( % 9.64) ve ATV (% 5.42) yer alıyor. Gelen şikayetlerde dikkati çeken ATV ve Show TV’ye yönelik ortak bir özellik var. Haberlerde reklama çok yer vermek ibaresi taşıyor. Star TV’nin haberlerinde ise diğerlerinden ayrılan bir başka özellik ise sunucusuna yapılan şikayet. Sözü geçen sunucu kim bilmiyorum ama şikayetçilerin garipliğine bakın. Sunucu eğer ahlaka aykırı bir şey yapmıyorsa kaşını gözünü beğenmedim diye şikayet edilir mi? Bu arada, Show TV’yi ise fazla magazin haberi yayınlıyor diye şikayet ediyorlarmış... Genel özellik ise karamsarlık verecek haberlere yer vermeleri. Yani isteniyor ki, her şeye rağmen Türkiye güllük gülistanlık gösterilsin. Allahım, bu ülkede bu enflasyona, bu işşizliğe, bu sosyal adalet sorunlarına rağmen ne kadar da mutlu yaşıyorum. Ya da yaşamalıyım. Hemen ülkenin adını değiştirelim, Polyanna’nın sanal saadetler Türkiye’si olsun... Haber programları denilince Savaş Ay akla gelmiş. Haber programlarında adaşım Savaş Ay’ın kulaklarını çok çınlatmışlar. Hem Sokak Arası’nı, hem de A Takımı’nı çeşitli nedenlerden dolayı şikayet etmişler. Bu şikayetlerin çoğu da Savaş Ay’ın işlediği konulara yönelik olmuş. Adam zaten 1000 voltluk enerji yüklü, Türkiye’nin kayıtdışı o kadar çok sorunu varken, lay lay lom mu yapması lazım. Magazin programı yapsa daha mı çok beğenecekler... Şikayet konularından biri çok komik geldi. Bodrum halkı için yapılan yayına yönelik şikayet... Savaş o gün bugündür Bodrum’a gidemiyor zaten. CNN TÜRK Manşet programında bir konuk ile ilgili şikayet gelmiş. Başka da şikayet olmamış... Yani anlayacağınız haber programları külliyen sınıf geçmiş. Bu arada, listede benim yaptığım ve sunduğum Star Night programıyla ilgili tek şikayet bile yok. Eğlence programları da nasibini almış. Show TV’nin Türkiye’nin Yıldızı programına ve Sıkı Dostlar’a eleştiri getirilmiş. Ortak şikayet konusu Türkçe’nin yanlış kullanılması ve argo konuşmaların geçmesi. Kanal D’nin Şahane Pazar’ı ise kişiye yönelik bir itiraz şeklinde geçiştirilmiş. Sanırım, Suheyl’in o döşeme kaplama kumaşından giydiği kostümler şikayet konusu oldu. Ben de beğenmiyorum. Değiştirsin kardeşim. İnsanda kötü his uyandırıyor. Döşemecilerin reklamını mı yapıyor, yoksa insanları zevksizliğe mi itmek istiyorlar! Zinhar değişmeli. Hatta Behzat beyaz saçlarıyla bu kadar genç göründüğü için sosyal adaletsizlik yaratmakta. Derhal saçlarını siyaha boyamalı. Kanal 7’de yayınlanan Şoray’ın Altın Günü adlı program de ise ciddi bir suçlama var. Terör örgütünün bayrak renginin kullanılması konusunda aşırı şikayet varmış. Güncel programlar da büyüteç altına alınmış. Yasemin Bozkurt’un hazırlayıp sunduğu Kadının Sesi programına ilişkin öyle bir şikayet listesi var ki, bu konudaki şikayetlerin % 71’i TGRT üzerinde toplanmış. Bir ton itiraz şikayeti içinde en çok dikkatimi çeken ise aile sırlarını açığa vurmakla ilgili ayrım... Yani eğer aile sırrı vermek istiyorsanız mutlaka Yasemin Bozkurt’a telefon açacaksınız, orada itiraf edeceksiniz. Bundan da birileri rahatsız olacak. Sanki kendi aile sırrı gibi... Kanal D’nin Sabah Sabah Seda’sına ise şöyle bir tepki var. Sunucunun hareket ve davranışlarını ve argo konuşmasını uygun bulmuyoruz demişler... Yahu Kadırgalı ne yapsın. Kadırga’da Oxford vardı da Seda mı okula gitmedi. İsmali Türüt de Trabzonlular gibi konuşuyor. Ne yani, adam bu saatten sonra Can Gürzap’ın diksiyon kurslarına mı gönderelim. Ya da Gugün Feyman’dan ricada mı bulunalım... ATV’nin artık klasiklerinden biri haline gelen A’dan Z’ye programını, yani Esra Ceyhan’ı da şikayet etmişler. Üstelik de komik bir nedenle. Programın uzun sürmesi... Konukların konular hakkında düşüncelerini dile getirirken kullandıkları üslubun kötü olması da bir başka şikayet sebebiymiş. (Bazen bu şikayetçi vatandaşlar hadlerini öyle aşıyorlar ki!) Sırada magazin programları da var. Magazin programları arasında