SANKİ 'KÜRTÇE KONUŞMA' DİYEN VAR... ROJ TV DESTEKÇİSİ BELEDİYE BAŞKANI YİNE ÇARPITTI...
Baydemir, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nce Dağkapı semtinde "Temizlik Kampanyası"nın başlaması dolayısıyla düzenlenen törende, kentin son 20 yılın en büyük karını ve en büyük don olayını yaşadığını, karla mücadelede büyük bir sınavı başarıyla verdiklerini söyledi.Kentin bütün ana arterlerini trafiğe açık halde tutmayı başardıklarını ifade eden Baydemir, 5 günlük çalışma sonrası kentteki özellikle don olayı ve tuzlamadan kaynaklı ana arterlerde bazı tahribatlar yaşandığını belirtti.
Baydemir, şu anda Diyarbakır’ın 6 ayrı bölgesinde 10 ayrı ekiple çalışma başlattıklarını, amaçlarının 6-7 günlük kış koşullarının ortaya çıkardığı kirlenmeyi ve tahribatın onarılması olduğunu bildirdi.
Alt kademe belediyelerle birlikte toplam bin 200 gönüllü ve belediye çalışanıyla çalışma yürüttüklerini kaydeden Baydemir, bugün temizliğin önemli kısmını bitirmeyi hedeflediklerini ve bir kaç gün içerisinde çalışmaların tamamlanacağını kaydetti.
İNCELEME VE SORUŞTURMALAR
Baydemir, tören sonrası gazetecilerin, hakkındaki inceleme ve soruşturmalarla ilgili sorularını yanıtladı.
Roj Tv ile ilgili gönderdikleri mektubun gerek dayanak noktalarını gerekse içeriğinin toplumsal ihtiyaçtan kaynaklı olduğunu savunan Baydemir, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce 56 belediye başkanının tutumu Türkiye demokrasi kültürüne katkı sunma tutumudur. Ve mektup kaleme alınırken, mektup gönderilirken, büyük sorumluluk duygusuyla kaleme alınmış ve yine sorumluluk duygusuyla gönderilmiştir. Eğer biz ülke olarak ülkemizdeki kamu dinamikleri olarak veya toplumsal dinamikler olarak insanlarımızın farklılıklarımızın kendilerini demokratik olarak ifade etme kanallarını kapatırsak, kaygım o ki şiddet kültürüne dönüşe zemin hazırlamış oluruz." Baydemir, bildiği kadarıyla müfettişlerce hazırlanan dosyanın Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildiğini de belirterek, "Bize göre herhangi bir suç ihtiva etmemektedir. Tam tersine demokrasi kültürüne bir katkının örneğiyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum" diye konuştu.
YENİ YIL TEBRİKİ
Kürtçe yazılan yeni yıl tebriki ile ilgili olarak da Baydemir, şöyle konuştu:
"21. yüzyılda Türkiye’nin AB kapısına dayandığı bir dönemde Kürtçe yazılan (yeni yılınız kutlu olsun), temennisinden dolayı ve bunu da ülkemizin çok önemli bir yurttaş topluluğunun kullanmış olduğu bir dille yazmış olmamızdan kaynaklı böylesi bir soruşturmanın başlatılmış olması, bunun davaya dönüştürülmek istenmesi, kanımca bir suç unsuru olmadığı gibi Türkiye’nin uluslararası platformda kendisini ifade etmesinde zorlanacağımız bir uygulamadır. Bu itibarla da ben en kısa zamanda bundan takipsizlik kararının çıkacağına inanıyorum. Ve inşallah ülkemiz bir daha böylesi bir uygulama ile karşılaşmaz." Baydemir, bunun kullanımının aslında bir hak olduğu ve bu hakkın da parlamento tarafından tanındığının bilinmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu hakkı kullanan yurttaşların aslında tebrik edilmesi gerekiyor. Ben bunu kullanmaya devam edeceğim. Soruşturmanın sonucu ne olursa olsun ben Kürtçe’yi kullanmaya devam edeceğim" dedi.
KÜRTÇE KARTVİZİT
Kendisi için kartvizit hazırladığını, daha önce İngilizce ve Türkçe olan kartvizitine Kürtçe’yi de ekleyeceğini ifade eden Baydemir, bunun bir hak olduğunu, bu hakkın kullanımından ürkmemek gerektiğini savundu.
Baydemir, bu hakkın kullanımının Türkiye’de birlikte yaşama kültürüne, birlikte yaşama pratiğine ve toplumsal istikrara katkı sunacağını ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Bu konuda bir çelişki olduğunu kabul etmek lazım. Ortada yanlış uygulamanın olduğunu görmek gerekiyor. Bir yandan pozitif bir gelişme olurken, öte yandan bu pozitif gelişmeyi de ortadan kaldırıcı uygulamalardan hepimizin sakınması lazım. Tam tersine şu anda yurttaşlarımızın beklediği Türkiye demokratik kamuoyunun beklediği ulusal ve yerel kanalların Türkçe dışındaki dillerde yayın yapması beklentisidir. Hal böyle iken böylesi soruşturmanın çok da anlaşır yanının olmadığını düşünüyorum." Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:08