
Sağlık Bakanlığı 3 milyon Türk vatandaşını tarttı, durum vahim
Bakan Memişoğlu'ndan canlı yayında önemli açıklamalar: Şu ana kadar 3 milyon insanı tarttık
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TRT Haber'de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Memişoğlu yaptığı açıklamada "Şu ana kadar 3 milyon insanı tarttık ve boyunu ölçtük. Yüzde 35'i fazla kilolu. Biz şu anda dünyanın en üst seviyesindeyiz kilo anlamında. Yüzde 27'si obez bir de. Yani toplam yüzde 52-55 bandında insanlarımız istediğimiz kiloda değil. O nedenle biz bu kiloyu insanların sağlığı için istiyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TRT Haber Kanal Koordinatörü Mücahid Eker'in sorularını yanıtladı.
Bakan Memişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Şimdi biliyorsunuz, özellikle 1999 depreminden sonra devlet olarak, AFAD'ın kurulması ve depremlere karşı hazırlıklı olma konusundaki politikalarıyla da gerçekten Türkiye bu tür afetlerde çabuk reaksiyon verebilen ve organize olabilen bir ülke. Maalesef deprem bizim gerçeğimiz. Özellikle büyük afet olarak yaşadığımız hem 6 Şubat'ta hem daha öncesinde, deprem felaketleriyle karşı karşıya kaldık. Tabii deprem anında veya deprem sonrasındaki reaksiyonlar ve o konudaki yönetsel yeteneklerin esasında deprem öncesinde çok daha hazırlıklı hale getirilerek can kayıplarının veya fiziki yapıların kaybının önlenmesi çok daha kolay.
Biz Sağlık Bakanlığı ve sağlık sistemimiz olarak hem 6 Şubat depreminde hem daha öncesinde hem COVID'de de bu tür afetlerle mücadelede ve hazırlık anlamındaki yeterliliğimizi esasında dünyaya ispat ettik. Hatta şöyle söyleyeyim, 6 Şubat depreminde gerçekten çok büyük bir acı ve çok büyük bir alanda yüzyılın esasında felaketiyle karşı karşıya kaldık ve sağlık sistemimiz ilk 24 saat dahil, ilk 0'ıncı saniyesinden itibaren, bu 11 ildeki bütün insanlarımızın yardımına koşabilen, aynı zamanda koordinasyonunu iyi sağlayan ve oradaki bütün yaralıların ve gerekli olan tedavileri yerinde veya işte Mersin, Adana, İstanbul gibi, Ankara gibi drenaj sisteminde kullanarak çok büyük bir başarı elde etti. Bu hem Dünya Sağlık Örgütü, hem dünyadan gelen, bize destek veren bütün ülkeler tarafından hayranlıkla ve takdirle karşılandı. Bu konuda ben o zaman görev yapan her vatandaşımıza, ama özellikle sağlıkçılara çok teşekkür ediyorum.
'ŞEHİR HASTANELERİ DEPREMLERDE ÖNEMLİ FONSİYONLAR GÖRDÜLER'
Bizler sağlıkla ilgili depreme hazırlığı en çok ön planda tutan kurum oluyoruz ve olmalıyız da. Ve bugün de aynı şekilde bizim deprem öncesi hazırlıklarımız her depremde veya her afette aldığımız tecrübelerle, geri bildirimlerle daha da geliştiriyoruz. Özellikle İstanbul'da, mesela son depremde dahil bizim şöyle bir alanımız var. Sağlıkla ilgili ilk 8, 72 ve ondan sonraki saatlerle ilgili planlamalarımız var. Böyle olunca da biz esasında depremin planlamasını ve depremde nasıl hareket edeceğimizi deprem öncesinde personelimize ve sağlık çalışanlarına öğretiyoruz. Bu neyi sağlıyor bize? Esasında reaksiyonun o deprem anında kendi kendine olabileceğini, kendi kendine yönetsel olarak ne yapacağını bilen bir sağlık sistemini oluşturduk. Yani siz 0'ıncı saniyede deprem olduğunda veya İstanbul örneğini vereyim bizim sağlıkçılar o anda ne yapacaklarını, nasıl bir reaksiyon göstereceklerini, nasıl hareket edeceklerini öğreniyorlar.
İstanbul için de özellikle söylüyorum, 12 tane hastanemiz var izolatörlü, şehir hastaneleri büyük oranda. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi şehir hastaneleri bizim hayalimizdi, gerçeğe dönüştürdük ve en önemlisi de bu depremlerde inanılmaz fonksiyonlar gördüler. Çünkü izolatörlü, yıkım imkanları veya yıkılmayla ilgili bir riskleri yok. 24 saat çalıştıkları için de depremde bizim ana üslerimiz olacaklar ki Mersin öyle oldu, Adana öyle oldu ve sağlık sistemi bu ana omurga üzerinde kendi kendine ilk 24 saat yetebilecek kadar hazır halde.
Güncellenme Tarihi : 16.6.2025 01:52