başı Televole çekiyor... Toplumun manevi değerlerine aykırılık başlığı altındaki şikayetleri diğerleri için de sıralamışlar. Sanırım bazı şikayetler de Petek Dinçöz’e gidiyor. Bu şarkıcı hanımın görüntüleri her programda yer alınca bazı ünlüler rahatsız tepkisi veriyorlar. Sıradan vatandaş gibi telefon açıp şikayette bulunuyorlar... Pazar Keyfi için de, ATV’nin Magazin Keyfi için de benzer şikayetler gelmiş... ATV’nin Özel Hat adlı magazin programı için ahlaka aykırılık diye ahkam kesmişler. Yahu yıllardır bu programı izlerim bir tane ahlaka aykırılık görmedim. Bu şikayeti yapanların hangi ahlak sistemine ait olduklarını tahmin etmekte zorlanıyorum... Show TV’nin Acun Firarda programı da yoğunluk açısından en çok şikayet edilenler arasında... Gerekçe hazır, çocukların ahlaki gelişimini bozmak... Ahlaka aykırı davranmak. Kimler şikayet etmiş? Çocuklarını gecenin 22.00'de yatağa sokmayan anneler ve babalar... Ya da hala çocuk kalmış büyükler. Acun’a söylemek lazım programın üzerine trafik işareti gibi çocuklar seyretmesin uyarısı koysun. O zaman da şöyle bir şikayet gelir. Gittiği her ülkede Türk insanının ağzını sulandırıyor, özendiriyor diye... Bence bu programı yayından kaldırmalı. Acun Bey yurtdışına gidecek bütün dünya nimetlerini görecek ve oradan bize bildirecek, biz de burada derin bir “iç” geçireceğiz, sonra da bademciklerimiz şişecek. Yok böyle adalet. Hemen kalksın. Acun’da firar filan etmesin, bizzat çıplaklar kampına sürülsün. Klipleri de unutmamışlar. Rapor uzayıp gidiyor ama diğerleri konusunda bilgi edinmeniz için benim bir kilometre daha yazı yazmam gerekiyor... Bu yüzden kliplerin adlarını verip yazımı bitireceğim. Namuslu, ahlaklı ve de alıngan nezih televizyon seyircisi, Nez’in klibini müstehcen buluyormuş. Şarkısından çok vücut hatlarının çektiği dikkat, seyirciyi fena halde rahatsız ediyormuş. Bence yerden göğe kadar hakları var. Ben de Nez’i seyrettiğim zaman “garip” oluyorum! Müziği filan unutuyorum. Bu hanım şarkıcı büyük bir gazetenin haftalık ilavesine, “Ben daha bitmedim, ünümü Avrupa’da da sürdüreceğim herkes görecek” demiş. O böyle kıvırtırsa bırakın Avrupa’yı, dünya görür gününü! Shakira nasıl çıktı? Nez on tane Shakira etmez mi? Hande Yener’in klibi de şikayet edilmiş. Ahlaka aykırı denmiş. Sonra da Hande’nin tipiyle ilgili şikayet getirilmiş. Hande’ye söyleyeceğim, hemen tipini değiştirsin. Nezih televizyon seyircisi bu tipi beğenmemiş. Hemen değiştireceksin kardeşim! Emre Altuğ’un klibi de cinsel içerikli bulunmuş. Ahlaka aykırı denmiş. Hani şu tüysüz vucudunu sergilediği sahnelerin olduğu klip. Emre’nin bu klibinden sonra, bütün yazlık mekanlardaki pek çok genç ağdalı ve Baby Oil yağıyla parlatılmış vucudlarıyla ortalarda dolanmaya başlamış... Aynı şey Rober Hatemo için de tekrarlanmış. Ama kimsenin dikkati, yabancı müzik yapan kanallarda yayınlanan klipler üzerinde yoğunlaşmamış. Ben de bu köşeden şikayet ediyorum. Nedir o Madonna’nın hali. Yasaklayın kardeşim. Kadının şarkısını da, klibini de, hiçbir “şey”ini bu ülkeye sokmayın! Ahlakımızı “şey” ediyor! Nicole Kidman’ın filmine ne demeli. Hani şu 25 milyon dolar alıp da tiyatro sahnesinde çektiği filme. (Dogwille adlı film şu sıra vizyonda.) Oyunun bütün erkek oyuncuları, kadının yatağına giriyor. Sonra da Nicole’un azılı mafya olan babası gelip, bütün kasabayı çoluk çocuk demeden kurşuna diziyor. Ben de Nicole’den şikayetçiyim. Lenny Kravitz denen adamın suratını gördünüz mü? Ahlaka mugayir değil ama gönlümüzde, ruhumuzda barındırdığımız Nicole’ümüze yakıştırımadık o çirkin herifi! Tez zamanda telefon açıp RTÜK’e şikayet edeceğim. Hemen ayrılmalarını talep edeceğim. İşte anlı şanlı şikayet listemiz böyle bir içerikte. Şimdi siz RTÜK üyesi olsanız ve her isteğe cevap vermeye kalksanız, kimi asar, kimi ihya ederdiniz? Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:15

İLGİLİ HABERLER